1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hayvan hakları: "Peşin fiyatına 4 taksitle hayvana işkence"

23 Temmuz 2020

Hayvanlara karşı şiddet olayları artışa geçerken, toplumun birçok kesimi Hayvan Hakları Yasası’nın çıkmasını istiyor. Meclis’te bütün partiler bir taslak üstünde uzlaştığı halde, bu yasa neden çıkmıyor?

https://p.dw.com/p/3fp0f
Fotoğraf: Jodi Hilton

"Hayvanları ‘koruma’ kanunu böyle devam ettiği sürece hayvanlara işkence ya da tecavüz edene, öldürene sadece idari para cezası verebileceğiz. Tutuklama yapamayacağız, bu kişilerin sabıkasına herhangi bir işlem uygulayamayacağız. Üstelik hayvanlara kötü muamele eden insanlara biz devlet olarak şunu da teklif edeceğiz; peşin fiyatına dört taksitle cezayı bile ödeyebilirsin."

Bu sözler Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Başkanı ve aynı zamanda bir hukukçu olan Ahmet Kemal Şenpolat'a ait.

Şenpolat ve diğer hayvan severlerin vicdanlarını kanatan yeni bir olay dün Ankara’da yaşandı. Arkadaşının evde olmadığı sırada evin dört aylık yavru köpeğine tecavüz ederek öldüren şahıs, komşuların köpeğin çığlıkları ve havlamaları üzerine ev sahibini aramasıyla yakalandı.

Olaya ve bu şahıs hakkında nasıl bir adli işlem yapıldığına ilişin henüz resmi makamlardan bir açıklama yapılmış değil. Ancak bu sabaha kadar Ankara’da Esat karakolu önünde toplanan hayvan severler şahsın ceza alması için nöbet tutar ve imza toplarken, sosyal medyada da çok sayıda kişi tutuklama yapılması yönünde görüş belirtiyor.

Ancak Şenpolat’ın da dediği gibi Türkiye’de mevcut yasalara göre hayvanlara karşı işlenen her türlü suçta sadece idari para cezası verilebiliyor. Şenpolat bunu şu sözlerle aktarıyor:

"Kapalı alanda sigara içen ya da yere tüküren bir insana nasıl adli mekanizmalar tarafından ceza verilemiyor ve idari para cezalarıyla geçiştiriliyorsa; hayvanlara tecavüz etmek, öldürmek, zehirlemek de kabahatler kanunu kapsamında değerlendiriliyor. Dolayısıyla kabahat olan herhangi bir şey mahkeme önüne gelmiyor. Hayvanlar mal olarak kabul edildiğinden sadece sahipli hayvanlar söz konusu olduğu zaman, o da sahibinin şikayet etmesi halinde adli mekanizma devreye giriyor."

Hatay'da iki gün önce bir evin bahçesindeki köpeği bıçaklayarak yaralayan kişi önce gözaltına alınmış, ifadesini verdikten sonra ise serbest bırakılmıştı. Zanlı, bırakılmasının ardından olay yerine dönerek yaraladığı köpeği bu kez öldürdü.

Adalar'da özgür atlar zamanı

Hayvan hakları yasası ne zaman?

Yasalardaki bu boşlukların önüne geçilmesi ve hayvanın bir "mal" olarak değil de "can" olarak kabul edilmesi bundan iki yıl önce yine bir yavru köpeğin uğradığı işkence ile gündeme gelmişti.

Sakarya’da 2018 yılında gördüğü işkence sonrası hayatını kaybeden ve toplumda büyük infial uyandıran yavru köpek olayının hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hayvan haklarıyla ilgili ciddi yaptırımlar içeren yeni yasanın bir an önce çıkacağını belirtmişti.

Ancak Erdoğan’ın 24 Haziran seçimi öncesinde verdiği bu vaadin üzerinden iki yıl geçti.

Geçen süre içinde Meclis’teki bütün partiler araştırma komisyonu çatısı altında bir araya gelerek günlerce çalıştı ve ortaya Türkiye'nin siyasi tarihinde çok da sık yakalanamayan bir uzlaşı çıktı. Komisyon’un 55 maddelik sonuç raporu hayvanı "mal" olmaktan çıkararak, "can" olarak kabul ediyor ve hukuki olarak da hayvanlara işkence edenlere cezalar getiriyordu.

Ancak bu rapor şimdilik sadece komisyon tutanaklarında ve ne zaman yasalaşacağına dair somut bir işaret yok.

DW Türkçe'nin ulaştığı AKP’li milletvekilleri "raporun en son Cumhurbaşkanlığının gündemine bir kez daha getirildiğini, hayvanlara yaşatılan acılardan Cumhurbaşkanlığının da çok rahatsız olduğunu ve Ekim ayında Meclis’in açılması ile birlikte teklif olarak sunulacağını" söylüyor ancak kesin bir dille konuşmaktan da kaçınıyorlar.

Gülizar Biçer Karaca
Gülizar Biçer KaracaFotoğraf: Privat

CHP’den çağrı: "Teklifi bir günde geçirelim"

Peki, alışılmadık şekilde bütün partilerin uzlaştığı bir raporun temel alındığı yasa teklifi neden hâlâ bekletiliyor?

Bunun yanıtı raporu hazırlayan isimlerden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’ya göre Cumhurbaşkanlığı ve ona etki eden kesimler. Karaca şöyle konuşuyor:

"Saray iktidarında koltuk hakları, hayvan haklarından hatta insan haklarından daha önde olduğu için bence bu yasa çıkmıyor."

Karaca, komisyonda beraber çalıştıkları AKP’li milletvekillerine her karşılaştıklarında yasa teklifinin akıbetini sorduğunu söyleyerek, "Siz vermeyecekseniz biz vereceğiz teklifi diyorum. Teklifi hazırlayıp üst makamlara ilettiklerini ve onay beklediklerini söylüyorlar" diyor.

"Yani Meclis’in iradesi çıkması yönünde ama Saray’ın ve Saray’a etki eden kesimlerin iradesi sudan bahanelerle maalesef hayvan hakları yasasının çıkmasının önündeki en büyük engel" diyen Karaca, istenilmesi durumunda AKP'nin teklifi sunmasından itibaren bir gün içinde yasayı geçirebilecek uzlaşı bulunduğunu belirtiyor.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop da 2020 yılında Meclis'in ilk gündemlerinden birinin hayvan hakları yasası olacağını söylemişti ancak Meclis’in elindeki yasaları geçirmesinin ardından gelecek hafta tatile girmesi bekleniyor.

Yasa neden çıkmıyor?

Sayısız girişime ve siyasetçilerin istekli görünmesine rağmen hayvan hakları yasasının çıkmamasının çeşitli nedenleri bulunuyor.

Bunlardan biri hayvana şiddet olaylarının Kabahatler Kanunu değil de Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre cezalandırılması durumunda şu anda zaten kapasitesi yetmeyen cezaevlerinin daha da dolacağı düşüncesi. Bu nedenle Adalet Bakanlığı’nın yasanın bu maddesine çok olumlu bakmadığı belirtiliyor.

Bir başka neden ise hayvanlara tecavüz vakalarının kırsal kesimlerde yaygın olarak görülmesi ve bazen bu durumun oy kaygılarıyla görmezden gelinmesi. Halbuki bütün uzmanlar seri katillerin ya da insanlara karşı suç işleyenlerin önce hayvanlardan başladığı noktasında birleşiyor.

HAYTAP Başkanı Şenpolat, bu yasanın çıkması için yaklaşık 10 yıldır mücadele verdiklerini, toplumun büyük oranda bilinçlendiğini ve yasayı istediğini belirterek, TBMM’nin yasa için neden frene bastığını ise şöyle açıklıyor:

"Tarım ve Orman Bakanlığı bu yasaya yeteri kadar sahip çıkmıyor. Bir diğer neden ise hayvanlarla ilgili olan tecavüz, öldürme, zehirleme gibi kötü fiiller o kadar fazla ki Adalet Bakanlığı bunun farkına vardı ve adliye mekanizmasının çökeceğini düşünüyor. Ama bu bir bahane olabilir mi?"

 

Gülsen Solaker /Ankara

© Deutsche Welle Türkçe