1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İki kez doğan şehir: Dresden

Wolfram Nagel28 Mart 2006

Almanya’nın tarihi şehirlerinden Dresden, bu yıl kuruluşunun 800. yıldönümünü ve aynı zamanda yeniden doğuşunu kutluyor. 1026 yılında Saksonlar’ın büyük yerleşim birimleri arasında adı geçen Dresden, 13 Şubat 1945’te bombalanmış, tarihi şehir yerle bir olmuştu. DW’den Wolfram Nagel bombardıman gecesini anlatıyor...

https://p.dw.com/p/AaPz
Dresden, aynı zamanda UNESCO'nun korumaya aldığı dünya kültür miraslarından biri
Dresden, aynı zamanda UNESCO'nun korumaya aldığı dünya kültür miraslarından biriFotoğraf: AP

Tarih, 13 Şubat 1945. İngiltere’nin güneyindeki üsten İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri, beşinci bombardıman filosuna bağlı 9 Moskito avcı bombardıman uçağı ile Lancester tipi 244 ağır bombardıman uçağı havalandı. Saat 21.39’da Dresden’de sirenler çalmaya başladı.

İlk aydınlatma fişekleri şehir merkezi yakınlarındaki futbol stadının üzerinde parladı. İlk akın, yarım saat sürdü. Gökten yağmur gibi yağan bombalarla bütün şehir merkezi kısa sürede alev alev yanmaya başladı.

Bombardımandan sağ kurtulan bir Alman askeri cehennemi andıran o geceyi şöyle anlatıyor: “Paramparça olmuş tramvayların yanıbaşında yanıp kül olmuş cesetler gördüm. Kavrulmuş, küçülmüş, alevlerin yalamasıyla boğulmuş bir sürü ceset. Kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla o kadar insan aynı anda ecele yakalanmıştı.”

İkinci akın gece bir ile iki arasında Dresden’i yokladı. Dresden’in bulunduğu 15 km. karelik alana bu kez 500 uçak bomba yağdırıyordu. İlk iki bombardımanda 650 bin yangın bombası, 529 hava mayını ve 1 800 tahrip bombası atılmıştı.

İlk iki bombardımanda Dresden’in tarihi şehir merkezi haritadan silinmişti. Evler, kiliseler, müzeler ve hükümet binaları yerle bir olmuştu. Dresden’in askeri semtleri, kışlalar, havaalanı ve sanayi bölgesi ise hala ayaktaydı. Ertesi gün müttefik uçakları Dresden’e döndü. Amerikan hava kuvvetleri öğle saatlerinde on dakikalık bir akın daha düzenledi.

Bombardımana bu kez ulaşım altyapısı hedef alındı. İngiliz tarihçi Frederik Taylor, bombardımanın anlamsızlığını inkar etmemekle birlikte, savaşın sonlarında Dresden’in stratejik bakımdan önemli rol oynadığını söylüyor. Dresden bombardımanıyla ilgili tartışmalı bir de kitap yayınlamış olan Taylor, müttefiklerin Dresden’i bombalamakla bütün Almanya’yı vurduklarını hatırlatıyor.

Taylor’ın değerlendirmesi şöyle: “Önemli bir demiryolu kavşağıydı. Garnizon kentiydi. Askerlerin girip çıktığı cephhe yakınlarındaki en önemli Alman şehriydi. Doğu cephesinin ikmal yolları kesilmek zorundaydı. İngiliz kurmayları, Dresden’i hedef almakla, Berlin ve Chemnitz’i de vurmuş olacaklarını düşünmekteydiler.”

Almanya’nın doğusundaki diğer şehirlerde tahribat ve can kaybı bu kadar yüksek olmadı. Dresden bombardımanında en az 35 bin sivilin öldüğü tahmin ediliyor. Sonuç olarak, Almanya hava savaşını başlatmakla rüzgar ekmiş ama sonunda fırtına biçmişti. Rotterdam, Coventry ve Leningrad gibi Dresden de acımasız savaşın kurbanı olmuştu.

İki Alman devletinin birleşmesinden sonra Dresdenliler’in yeniden imar tutkusu kısa zamanda meyvelerini verdi. Şehir merkezindeki tarihi Frauenkirche katedralinin yeniden inşası Dresden’in doğuşunun sembolü oldu.

Kilisenin kalıntıları 50 yıl boyunca tahribat ve ölümü sembolize etmişti. Katedral, aralarında kardeş şehir Coventry de olmak üzere bütün dünyadan gelen bağışlarla yeniden inşa edildi. Katedrali süsleyen büyük haçı da Dresden bombardımanına katılan bir İngiliz pilotun oğlu bağışladı.