1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hayatın zevklerinin karanlık yüzü

5 Kasım 2009

Çikolata ve tütün mamulleri, birçok kişi için hayatın vazgeçilmezleri arasında yer alır.

https://p.dw.com/p/KPFS
Fotoğraf: bilderbox

Güneydoğu Afrika'da bulunan Malavi Cumhuriyeti'ndeki tütün tarlalarında çalışan çocuklar hayatın acımasız gerçekleriyle çok erken yaşlarda tanışıyor. Çocuk olmanın ne demek olduğunun henüz farkına bile varamayan minik işçiler, günde en az 12 saat çalışmak zorunda kalıyor. Üstelik hiçbirinin üzerinde, çalışırken giymeleri gereken koruyucu kıyafetlerden yok.

Lübeck Von Eicken Ein Name in der Tabakbranche
Malavi'de tütün tarlalarında çalışan çocuklar her gün 54 miligram nikotine maruz kalıyor.Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Bir sivil toplum örgütü olan "Plan International"ın yaptığı bir araştırmaya göre, Malavi'deki tütün tarlalarında çalışan çocuklar, günde yaklaşık 54 miligram nikotine maruz kalıyor. Yani daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse, vücutlarına her gün ancak 2,5 paket sigara içildiği takdirde vücuda alınabilecek kadar nikotin giriyor. Üstelik tek bir sigara dahi içmeden…

Yeşil tütün hastalığı

Bu çocukları bekleyen en büyük tehlikelerden biri, ıslak tütün yaprağı ile temas sonucu deriden nikotin emiliminin neden olduğu yeşil tütün hastalığı. Hastalığın belirtileri bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, karında kramplar, solunum güçlüğü, öksürük ve halsizlik. Ayrıca nikotin zehirlenmesine bağlı olarak beyin fonksiyonlarında yapısal değişiklikler yaşanması da mümkün.

Plan International'dan Claudia Ulfert, durumun vahametini şöyle özetliyor: "Tütün fiyatları düştükçe Malavi'de olduğu gibi üreticiler kâr edebilmek için masrafları düşürmek zorunda kalıyor. Bu da koruyucu kıyafetlere, tütün toplayıcılarının mesaiden sonra ellerini yıkamada kullanmaları gereken sabuna ya da beslenmelerine para ayrılmaması anlamına geliyor."

Nestle
Mars ve Ferrero gibi Nestle'de kakao temin ettiği çiftçilere "çocuk işçi çalıştırma yasağı" getirdi.Fotoğraf: AP

"Sertifikalı üreticileri tercih edin"

Ulfert, bu durumun önüne geçilebilmesi için tütün mamulleri üretimi ve ticareti sürecindeki herkese büyük görevler düştüğünü belirtiyor. Buna tütün üretmeyen, sadece satın alan firmalar da dâhil. Bu firmaların da tütünü sadece sertifikalı üreticilerden almaları gerekiyor. Zira sertifika, mesai ücretleri ve çalışma saatleri gibi bir takım konularda standartlara uyulduğunun kanıtı.

Çikolata endüstrisi için de benzer bir durum geçerli. Sektörde çocuk işçilerin çalıştırılmasının önüne geçilmesi için 2000 ve 2002 yıllarında hazırlanan raporlar sonucunda Nestle, Mars ve Ferrero gibi gıda devleri, kakao temin ettikleri çiftçilere "çocuk işçi çalıştırma yasağı" getirmek zorunda kaldı. Ancak bunun sonucunda birçok çiftçi, masrafları karşılayamadıkları için varını yoğunu kaybetmenin eşiğine geldi.

Çikolatanın Karanlık Yüzü

Sivil toplum kuruluşu Südwind, kakao üretiminde çocuk işçilerin kullanılmasıyla ilgili "Çikolatanın Karanlık Yüzü" adlı bir araştırma yayımladı. Araştırmayı kaleme alanlardan biri olan Friedel Hütz-Adams, söz konusu yasağın, sosyal durumu ve yaşanan güçlükleri değiştirmediğine, bu nedenle aslında soruna bir çözüm getirmediğine dikkat çekiyor.

Hütz-Adams, çözümün, âdil rekabet kurallarının uygulanmasından ve fiyatların stabilize edilmesinden geçtiğini kaydediyor: "Asgari bir fiyat ödediğiniz zaman, piyasa fiyatları düşse de çiftçiye bir güvence sağlamış oluyorsunuz. Piyasa fiyatları, bu asgari fiyattan yüksek olduğunda çiftçiler tabii ki daha çok kazanıyor. Bir diğer konu, âdil rekabet kuralları uygulandığında, kakao için ödenecek ücretin büyük bölümünün pastadan pay almak isteyen aracı kurumlara değil, çiftçilere ve çiftlik kooperatiflerine gidiyor oluşu."

Ancak şu anda Almanya’ya gelen kakaonun sadece yüzde biri âdil rekabet kurallarına uyularak üretiliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Miriam Lindenroth / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Murat Çelikkafa