1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hediye Levent: ÖSO üzerinden Türkiye'ye mesaj veriliyor

11 Ocak 2019

El Kaide uzantısı Heyet Tahrir Şam'ın İdlib'de kontrolü ele geçirmesiyle gözler Suriye'ye çevrildi. Ortadoğu uzmanı gazeteci Hediye Levent, örgütün ÖSO üzerinden Türkiye'ye bir mesaj vermek istediği görüşünde.

https://p.dw.com/p/3BQWY
Syrien Krieg | Zerstörung in Aleppo
Fotoğraf: Getty Images/AFP/A. Watad

DW Türkçe: İdlib'de El Kaide'nin uzantısı Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) kontrolü ele aldığı yönünde haberler var. Sahadaki son durum nedir?

Hediye Levent: Aralık ayı itibarıyla çatışmalar iyice şiddetlendi. Çatışmaların ana tarafı HTŞ. Ağırlıklı olarak Türkiye destekli Nureddin Zengi başta olmak üzere başka gruplara saldırdı İdlib'in Halep ve Hama'ya açılan kırsalında. Mesaj amaçlıydı. Çok da bu örgütleri bitirip, ÖSO'yu tamamen bitirmek gibi amaçla saldırdığını düşünmüyorum. Anlaşma sağlandı en son. Kent merkezinde iki taraf karşılıklı esir takası yapacak, hendekleri kapatacak. Bunun çok kalıcı bir anlaşma olduğunu düşünmüyorum.

Peki, bu durum Türkiye'nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu için ne anlama geliyor?

ÖSO açısından çok bir anlam taşımıyor. HTŞ'nin orada doğrudan ÖSO'yu hedef aldığını düşünmüyorum. ÖSO'yu bitirmek için saldırmadı. Daha çok mesaj amaçlı. Bu mesajın da ben ÖSO'ya değil, ÖSO üzerinden Türkiye'ye olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda Rusya ve İran gibi İdlib'deki sürece taraf olan ülkelere de mesaj vermiş oldu. 

Ankara'ya, Moskova'ya ve Tahran'a İdlib'den verilen bu mesaj nedir peki?

"Biz buradayız. Güçlüyüz. Bizim bir sorunumuz var. Beka sorunu, belirsizlik söz konusu ve bunun çözülmesini istiyoruz. Bu çözülürken de o masada kendimizi temsil etmek istiyoruz" şeklinde bir mesaj var.

Bunun arkasında da şu var: Oradaki El Kaide uzantılı gruplar için çok belirsiz bir durum söz konusu. Özellikle Türkiye, İran ve Rusya'nın taraf olduğu Soçi Anlaşması yapıldıktan sonra Ekim'in başına kadar orada silahsızlandırılmış bölge oluşturulması gerekiyordu. Ancak oradaki El Kaide uzantılı grupların bekasına ilişkin herhangi bir çözüm bulunamadı şu ana kadar.

Portraitfoto: Hediye Levent
Ortadoğu uzmanı gazeteci Hediye LeventFotoğraf: Privat

İdlib'de tahmini kaç cihatçı var?

Üç beş kişiden bahsetmiyoruz. 50 ila 60 binden bahsediliyor. Bunların 15 bin civarı yabancı. Özbek, Rus, Türk ve benzeri. Birincisi, bunlar nereye gidecekler? İkincisi, hangi şartlarda gidecekler? Eğer bir yere tahliye edilmelerine karar verilirse, üçüncüsü, gittikleri yerlerde eylem yapmaması konusunda kim garantör olacak? Kim önlerini alacak? Dördüncüsü, AB ülkeleri El Kaidecilerin İdlib'de kalmasını istiyor. Hatta Rusya'nın ve Şam'ın askeri operasyon yapmasına şiddetle karşılar çünkü yeni bir mülteci akını, en önemlisi cihatçı akını başlamasından korkuyorlar.

İdlib'e yönelik Suriye ve Rusya'nın operasyonunu engellemek için Türkiye ve Rusya arasında Eylül'de bir mutabakat sağlanmıştı. İdlib'de değişen bu tablo sonucu yeni bir operasyon riski var mı?

Operasyon ihtimali var. Operasyonu daha önceki gibi Türkiye'nin erteletmesi söz konusu mu? Ya da ertelenmesi için ABD dâhil çeşitli ülkelerden Soçi sürecindeki gibi destek alması mümkün mü? Bunlar açıkçası çok belirsiz durumda. Bence Şam ve Rusya mümkün olduğunca bekle gör politikasını uygulayacaktır İdlib'le ilgili.

Türkiye bekle-gör politikası izler mi?

Türkiye bekle ve gör politikası izleyecek durumda değil. Çünkü oradaki El Kaide gruplarını kontrol etmek çok zor. İkincisi, ellerinde ağır silahlar var. İdlib'deki El Kaide'nin ÖSO'ya ayak bağı olması Türkiye'nin pek işine gelen bir şey değil. Üçüncüsü, Türkiye'nin ABD'nin çekilme kararından sonra Suriye'de oluşacak boşluğu doldurma gibi bir niyeti var. Bir diğeri, Fırat'ın doğusuna operasyon konusunda oldukça istekli. Hulusi Akar'ın da bir açıklaması vardı bu yönde. Türkiye'nin İdlib'den çekildiğini düşünelim, sıra Türkiye'nin Suriye'den çekilmesi taleplerine gelecektir. O yüzden Türkiye'nin ne yapacağını çok kestiremiyoruz ama mümkün oldukça sorunu ötelemesi beklenebilir.

ÖSO tüm gücünü Türkiye'den mi alıyor? Yoksa sahada bir etkinliği var mı?

Ben olduğunu düşünmüyorum. ÖSO, El Bab operasyonunu yapana kadar bir yeri ele geçirebilmiş değildi. Birincisi, ÖSO toplama bir örgüt. Ortak bir kurumsallaşma, yapı söz konusu değil. İkincisi, politize değiller. ÖSO'nun politik aklı söz konusu değil. Türkiye oradan çekilse ÖSO ne olur? Önemli bir kısmının Türkiye'ye geçmeye çalışacağını, geçemeyenlerin de Suriye ordusu ve yönetimi ile anlaşacağını düşünüyorum.

Peki, IŞİD bu denklemin neresinde? Bölgede IŞİD'in hâkimiyetinden söz etmek mümkün mü?

Örgütsel olarak çökertildi IŞİD. IŞİD militanları ağırlıklı olarak Irak sınırında Deyr ez Zor ve Rakka taraflarındalar. IŞİD çatısı altında savaşmış olanlar var. İdlib'de de var. IŞİD yok ama El Kaide'nin kendisi var orada. IŞİD'den daha tehlikeli sonuçta.

İdlib'de kontrolü sağlamak için uzun süredir bir mücadele var. Peki, İdlib neden önemli?

En fazla Türkiye için önemli. Birincisi, orada çok fazla cihatçı var. Türkiye onların oradan çıkmasını istemiyor. İkincisi, oradaki cihatçılar dağılırsa eğer, Türkiye üzerinden AB ülkelerine ve diğer ülkelere dağılacaklar. Onların orada tutulması gerekiyor. Türkiye de tampon görevi görüyor. Rusya açısında orada çok sayıda Çeçen kökenli cihatçı var. Bunları Rusya güvenliğine tehdit olarak görüyor. Şam için Suriye'nin toprak bütünlüğü için önemli.

Amerikan askerleri Suriye'den çekiliyor. İdlib hareketli. 2019 Suriye için nasıl bir yıl olacak sence?

2019'da Suriye'nin lehine, vekâlet savaşına taraf olan ülkeler açısından karmaşık bir yıl olacak gibi görünüyor. Suriye'de yeni bir dönem başladı. Sahadaki savaş büyük ölçüde bitti. Esad yönetimi kazandı. Suriye'nin 2011'de Arap Birliği'ne üyeliği askıya alınmıştı. Şimdi Suriye'nin Arap Birliği'ne geri dönmesi konuşuluyor. Bununla ilgili pazarlıklar dönüyor. Bu da Suriye'nin 2019'da savunma pozisyonundan çıkacağını gösteriyor. 2019 itibarıyla Suriye bölgedeki siyasette önemli aktörlerden biri rolüne geri dönüyor.

Suudi Arabistan, Mısır ve birkaç Körfez ülkesinden oluşan bir yapı ABD'nin boşluğunu dolduracak şeklinde haberler var. Bu gerçekleşirse ne olur? Bu üç ülke de Türkiye'nin ve Katar'ın bölgede İhvan'ı (Müslüman Kardeşler) yaydığını düşünüyor. ABD'nin çekilmesiyle ilgili genel kanı neydi? Türkiye ile anlaştı, Türkiye ajandayı devralacak şeklindeydi. Eğer bir şekilde bu ülkeler Şam'la uzlaşırsa, Türkiye için çok sıkıntılı bir dönem de olabilir.

Türkiye Suriye politikasında bu tarz bir sıkışmışlığa girerse, Esad'la iletişim kapısı aralanır mı?

Bir kere ÖSO'dan vazgeçmesi gerekebilir Şam'la ilişki kuracaksa. O yüzden Türkiye'nin ne yapacağını kestirmek oldukça güç. Ancak Şam ilişki kurar mı Türkiye ile böyle bir durumda? Evet, kurar. Şam Suudi Arabistan'la bile kapıları kapatmıyor. Devlet çıkarı olarak bakıyor. Zor olur mu? Olur. Türkiye ve Suriye arasında çok sayıda dosya birikmiş durumda.

Özge Artunç

© Deutsche Welle Türkçe