1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İngiliz askerler memleketlerinde

Metin Güneş/Londra5 Nisan 2007

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın dünkü açıklamasından sonra serbest bırakılan 15 İngiliz deniz piyadesi İngiltere'ye vardı. Ancak şimdi onları ‘zorlu bir süreç’ bekliyor. Askerler sorgulanacak. Kendilerine "Nasıl esir alındınız? Size ilaç verdiler mi?" gibi sorular yöneltilecek. Öte yandan İngiliz kamuoyu, askerlerin salıverilmesinin Tahran’ın mı yoksa Londra’nın zaferi olarak mı değerlendirilmesi gerektiğini tartışıyor.

https://p.dw.com/p/AZQz
Askerlerin İran'da “Hata yapıp İran kara sularına geçmişiz” demeleri bazı çevrelerce eleştiriliyor.
Askerlerin İran'da “Hata yapıp İran kara sularına geçmişiz” demeleri bazı çevrelerce eleştiriliyor.Fotoğraf: AP

13 gün süren ve bir küresel krize dönüşme tehlikesi taşıyan gerginlik sona erdi. 15 İngiliz askeri personelin serbest bırakılması hem İran hem de İngiltere tarafından uyguladıkları politikaların bir zaferi olarak yorumlanıyor.

İngiltere Başbakanı Tony Blair, İranlıların esirleri serbest bırakacağını duyunca bu gelişmeyi “Konuya ölçülü yaklaşan hükümetimizin bir başarısıdır” sözleriye yorumladı. Ama Tahran da bu kirize yaklaşımıyla dünyanın gözünde saygınlık kazandığını iddia ediyor.

Hem Tahran hem Londra, uluslararası hukuk açısından kendilerinin haklı olduğunda ısrar ediyor. Yine her iki taraf da esirlerin beklenmeyen bir şekilde aniden serbest bırakılmasının gizli bir pazarlığın sonucu olduğu şeklindeki iddiaları reddediyor.

Diplomatik poker

İngiliz basını da bunun esirler adına sevindirici bir gelişme olduğunu, ancak bu kriz sırasında bir diplomasi pokeri oynandığını ve bu poker oyununu İngiltere’nin mi yoksa İran’ın mı kazandığı konusunda kafaların karışık olduğunu manşetlerinde ve köşe yazılarında dile getiriyor.

Bu durumu hem içerik olarak hem de görsel açıdan en iyi yansıtan ise bugünkü Independent gazetesi. Gazetenin birinci sayfasının yarısının manşetinde İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın fotoğrafının hemen yanında “Zafer” diye manşeti atılmış. Birinci sayfanın diğer yarısını okuyabilmek için gazete ters çevrildiğine ve bu kez Blair’in fotoğrafını yanıda “Bayram ediyoruz” başlığı yer alıyor.

“Bayram ediyoruz” ifadesinin İngiltere için özel bir anlamı var. İngiltere eski Başbakanı ‘Demir Lady’ Margaret Thatcher tam 25 yıl önce Falkland Savaşı’nı kazandığında “Bayram ediyoruz” ifadesini kullanmıştı.

Yani gazete şunu anlatmaya çalışıyor: "Bu krizi kimin kazandığı, nereden ve hangi açıdan baktığınıza bağlı. Aslında durum biraz da öyle. Bu bir poker oyunuydu ve İran’ın elindeki kartlar da iyiydi, çünkü elinde rehineler vardı."

Blair AB kozunu oynadı

İngiltere’nin eli ise iyi değildi. Ama İngiltere birden bir koz çekti. Bu koz Avrupa Birliği kozuydu. İran’a, “Böyle devam edersen tüm Avrupa’ya seninle ticari ilişkileri kestirtiririm“ dedi.

İnigiltere hükümeti bu mutlu sonu Blair’in ’çifte kulvar’ politikasının başarısı olarak açıklıyor. ’Çifte kulvar’ politikası, bir yandan uluslararası camianın desteğini arkasına alırken, diğer yandan da İranlılar ile görüşmeler yapılması anlamına geliyor.

Şimdi esirlerin ne söyleyecekleri merakla bekleniyor. Eve dönen askerlere bir brifing verilecek. Bu aslında bir sorgulama şeklinde geçecek bir brifing. “Nasıl esir alındınız? Nerede esir alındınız?“ gibi sorular sorulacak. Sonra daha ’derin’ sorulara geçilecek. “Nereye götürüldünüz? Nasıl sorgulandınız? Size ilaç verdiler mi? Sizi sorgulayanlar kimdi?“ gibi sorular yöneltilecek.

Askerlerin İran’da kameralara “Bize iyi davranıyorlar. Biz hata yapıp İran kara sularına geçmişiz. İran halkından özür dileriz,” diye konuşarak, suçlu portresi çizmeleri de bazı çevrelerce eleştiriliyor İngiltere’de. “En azından biraz daha sağlam bir duruş beklerdik askerlerimizden“ diyenler var. Yani İngiltere şimdi bu esirler İran’dayken tam olarak neler olup bittiğini anlamaya çalışacak.