1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İşkencenin sembolü Ebu Gureyb kapatılıyor

Ajanslar10 Mart 2006

Amerikalı yetkililer, Ebu Gureyb cezaevini kapatmaya hazırlanıyor. Irak’taki Amerikalı yetkililer, işkence olaylarının sembolü haline gelen cezaevini 2 – 3 ay içinde boşaltacaklarını ve Irak Adalet Bakanlığı’na devredeceklerini açıkladı. Bu arada ülkede yeni hükümet arayışları ise sürüyor…

https://p.dw.com/p/AaA3
Ebu Gureyb Cezaevi, 2003 yılında işkence fotoğraflarıyla gündeme gelmişti
Ebu Gureyb Cezaevi, 2003 yılında işkence fotoğraflarıyla gündeme gelmiştiFotoğraf: AP

ABD, Irak’ta işkencenin sembolü haline gelen Ebu Gureyb Cezaevi’ni kapatmak için düğmeye bastı. Bağdat’taki Ebu Gureyb Cezaevi’nin 3 ay içinde kapanacağını açıklayan Amerikalı yetkililer, cezaevinde halen tutuklu bulunan 4 bin 500 kişinin başka cezaevlerine nakledileceğini belirttiler. Mahkum ve tutukluların nakliye işlemleri ise Bağdat havaalanında tutukevi olarak kullanılan Cropper kampı üzerinden yapılacak.

Kesin bir tarih vermemekle birlikte planın 2-3 ay içinde tamamlamayı uman Amerikalı askeri yetkililer, tahliye işlemlerinin sona ermesinden sonra ise Ebu Gureyb’i Irak hükümetine teslim edeceklerini ifade ettiler. İşkence ve kötü muamele olaylarıyla gündeme gelen Ebu Gureyb, Amerikan ordusunun denetiminde bulunuyordu.

Ebu Gureyb’in kötü ünü

Amerikan askerlerinin neden olduğu işkence olaylarının sembolü haline gelen Ebu Gureyb’in kötü ünü aslında Saddam Hüseyin dönemine dek uzanıyor. 1960’lı yıllarda inşa edilmiş olan cezaevinin, Saddam Hüseyin döneminde bir işkence merkezi olarak kullanıldığı ifade ediliyor.

Daha sonra 2003 yılında Amerikan askerlerinin Iraklı esirlere işkence ve kötü muamele ettiklerini gösteren fotoğrafların yayınlanmasıyla tüm dünyada büyük bir öfke yarattı ve Washington’un Ortadoğu`ya yönelik girişimlerinin güvenilirliğini, aynı zamanda imajını zedeleyen bir skandal oldu.

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in istifasının istenmesine yol açan işkence skandalından sorumlu tutulan askerlerin yargılanması ise halen devam ediyor. Ancak bu konuda eleştiriler, ABD’nin asıl sorumlular yerine düşük rütbeli askerleri yargıladığı yönünde. Ayrıca işkencenin Irak’ta Amerikan ordusu tarafından sistematik bir şekilde uygulandığı konusunda eleştiriler de var.

Meclis açılışı ertelendi

Bu arada Irak’ta yeni hükümet arayışları ise devam ediyor. Ülkede meclisinin açılışı, yasaların öngördüğü tarihten bir hafta sonraya ertelenirken, ulusal birlik hükümetinin kurulması konusundaki tartışmalara da çözüm bulunamadı. 12 Mart’ta yapılması gereken meclis açılışının 19 Mart’a ertelendiğini duyuran Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, seçimlerle mecliste mutlak çoğunluğa çok yakın sandalye sayısı elde etmiş olan Şii ittifakın isteği üzerine bu kararın alındığını kaydetti.

Bunun amacının ise meclis başkanlığı ve diğer önemli görevler için partilerin, aralarındaki görüşmeleri tamamlamalarına zaman tanımak olduğu belirtiliyor. Ancak görüşmeler tam anlamıyla çıkmaza girmiş durumda, özellikle de Sünni ve Kürtler’in ikinci kez başbakanlığa gelmesini istemedikleri Başbakan İbrahim Caferi’nin adaylığı konusunda. Şiiler’se Caferi de diretiyor. Nitekim, Şii ittifakın önde gelen isimlerinden Cevad el Maliki, Caferi’nin ikinci dönemde de başbakanlığı sürdürmesi kararından vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.

Kürtler ve Sünniler’e uyarı

Dava partisinin önde gelen üyelerinden olan Maliki, devlet başkanlığı ve meclis başkanlığını alma arayışında olan Kürtler’in ve Sünniler’in, İttifak'ın desteğine ihtiyacı olduğunu kaydederek, ''meclis başkanını ve iki yardımcısı seçmek ve devlet başkanının kim olacağını konuşmak için bir hafta daha zamanları olduğunu'' söyledi.

Sünniler ve Kürtler, 22 Şubat’ta Samarra’daki Askeriye Türbesi’ne düzenlenen saldırıdan sonra patlak veren şiddet dalgasını durdurmayı başaramadığı ve ülkede refahı sağlayamadığı gerekçesiyle, Caferi`nin yeniden başbakanlığına karşı çıkıyorlar. Dava partisinin lideri olan Caferi, İttifak milletvekilleri arasında yapılan oylamada yeni hükümete başkanlık etmek üzere seçilmişti.

Talabani Kürtler’in adayı

Diğer yandan, Kürtler’in Talabani'yi devlet başkanı adayı olarak seçtiği, Sünni Araplar’ın da hala meclis başkanı adayını belirlemek için çalışmalarını sürdürdüğü kaydediliyor. Yeni devlet başkanının da 15 gün içinde Şii partilerden bir başbakan ataması gerekiyor. Hükümeti kurmakla görevlendirilen başbakanın da bakanlar kurulunu, onaylanması için 30 gün içinde parlamentoya sunması öngörülüyor.