1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İlerleme Raporu’nda sürpriz yok

Ajanslar8 Kasım 2006

Türkiye İlerleme Raporu'nu yayımlayan AB Komisyonu, imzalanan Ek Protokol'e karşın limanların ve havaalanlarının Güney Kıbrıs’ın kesiminin kullanımına açılmadığı tespitinde bulunarak, AB'nin gelişmeleri yakından izlemeyi sürdüreceğini ve 2006 yılı bitmeden değerlendirme yapılacağını bildirdi.

https://p.dw.com/p/AZdQ
Strateji Belgesi'nde, limanların bu yıl açılmaması halinde Türkiye ile müzakere sürecinin olumsuz etkileneceği uyarısında bulunuldu.
Strateji Belgesi'nde, limanların bu yıl açılmaması halinde Türkiye ile müzakere sürecinin olumsuz etkileneceği uyarısında bulunuldu.Fotoğraf: AP

Geçen yıl 140 sayfalık rapor yayımlayan, bu yılki raporunu 75 sayfada tutan AB Komisyonu, Türkiye'nin AB'ye üyelik hazırlığını hem siyasi ve ekonomik açıdan, hem de fasıllar itibariyle inceleyerek son bir yılda bu doğrultuda kaydedilen gelişmelere değindi. Türkiye'de reform sürecinin yavaşladığından bahsedilen ve halen çalışmaları süren 9. reform paketinin bu rapor dönemine yetiştirilemediği anlatılan İlerleme Raporu'nda, ombudsmanlık müessesesinin getirilmesinden övgüyle söz edildi.

Sivil-asker ilişkileri kapsamında Türkiye'nin AB standartlarını yakalama yolunda bazı ilerlemeler sağladığı, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının önüne geçildiği belirtilen raporda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyaseti önemli oranda etkilemeyi sürdürdüğüne vurgu yapıldı. Raporda buna örnek olarak bazı üst düzey askerlerin Kıbrıs, laiklik, Kürt sorunu ve Şemdinli olaylarıyla ilgili yaptıkları açıklamalar verildi.

Yargı alanında Türkiye'nin yaptığı düzenlemelere ve yargı mensuplarının eğitilmesine rağmen, özellikle Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin şiddet içermeyen fikirlerin ifadesini kısıtlamaya yönelik kullanılmasından şikayet edilen raporda, Şemdinli olayları örnek gösterilerek, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun işleyişinin şüphe uyandırdığı ifade edildi.

İlerleme Raporu'nda yolsuzlukla mücadelede Türkiye'nin son bir yılda özellikle kamu yönetiminde şeffaflık açısından sınırlı ilerleme sağladığından bahsedilirken, "Buna karşın yolsuzluk yaygınken yolsuzlukla mücadele kurumları ve politikaları zayıf kalıyor" denildi.

Kıbrıs’a vurgu

İlerleme Raporu'nda, Türkiye'nin imzaladığı Ek Protokol uyarınca Güney Kıbrıs dahil 10 yeni AB üyesi için ulaşım üzerindeki kısıtlamalar dahil, malların serbest dolaşımını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilerek, "AB bunu yakından izlemeyi sürdürecek ve 2006 yılı içinde tam uygulama yapılıp yapılmadığını değerlendirecek" ifadesine yer verildi. Türkiye'nin pek çok fırsatta Kıbrıs'ta BM önderliğinde kapsamlı bir çözüme bağlı kaldığını ifade ettiği hatırlatılan raporda, teknik komitelerin oluşturulması konusunda da Türkiye'nin Ada'daki her iki topluma desteğini yinelediği ifade edildi. Raporda, Türkiye'nin Ek Protokol'ü tam olarak uygulamadığı ve limanlarını Güney Kıbrıs bayraklı gemilere açmamayı sürdürdüğü tespitleri yapılarak, bunun malların serbest dolaşımını kısıtladığı ve Gümrük Birliği anlaşmasının ihlali anlamına geldiği iddia edildi.

Benzer kısıtlamaların hava ulaşımında da söz konusu olduğu kaydedilen raporda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül başta olmak üzere Türk yetkililerinin, KKTC üzerindeki izolasyonlar kaldırılmadan Ek Protokol'ün uygulanmayacağını birçok kez dile getirdikleri anımsatıldı. Buna karşın AB'li yetkililerin, "Kuzey Kıbrıs’ın durumunun limanların açılması konusuyla irtibatlandırılmaması" gerektiğini söyledikleri belirtilen raporda, Ek Protokol'ün uygulanmasının Türkiye'nin yasal yükümlülüğü olduğu ileri sürüldü.

AB Komisyonu İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin Kıbrıs için "Eylem Planından" da bahsedildi. Raporda, Türkiye'nin Güney Kıbrıs’ın OECD gibi uluslararası örgütlere katılımını veto etmeyi sürdürdüğü de dile getirildi.

Ruhban okulu ve Aleviler

Dini özgürlükler başlığı altında Heybeliada Ruhban Okulu’nun hala kapalı tutulmasından, dini azınlık vakıflarının mal edinme haklarıyla din adamı yetiştirmelerinin kısıtlandığından bahsedilen raporda, misyonerlik faaliyetlerine Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan vaazlarda ve yayınlarda "düşmanca yaklaşıldığı" iddia edildi.

İlerleme Raporu’nda Alevilere de yer verilirken, cemevlerinin açılmasında sorunlarla karşılaşıldığı ve ibadet yeri olarak görülmeyen cemevlerinin kamu fonlarından yararlanamadığı belirtildi. Okullardaki zorunlu dini eğitimin Alevi çocuklarını bilgilendirici unsurları içermediği kaydedilen raporda, önümüzdeki yıldan itibaren bu boşluğu doldurmak için hazırlıklar yapıldığı dile getirildi. Raporda aile içi şiddet, namus cinayetleri, kız çocuklarının okula gönderilmemesi, siyasette kadınların yeterince temsil edilmemesi gibi kadın-erkek eşitliğini ilgilendiren konulara da değinilirken, genel olarak Türkiye'de kadın haklarıyla ilgili bilinçlenmenin arttığına dikkat çekildi. İlerleme Raporu’nda, sendikal haklarla ilgili Türkiye'nin son bir yılda hiçbir ilerleme kaydetmediği savunuldu.

Raporda, kültürel haklar kapsamında Türkiye'nin iki yerel kanalla bir radyoya Kürtçe yayın izni verdiği anımsatıldı, ancak zaman kısıtlaması uygulaması eleştirildi. Raporda, Türkiye'de ana dili Türkçe olmayan çocukların okullarda ana dillerini öğrenemedikleri kaydedildi.

Öcalan hassasiyeti

AB Komisyonu İlerleme Raporu’nda 'Doğu ve Güneydoğu'daki durum' başlığı altında terörizmden zarar görenlere tazminat ödendiği hatırlatılarak, “AB terör örgütü listesinde bulunan PKK'nın Kasım 2005 ve Haziran 2006 tarihleri arasında 774 saldırıda bulunduğu ve bunların sonucunda 44 asker, beş polis ve 13 sivilin hayatını kaybettiği” ifade edildi. Şemdinli olaylarına da değinilen raporda, iddiaları araştırmak üzere oluşturulan TBMM komisyonunun raporunu henüz yayımlamadığı belirtildi. Tartışmalara neden olduğu için terör örgütü başı Öcalan'ın isminin önüne “Bay” anlamına gelen “Mr.” kısaltması konmadı.

Türkiye'de 2 milyon Roman nüfusunun bulunduğu kaydedilen belgede, Ege Denizi'nda meydana gelen ve Yunan pilotun ölmesiyle sonuçlanan ‘it dalaşı’ da anımsatılarak bu tür olayların önlenmesi için iki ülke arasında doğrudan hat kurulması dahil alınan önlemlere yer verildi.

Strateji Belgesi de yayımlandı

İlerleme Raporu ile birlikte genişleme sürecine yön veren Strateji Belgesi'ni de yayımlayan AB Komisyonu, limanların bu yıl açılmaması halinde Türkiye ile müzakere sürecinin olumsuz etkileneceği uyarısında bulundu. Toplam 13 maddeden oluşan Sonuç ve Öneriler bölümünde en fazla Türkiye'ye yer verilerek, şöyle denildi: ''Türkiye, Kopenhag siyasi kriterlerini başarıyla karşılamayı ve siyasi reformlara devam etmeyi sürdürüyor. Buna karşın (reformların) hızı geçen yıl yavaşladı. Özellikle ifade özgürlüğü alanında önemli çabaların ortaya konulması gerekiyor.'' Müslüman olmayan dini toplulukların haklarının, kadın haklarının, sendikal hakların ve ordu üzerindeki sivil kontrolün güçlendirilmesi istenilen belgede, Türkiye'nin işleyen piyasa ekonomisine sahip olduğu tekrarlandı. Belgede, ''İyi komşuluk ilişkilerine sahip olmak, Türkiye açısından hayati önemini sürdürüyor'' denildi.

AB'nin 21 Eylül 2005 tarihli karşı deklarasyonuna da atıf yapılan belgede, şunlara yer verildi: ''AB Türkiye'nin, Ankara Anlaşmasını genişleten Ek Protokolü, ayrım yapmadan ve eksiksiz uygulayarak, malların serbest dolaşımı üzerindeki tüm engelleri, bütün nakliye araçlarını da kapsayacak şekilde kaldırmasını bekliyor. Bu yükümlülüğün eksik yerine getirilmesi, tüm müzakere sürecinin ilerlemesini (olumsuz) etkileyecektir.'' Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde AB Komisyonu'nun Aralık ayındaki AB devlet ve hükümet başkanları zirvesi öncesinde gereken tavsiyelerde bulunacağı kaydedilen belgede, Türkiye'nin AB üyesi ülkelerle ikili ilişkilerini normalleştirmek için somut adımlar atmasının önemine dikkat çekildi.