1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Humus'tan Bonn'a uzanan yolculuk

10 Kasım 2015

Almanya'ya gelen Suriyeli mülteciler arasında topluma uyum konusunda başarılı örnekler dikkat çekiyor. Suriyeli Nidal'ın göç öyküsü bunlardan biri...

https://p.dw.com/p/1H2bp
Abendessen mit Flüchtlingen
Fotoğraf: DW/G. Hamann

Suriyeli Nidal, Alman Nina’nın evinde akşam yemeğine davet edilmiş. Nina ve arkadaşlarının Nidal’e soracakları birçok soru var. Almanya’da 1,5 yıldır yaşayan Nidal sorulara cevap vermeye hazır. Hem de Almanca olarak. Nidal sırt çantasından bir Avrupa haritası çıkartıyor. "İşte burada, Humus kentinde öğrenim gördüm" diye anlatıyor. Çatışmalar Humus’a kadar gelince Nidal önce Halep’e geçmek zorunda kalmış. Ancak öğrenimini tamamladığı için bu defa onu başka bir korku sarmış Nidal, “Suriye’de öğreniminizi bitirir bitirmez askere çağrılırsınız. Askerlik süresine gelince... O zamanlar savaş başlamıştı, bu da askerliğiniz hiç bitmeyecek demektir. Askere gidersem ya öldürülecek ya da ben başkalarını öldürecektim. Tabii böyle birşeye razı olmadım" diyor.

Zorlu yolculuk

Bunun üzerine Nidal’ın mülteci olma hikayesi başlar. Önce Türkiye’ye gitmiş oradan uçakla Cezayir’e geçer. Çöl üzerinden 12 günü aşkın bir maceradan sonra Libya’ya ulaşır. Burada önce Suriyeli bir grupla birkaç gün gizlenir. Yanlarında yiyecek hiçbir şeyleri yoktur. 13 gün boyunca sadece peynir yerler. Daha sonra Nidal ve arkadaşları yakalanır ve Libya’da hapise atılır. Bir tanıdık vasıtasıyla iki hafta sonra hapishaneden çıkmayı başarırlar.

Daha sonra da büyük bir tekne ile Akdeniz üzerinden İtalya’ya geçerler. Nidal erkek mülteci olduğu için ona yer olarak geminin karanlık makine dairesini gösterirler. Orada 17 saat geçirir. Nidal, bir an için orada öleceğini düşünmüş. Fakat kader yüzüne gülmüş ve Halep’i terk ettikten bir ay sonra Almanya’ya ulaşmayı başarmış.

"Bonn kentine yerleşme konusunda da şansım yaver gitti" diye konuşuyor Nidal.

Abendessen mit Flüchtlingen
Fotoğraf: DW/G. Hamann

Bonn'da yeni başlangıç

Bonn’a gelmekten neden bu kadar mutluluk duyduğu ise daha sonra ortaya çıkıyor. Alman arkadaşları mültecilerle spor kulüplerinde ya da okulda sık sık bir araya gelmelerine rağmen, Nidal mülteciler konusunda onlardan çok daha fazla bilgiye sahip. Nidal birçok sivil toplum kuruluşunda tercüman olarak çalışıyor. Nidal, masadaki Alman arkadaşlarına Bonn’daki farklı kültürlerden insanların buluştuğu ünlü bir kafeyi tanıyıp tanımadıklarını soruyor. Masadakiler kahkahayı basıyor. Zira Suriyeli 29 yaşındaki bir İngilizce öğretmeninin onlara Bonn kentinin ilginç mekânları hakkında bilgi vermesini hiç beklemiyorlar.

Nidal, Suriyeli mültecilerin hepsinin topluma uyum sağlayamadığını ya da uyum sağlamak istemediğini söylüyor. Tercüman olarak sürekli onlarla ilişki içinde olduğu için sorunları yakından tanıyor. Nidal, bazı mültecilerin sadece Arapça bildiğini ve bu eyaletteki her kentin mülteciler açısından altyapısının Bonn’daki kadar iyi olmadığını de belirtiyor. Nidal şu sıralarda tıbbî kavramlara odaklanmış durumda, böylece bu alanda daha iyi yardımcı olabileceğini düşünüyor. Ve Alman dostlarıyla akşam yemeği devam ediyor. Ona masadaki yiyeceklere ilişkin bilgi veriyorlar.

Abendessen mit Flüchtlingen
Fotoğraf: DW/G. Hamann

Keyifli buluşmalar

Suriyeli Nidal bu denli yardımsever olabilmesini aslında ona da yardım eden kişiye borçlu olduğunu söylüyor. Nidal Almanya’ya gelir gelmez, Mülteciler Girişimi’nden bir kişi görevlendirilmiş ve bu kişi ona büyük yardımlarda bulunmuş. Şimdilerde de hamisi gibi gördüğü bu kişi ile sürekli irtibat içinde. Örneğin Bonn’daki evini de onun sayesinde bulduğunu anlatıyor. Yemeğe davet eden Nina’nın arkadaşı Dietmar bu buluşmadan oldukça keyif almışa benziyor. Dietmar, “Benim için bu tür buluşmalar yeni değil. Zaten internet üzerinden bu tür ilişkiler mevcut. Ama birlikte bir akşam yemeği yapıp, daha önce hiç tanımadığın biri ile sohbet etmek de benim için olağan bir şey. İlginç konular açılıyor, kültürel bir değiş-tokuş oluyor. Karşındaki insanı anlamaya çalışıyorsun. Ve onunla eğer anlaşabiliyorsan belki de uzun ömürlü dostlukların önü de açılmış oluyor" şeklinde konuşuyor.

"Seni Davet Ediyorum"

Bonn'da bulunan "Seni Davet Ediyorum" (Ich lade dich ein) adlı girişim, Bonnlu ailelerin kente yeni gelen mültecileri eve yemeğe davet etmesi prensibine dayanıyor. Bu sayede, henüz Almanca bilmeyen ve çok az kişiyi tanıyan mültecilerin hem sosyal ilişkilerini geliştirilmesi hem de karşılıklı olarak önyargıların kırılması amaçlanıyor.

Bonn'daki bu girişim hakkında daha fazla bilgi olmak ve evinde mültecileri, Almanya'ya yeni gelen göçmenleri isteyenler için bir internet sitesi de bulunuyor:Ich lade dich ein

© Deutsche Welle Türkçe

Greta Hamann