1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Havada dehşet anları

28 Aralık 2009

Amerikan Delta-Northwest havayolları şirketine ait bir yolcu uçağını havaya uçurma girişimi dünyada terör korkularını yeniden alevlendirdi. Eylemi önleyen yolcular, uçaktaki dehşet anını an be an anlattılar.

https://p.dw.com/p/LElE
Fotoğraf: AP

Cuma akşamı, Türkiye saatiyle 7’ye doğru meydana gelen olayda 23 yaşındaki Nijeryalı Ömer Faruk Abdülmuttalib uçağın Detroit’e inişe geçtiği sırada üzerindeki patlayıcı maddeyi ateşleyerek yangın çıkardı. Patlama meydana gelmemesi, Hollandalı bir yolcunun hemen harekete geçmesi ve diğer yolcularla kabin görevlilerinin hızlı müdahalesi bir faciayı önledi.

Saldırgana ilk müdahalede Hollandalı video yapımcısı Jasper Schuringa’dan geldi. Schuringa anlatıyor:

“Uçağın sağ tarafındaydım. Şüpheli ise solunda. Arada birkaç sıra koltuk vardı yani. Şüphelinin alev aldığını gördüğümde tabii ki çok korktum ve hiç tereddüt etmeden koltukları aşarak üzerine atladım. Uçağı havaya uçurmaya çalıştığını düşündüm. Üzerini aramaya başladım patlayıcı var mı diye. Erimeye başlayan, üzerinden dumanlar çıkan bir nesneyi çekip aldım ve yangını söndürmeye çalıştım. Ellerimle, ne bulursam onunla.”


“Saldırgan yanıyordu”

Jasper Schuringa elindeki hafif yanık izlerini gösteriyor ve diğer yolcuların da yardımıyla saldırganı nasıl kontrol altına aldıklarını şöyle anlatıyor:

“Su, su diye bağırıyordum tabii ki. Yangın biraz daha kötüleşmişti, yaptıklarım onu söndürmeye yetmedi. Şüpheliyi koltuktan dışarı çektim. Yanıyordu ve üzerinde başka patlayıcılar bulunması durumunda çok tehlikeli olabilirdi. Kabin görevlileri geldi ve yangın söndürücülerle alevleri söndürdü. Bir başka yolcuyla birlikte saldırganı birinci sınıf bölümüne götürüp bağladık ve kelepçeledik. Üzerinde silah ya da bomba var mı diye bir kez daha kontrol ettik.”

Hollandalı yolcunun ataklığı ve diğer yolcularla kabin görevlilerinin hemen yardıma gelmesi, olası bir faciayı önledi. 23 yaşındaki Nijeryalı saldırgan, sorgusu sırasında El Kaide örgütüyle bağlantısı olduğunu ve Yemen’deki bir kampta eğitim aldığını iddia etti. Patlayıcı maddeyi de Yemen’den tedarik ettğini ve saldırı planının burada yapıldığını belirten Abdülmuttalib, maddeyi bir şırınga içinde yanında taşıdığı kimyasal maddeyle ateşlemeyi planladığını anlattı.


Terör korkusu hortlattı

Amerikan Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komisyonu Başkanı Peter King, saldırganın patlayıcının bazı parçalarını Yemen’den tedarik ettiği yönündeki haberleri şöyle değerlendirdi:

“Bunu yüzde 100 kesinlikle doğrulayamam. Ama benim de güvenilir kaynaklardan duyduklarım bu yönde. Dolayısıyla bu haberlere inanma eğilimindeyim.”

Olay dünya çapında terör korkusunu yeniden canlandırırken, ardında güvenlikle ilgili çok sayıda soru işareti de bıraktı. Saldırganın Nijerya’nın eski bakanlarından ve zengin bir banker olan babası Ömer Muttalib, oğlunun radikal görüşleri nedeniyle Nijerya’daki Amerikan Büyükelçiliği ve Nijerya makamlarını Kasım ayında uyardığını açıkladı. Nijerya'daki Amerikan Büyükelçiliği bu uyarıyı doğruladı, ancak saldırganın 2008 Haziranında çoktan vize almış olması nedeniyle bir şey yapılamadığını açıkladı. Amerikan makamları, uyarının ardından Ömer Faruk Abdülmuttalib’in adını, terörle bağlantılı olabileceğinden şüphe edilen 550 bin kişilik listeye almakla yetindi.


Amsterdam’da nasıl fark edilemedi?

Güvenlikle ilgili bir diğer soru işareti, patlayıcı maddenin, Amsterdam’da da fark edilememiş olması. Nijerya’nın Lagos kentinden hareket eden uçağın yolcuları, aktarma sırasında Amsterdam Schiphol havaalanında da güvenlik kontrolünden geçirildi. Terörle Mücadele Koordinasyon Dairesi’nin Hollanda bürosu, kontrollerin gerektiği gibi yapıldığını ancak şüphe uyandıracak bir duruma rastlanmadığını açıkladı. Uçuşa geçilmeden önce yolculara ait verilerin Amerikan güvenlik makamlarına iletilerek onay alındığı da belirtildi.

Havaalanlarındaki güvenlik önlemlerinin daha da artırılması çağrıları ise birbiri ardına yükseliyor. Beyaz Saray'ın eski güvenlik danışmanı Richard Clarke havaalanlarının insanları çıplak gösteren tarayıcı aletlerle donatılmasını istedi. Daha önce de gündeme gelen bu güvenlik önlemi yoğun tartışmalara yol açmıştı.


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Nihat Halıcı