İşini seven Almanlar azaldı!
12 Eylül 2006
“Almanya’da iş dünyasında çalışanlar arasındaki karamsar hava giderek artıyor.” Gallup’un farklı işyerlerinde çalışan 1800 kişiyle yaptığı anket bu sonuca varıyor. Gallup firmasının Almanya yöneticisi Gerald Wood elde ettikleri sonuçları şöyle değenlendiriyor:
“Çalışanlar arasında atmosfer uzun süreden bu yana en düşük seviyesinde. Bunun anlamı, Almanya’da çalışanların sadece yüzde 13’ü işini severek yapıyor. Yüzde 68’lik kesimse işlerini talimatlara uygun biçimde yapıyorlar, ama işlerine dört elle sarılmıyorlar. Yüzde 19’luk kesimse, yani her beş Alman’dan biri, işe istemeye istemeye gidiyor.”
Gallup’un araştırmasında çalışanlar, Wood’un anlattığı gibi üç gruba ayrılmış. Ankette işe istemeye istemeye gittiğini söyleyen yüzde 19’luk kesim, ilk grup. Yani bu kişiler işyerleriyle hiçbir duygusal bağa sahip değiller. İşyerinden nefret ediyorlar ve bu yüzden bazen işyerlerine zarar vermekten de kaçınmıyorlar.
İkinci ve üçüncü grup
İkinci grupta ise işyeriyle az da olsa duygusal bağ kuran yüzde 68 oranında kesim geliyor. Bu kişilerin parolası: “İşini sadece talimatların öngördüğü biçimde yap.” Ancak bu kişiler işlerini yaparken ilk gruptakiler gibi işyerlerine zarar vermeyi düşünmüyorlar.
Üçüncü ve son gruptakilerse işyerleriyle çok güçlü duygusal bağ kuran, işini severek yapan yüzde 13’lük kesim. Almanya’da her on çalışandan biri bu gruba dahil. Gallup Araştırma Şirketi’nin Almanya yöneticisi Gerald Wood, bu grubun ekonomi alanında faaliyet gösteren firmalar açısından bir kazanç olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Bu çok önemli. Çünkü bir çalışanın işyeriyle kurduğu duygusal bağ arttıkça, o zaman işyerindeki verimliliği de artıyor. Gallup’un uzun süreli araştırmaları, bir çalışanın işine motivasyonu yüksek biçimde sarılması ve işini severerek yapması halinde, çalıştığı işyerinin de hem üretimde, hem de başka alanlarda daha başarılı olmasına katkı sağladığını gösteriyor.”
İşini severek yapan çalışanların rapor alıp çalışmadığı süre kısa olduğu gibi, gerektiğinde seve seve mesaiye de kalıyorlar. Buna ek olarak işyerinde nasıl daha verimli çalışılabileceği konusuna da kafa yorup, yeni fikirler üretiyorlar.