1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İnternet romantizm getiriyor

16 Ağustos 2010

Hayatın vazgeçilmezlerinden biri halinde gelen internetin aynı zamanda romantik bir ilişkinin de anahtarı olduğu ortaya çıktı. ABD’de yapılan bir araştırma ilginç sonuçlar içeriyor.

https://p.dw.com/p/Oorp
Fotoğraf: PA/dpa

Işıkları karartın, slow bir parça açın ve internete girin…

ABD'li bilim insanları tarafından yapılan araştırma, evinde internet bulunan yetişkinlerin romantik bir ilişki yaşama şanslarının, olmayanlara göre çok daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Amerikan Sosyoloji Derneği’nin yıllık toplantısında açıklanan araştırmaya göre evde internet erişimi bulunan yetişkinlerin yüzde 82’den fazlasının eş ya da sevgiliye sahip olduğu, interneti bulunmayanlarda ise bu oranın yüzde 63’ün altında olduğu belirtildi.

Araştırmayı yürüten ekipten Stanford Üniversitesi Sosyoloji Bölümü üyesi Doçent Michael Rosenfeld, “Araştırmamız, internet erişiminin Amerikalılara partner bulmalarında ciddi şekilde yardımcı olduğunu göstermektedir" değerlendirmesinde bulundu.

1940'lı yıllardan bu yana yapılan araştırmalar, Amerikalıların büyük bölümünün eşlerini "arkadaş çevreleri" aracılığıyla tanıdığını gösteriyor. Birkaç yıl içerisinde ise internetin, insanların eşleri ile tanışmalarını sağlayan başlıca araç olması bekleniyor.

Yeni bir sosyal yaşam

Öte yandan araştırmacılar, internetin çiftlerin, bilhassa da eşcinsel çiftlerin tanışma yeri olarak büyük bir önem kazandığını ortaya koydu. İnternette tanışan çiftlerin yüzde 61’ini aynı cinsiyetten kişiler oluşturuyor. Rosenfeld, “İnternette tanışan çiftlerin aynı cinsiyetten ve bir bakıma da farklı dinlerden olma olasılığı daha yüksek” şeklinde konuştu.

Araştırmanın başyazarı, “İnternet, sadece var olan ağlarımızla iletişimde bulunmamızı sağlayan yeni ve daha etkin bir yol değil, daha çok, sahip olduğumuz partner ve ilişkilerimizin tarzını şekillendirebilecek bir çeşit yeni sosyal araç” diyor.

Rosenfeld ve meslektaşları, araştırmaları için, ABD'de yaklaşık 4 bin yetişkinle yapılan anket sonuçlarını analiz etti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/AFP, BS/AŞ