İnşaat sektörü krizle yaşamayı öğrendi

Alman inşaat sektörü, son on yıldır, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana içinde bulunduğu en büyük krizi yaşıyor. Ciro giderek geriliyor. İnşaat Endüstrisi Birliği’nin tahminlerine göre 2004’te de ciro yüzde 2 oranında gerileyerek 84 milyar euro olarak gerçekleşecek. 1995 cirosu bu miktarın yüzde 50 fazlasıydı.

Kriz çalışanlar için de dramatik sonuçlara yol açıyor. İnşaat sektöründe çalışanların sayısı son on yılda yarı yarıya azalarak 800 bine düştü.

Bilfinger Berger, Strabag ve Hochtief gibi sektörün önde gelen isimleri, ülke içindeki pazarda yaşanan sıkıntı nedeniyle çareyi yurtdışında aramakta buldu. İnşaatın bir numaralı devi Hochtief, günümüzde iş hacminin yüzde 80’den fazlasını Almanya dışında gerçekleştiriyor. İngiltere’de Thames nehrinde bir tünelden, Avustralya’da yeraltında dört tren istasyonuna, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde bir limandan, Tayvan’da bir otoyola kadar dünyanın tüm kıtaları üzerinde şirketin sayısız projesinde 34 bin kişi çalışıyor.

Hochtief şirketinin sözcüsü Bernd Pütter, mali rizikoları ve personel için kültürlerarası farklardan doğabilecek tehlikeleri önlemek için, şirketin iyi mimarlar ve inşaat işçilerinden daha fazlasına ihtiyacı olduğunu belirtiyor:

"Uygun bir çerçeve içinde çalışmaya çok dikkat ediyoruz, iş yaptığımız bölgelerdeki siyasi ve kültürel süreçleri anlamaya çalışıyoruz. Ancak bu her bölge için söz konusu olamıyor. Örneğin bu nedenle şu anda Irak’a hiçbir çalışanımızı göndermiyoruz."

Farklı hizmet sektörü oluşturma çabaları

Hochtief, Alman pazarında ise inşaat sektöründe farklı bir hizmet sektörü oluşturmayı hedefliyor. Şirket sözcüsü Bernd Pütter, şirketin yurtiçi cirosunun üçte birinin bu yolla sağlandığını ve bu oranın giderek artmakta olduğunu bildiriyor. Pütter şöyle konuşuyor:

"Yaklaşık 10 yıldır, inşaat öncesi ve sonrası gündeme gelen hizmetler sunuyoruz. Binaların işletmesinden, müşterinin çok erken bir etapta binanın planlanmasında söz sahibi olmasını sağlamaya kadar geniş bir hizmet yelpazemiz var."

Bu kapsamda, ilk bakışta pek alışılmamış adımlara da rastlanıyor. Pütter, "Almanya’da bir ilke imza atarak, iki yıl önce kadroya bir doktor aldık. Ancak bu doktorun görevi, personelin rahatsızlıklarını teşhis ve tedavi etmek değil, daha önce kendi de böyle binalarda çalıştığı için, inşa edeceğimiz ve sağlık sektörünün kullanımına sunulacak binaların planlanmasında yardımcı olmak. Bu da bizim esnek olduğumuzun ve bu yolla başarı kazandığımızın bir göstergesi" diyor.

Başarı hisse senetlerine yansıyor

Bu başarı, şirketin hisse senetlerine de yansıyor. Hochtief’in hisse senetleri 1 ocak 2003 tarihinden bu yana yüzde 50 artarak 18 Euro’yu geçti. Ancak bu gelişme, Almanya’da şirket için çalışanların sayısı için söylenemez. 1994 yılında Hochtief’ten maaş alanların sayısı 24 bine yakınken, bu sayı günümüzde ancak sekiz bini buluyor.