İnternet takıntılılara özel hastane

Uzakdoğu’nun yükselen yıldızı Çin, ekonomik kalkınmanın bir sonucu olarak geçen gün daha da modernleşiyor. Bilgisayar ve internet de uzun zamandan beri Çin’de güncel hayatın bir parçası durumunda. Şehirlerde ve şehir dışında birbiri ardına yeni internet kafeler açılıyor. Neredeyse bütün mağazalarda bilgisayar oyunlarına rastlanıyor. Bilgisayarın bu kadar popüler hale gelmesiyle beraber teknolojinin karanlık yüzü de kendini göstermeye başlıyor. Örneğin ülkedeki bilgisayar bağımlılarının sayısı giderek artıyor. Rusya, ABD, Kanada ya da İsviçre’de uzun zamandan beri bilgisayar ve internet bağımlılarının tedavi görebilecekleri klinikler mevcut. Bu örneklerden yola çıkan Çin yönetimi, benzer bir kliniği geçtiğimiz günlerde Pekin yakınlarında hizmete açtı.

İnternet ve bilgisayar bağımlılarını tedavi eden klinik, Pekin Askeri Hastanesi’ne bağlı olarak çalışıyor. Başkentin dışındaki bu tedavi merkezinin girişinde askerler 24 saat nöbet tutuyor. Şu anda burada 50 bilgisayar bağımlısı tedavi görüyor. Yaşları 14 ile 22 arasında değişen hastaların yüzde 90’ı erkek. Eski bir askeri lojmandan bozma olan tedavi merkezinin odaları sade ve gösterişsiz; pencerelerde ise demir parmaklıklar var. Bilgiyasayar bağımlılarına uygulanan tedavi programının süresi bir ila üç ay arasında değişiyor. Burada kalanların bu süre içerisinde askeri bölgeyi terk etmeleri yasak.

Askeri disiplin

Dışarıda, avluda, askerler genç hastalarla beraber talim yapıyor. Bağımlılık Uzmanı Tao Ran, bu talimin amacını şöyle özetliyor: “Neden bağımlılara askeri bir talim mi uyguluyoruz? Çünkü buraya gelen gençlerin ve çocukların hepsi kendi başlarına yataklarını toplama, kıyafetlerini yıkama ya da yemek pişirme becerisine sahip değiller. Çoğu hemen hemen hiçbirşey bilmiyor. Tembeller, saçmalıyorlar ve çok acemiler. Askeri eğitim sayesinde normal insanlar gibi davranmayı öğrenmelerine yardımcı olmayı hedefliyoruz. “

Eric bu klinikte tedavi görenlerden biri. Üniversiteyi asıp kötü güçlere, kan tutkunu askerlere ve canavarlara karşı savaştıktan sonra buraya zorla gönderilmiş. “Bir keresinde kendimi tam yedi günlüğüne bilgisayar odasına kapattım. Sadece tuvalete gitmek için ya da yiyecek bir şeyler almak için dışarı çıkıyordum, o da sırf midemi doldurmak için,“ diye anlatıyor bilgisayar oyunu bağımlısı Eric. Bu, yaklaşık 10 milyon Çinlinin paylaştığı bir kader. Bağımlılık uzmanı Tao Ran’a göre bunun nedeni dramatik bir şekilde değişen aile yapısında. Eskiden Çin’de kalabalık aileler yaşamaktayken şimdi, özellikle şehirlerde, aileler üç kişiden oluşuyor. Çocuklarıyla ilgilenmeyen şiddet eğilimli ebeveynler ya da aşırı ilgiyle çocuklarını boğan aileler Çin’de artık ender rastlanan bir durum değil. Çocuklar böyle durumlarda bilgisayarı bir kaçış ya da teselli kaynağı olarak görüyor.

İntiharın eşiğinde

Pekin’deki bilgisayar bağımlılarını tedavi merkezinde geçtiğimiz iki buçuk yıl içinde binden fazla genç tedavi görmüş. Klinikte bilgisayarlar kesinlikle yasak. Hastaların çoğu, tıpkı Eric gibi, ilk önce gelecekten beklentilerini kesiyorlar: “Daha fazla yaşamak istemiyordum. Bileklerimi kesmeyı denedim ama doktorlar kanamayı durdurdular. Beni kurtardılar. Daha sonra merdivenlerden aşağıya atlamak istedim. Ne bilgiyasar ne de oynayacak başka bir cihaz... Hiçbir şey yoktu. İntihar etmek istiyordum.”

Klinikte iki hafta geçirdikten sonra Eric yavaş yavaş bilgisayarsız bir hayata alışmaya başladığını söylüyor. Ancak bağımlılık riski tümüyle ortadan kalkmış değil elbette. Bilgisayarda özellikle savaş oyunları oynamayı seven Eric, bu ilgisini daha mâkul bir şekilde tatmin etme yolunu bulmuş ve şimdi askeri bir kariyer üzerinde yoğunlaşmış.