1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak istikrardan çok uzak

Rainer Sollich17 Mart 2006

Irak’ta şiddet tüm hızıyla devam ediyor ve Amerika’nın Irak işgali de üçüncü yılına giriyor. DW’den Rainer Sollich'e göre Irak demokratikleşmeden giderek uzaklaştı ve iç savaşın hakim olduğu bir ülkeye dönüştü:

https://p.dw.com/p/AZqb

“Savaş Iraklıları Saddam Hüseyin’den kurtardı ve yeni bir başlangıç şansı verdi. Ancak bu şans kullanılamıyor. Irak bölgeye demokratikleşme konusunda örnek olmadı, iç savaşın sınırında olan bir ülkeye dönüştü. İstikrardan henüz eser yok, demokratik bir başlangıcın varlığı ise çok az hissediliyor. Buna karşın farklı toplumsal gruplar birbiriyle çatışıyor, kutsal mekanları havaya uçuruyor, yabancı gazetecileri ve siyasi rakiplerini kaçırıyor veya öldürüyor.

Iraklılar’ın çoğunun bu olayların asli faili değil, kurbanı olduğu unutuluyor. Terör saldırılarının günlük yaşamın bir parçası haline geldiği bir ülkenin şansını kullanamaması söz konusu olamaz. Ülkenin birçok bölgesinde Iraklılar kendilerini güvende hissetmiyor. Özellikle toplumsal bir sorumluluk almak isteyen ve yeni güvenlik güçlerine katılmak isteyenler için saldırı tehlikesi çok yüksek. Bir çok Iraklı aşırı dinci liderler nedeniyle tongaya basıp, birbirlerine karşı ayaklanıyor ve bu amaçlara alet oluyor. Ancak sessiz çoğunluk istikrar ve düzen, demokratik özgürlük ve refahtan başka bir şey istemiyor.

Samarra’daki son operasyon, Ebu Gureyp hapishanesindeki işkence ve günlük yaşamda var olan şiddete rağmen Iraklılar, Amerikalı işgal güçlerinin tutsağı değil. Onlar daha çok ülkede düzen sağlanmasını engellemeye çalışan ve suçsuz kişileri terörize eden yurtdışından idare edilen El Kaide gibi grupların tutsakları. Irak böyle grupların borusunun öttüğü bir yer olabilir ve İran’ın da ülke üzerinde büyük etkisi bulunuyor. Diktatör Saddam Hüseyin’in devrilmesi doğru bir karardı. Ancak savaş bir hataydı. Sadece yeterli uluslararası destek olmadığından ve amacı anlaşılan gerekçelerle başlatıldığı için değil. Amerika Birleşik Devletleri savaş sonrası için hazırlıklı olmadığı için. Eğer bir ülkeyi bombalayıp, rejimini yıkarsanız, o ülkedeki insanların daha sonra güvenliğini sağlamanız ve onlara bir gelecek perspektifi sunmanız gerekir.

Batı’nın Irak politikası bu nedenle çözümsüz bir ikilem. Amerikalılar ülkeyi avucuna alamadı. Irak kaosa sürüklenip, tamamen dağılabilir. Bu durum savaşa karşı çıkan Almanya ve Fransa gibi ülkeler için de büyük bir sorun oluşturuyor. Çünkü Avrupa’ya komşu olan bu bölgede istikrar sağlanması büyük önem taşıyor. Iraklılara kendi güvenlik çıkarlarını tehlikeye atmadan nasıl yardım edilecek? Bu soruya Batı dünyasından kilit bir yanıt gelmedi, sadece şaşkın bir tavır söz konusu.

Eski argümanları temcit pilavı gibi tekrar edip, Irak’ın bu hale gelmesinden Amerika Birleşik Devletleri sorumlu demenin artık bir alemi kalmadı. Bu artık değiştirilemez, ancak bundan bir ders çıkarmak gerekiyor. İran’ın nükleer programıyla yaşanan sorunda Irak’da nazarı itibara alınmalı.”