1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Irak savaşı hataydı”

Ajanslar4 Kasım 2006

Bir zamanlar Pentagon’un başdanışmanı olan, Irak savaşının mimarlarından Perle de “Irak savaşının bir hata” olduğunu itiraf etti ve Bush yönetimini suçladı. Bir araştırmaya göre ise Irak savaşında ölen Iraklı sivillerin sayısı 65 5 bin, ölen Amerikalı askerlerin sayısı da 2 bin 818. Savaşın maliyeti ise 340 milyan dolar.

https://p.dw.com/p/AZdk
Perle, ABD'nin arkasında çökmüş bir Irak bırakarak bu ülkeden çekilmek zorunda kalma ihtimalin güçlendiğine dikkat çekti.
Perle, ABD'nin arkasında çökmüş bir Irak bırakarak bu ülkeden çekilmek zorunda kalma ihtimalin güçlendiğine dikkat çekti.Fotoğraf: AP

Irak savaşının en büyük savunucuları arasında yer alan, Amerikalı ünlü eski üst düzey yetkililerden neocon Richard Perle, aradan dört yıl geçmesinden sonra savaşın hata olduğunu ilk defa itiraf ederek, varılan noktadan ABD Başkanı George Bush'u sorumlu tuttu. Eski savunma bakan yardımcılarından ve Pentagon'un eski başdanışmanlarından Perle, Vanity Fair dergisiyle röportajında, "Irak'ta gördüğümüz şiddetin boyutu, gerçekten korku verici. Kötülüğün bu boyuta ulaşacağımı tahmin edemedim," dedi. Perle, "Zamanında kahin olabilseydim, bugün bulunduğumuz noktayı görebilseydim ve bana o zaman 'Irak'a girmeli miyiz?' diye sorsalardı, muhtemelen 'hayır, Saddam Hüseyin'in yönelttiği tehdide karşı başka stratejiler düşünelim' derdim" ifadesini kullanarak, savaşı desteklemekle hata yaptığını kabul etti.

Başkan Bush yönetimini beceriksizlikle suçlayan Perle, "Alınması gereken kararlar alınmadı veya zamanında alınamadı. Sürekli görüş ayrılıkları tartışıldı. Günün sonunda, bu durumdan Başkan'ı sorumlu tutmak zorundasınız" dedi. Richard Perle, ABD'nin, arkasında çökmüş bir Irak devleti bırakarak bu ülkeden çekilmek zorunda kalmasının henüz kaçınılmaz hale gelmediğini, ancak bu ihtimalin giderek güçlendiğini belirterek, "Bu olursa dünyanın görebileceği en büyük anarşi ve kaos ortaya çıkar" diye konuştu.

655 bin Iraklı sivil öldü

Nitekim Irak'taki yeniden yapılanma çalışmalarına rağmen, yapılan araştırmalar, şiddetin hız kesmediği ülkede savaşın verdiği zararın giderek arttığını ortaya çıkarıyor. Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, kendi verileriyle çeşitli kuruluşlar ve resmi kurumların verilerine dayanarak yaptığı derlemeye göre, Irak savaşının başladığı 2003 yılının Mart ayından beri ölen Iraklı sivillerin sayısı tartışmalı bir rapora göre 655 bini buldu. AP, Irak'ta ölen sivillerin sayısı hakkında çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından çelişkili rakamlar verilmekle birlikte bu sayının 50 binin üzerinde olduğunun tahmin edildiğini belirtti.

ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlığı, Brookings Institution, Iraq Body Count gibi kurumlar, Lancet internet sitesi ile Irak Sağlık Bakanlığı ve Irak Eğitim Bakanlığı’nın verilerini kullanan ajans, savaşta ölen Amerikan askerlerinin sayısının ise 31 Ekim 2006 itibarıyla 2 bin 818 olduğunu kaydetti. Ajans, 31 Ekime kadar Irak'ta yaralanan Amerikalı askerlerin sayısının da 21 bin 419 olduğunu belirtirken, Irak'ta ticaret için gelen 646 sivilin de öldüğünü bildirdi. Savaşta 155 Iraklı profesörün öldüğünü belirten ajans, 250 kadar doktor ve sağlık çalışanın da şiddetin kurbanı olduğunu, en az 6 bin doktorla binlerce profesörün de ülkeyi terk ettiğini kaydetti.

Maliyet 340 milyar dolar

Irak savaşının maliyetinin 340 milyar dolar olduğunu vurgulayan AP, bunun da günde 250 milyon dolar anlamına geldiğini kaydetti. AP, savaş öncesi Irak'ta günlük petrol üretiminin 2,58 milyon varil olduğunu, 31 Ekim 2006 itibarıyla ise günlük üretimin 2,33 milyon varilde kaldığını, savaş öncesi 3 bin 958 megavat olan elektrik üretim kapasitesininse 4 bin 100 megavata çıktığını bildirdi. Irak'ta savaştan sonraki en çarpıcı gelişme ise cep telefonu sayısındaki artış oldu. Savaş öncesi cep telefonu hizmeti verilmeyen ülkede 31 Ekim 2006 itibarıyla cep telefonu olanların sayısı 7 milyon kişi olarak belirlendi. Sabit telefonların sayısı ise 400 binin biraz üzerinde artarak 1,25 milyon aboneye çıktı.

Savaş öncesi 12,9 milyon kişi içilebilir su elde ederken, bu rakam 14,3 milyona çıkarıldı. Kanalizasyon hizmeti kullanmaya başlayan nüfus ise 4,5 milyon artarak 10,7 milyon kişiye ulaştı. Irak'taki enflasyon rakamları ise 2004, 2005 ve 2006'da şimdiye kadar yüzde 31'ler seviyesinde kaldı. Savaş sırasında iç göç yapan Iraklıların sayısı 1,5 milyona çıkarken, savaş öncesi yurt dışında yaşayan Iraklıların sayısı 500 bin iken bu rakam da 1,6 milyona yükseldi.

Şiiler kaygılı

Öte yandan Irak'ta iktidardaki Şiiler, ABD'nin kendilerine olan desteğinin Sünnilere kaydığı kaygısı taşıyor. ABD'nin şiddeti azaltmak, ülkede demokrasiyi tesis etmek için Sünni isyanını siyasi sürecin içine çekmek istemesi, Şiilerce ABD'nin politikasında "büyük ve üzücü bir değişiklik" olarak değerlendiriliyor. Beyaz Saray’ın Irak politikasındaki bu değişiklik, akademik çevrelerde de kabul ediliyor. ABD'de bir üniversitede ders veren Şii uzmanı Veli Nasır, "Böyle bir kaymadan söz ediliyor. Bu kısmen ABD'nin İran'ı sınırlama isteğinden kaynaklanıyor. Şiilerin yönetimdeki kabiliyetsizliklerinin yarattığı hayal kırıklığının da bunda payı var" dedi.

ABD, Irak'ta "demokrasinin inşasında" çoğunluktaki Şiilere dayanma yolunu seçmişti. Nasır ve Iraklı politikacılar, Washington'ın Şiilere verdiği kayıtsız şartsız desteğin azalmasının bir nedeninin de ABD'nin yeni bir iktidar paylaşımı formülü bularak, Irak'tan çıkma stratejisi geliştirmek olduğunu belirtiyor. Washington uzun yıllar boyunca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün gibi Sünnilerin yönetimindeki ülkelerle ilişkilerini sıcak tuttu. Bu ittifakların, Şii İran'ın bölgedeki etkisini sınırladığına inanılıyor. Birçok uzman, Irak'taki ABD-Şii ittifakının zaten geçici olduğunu ve ABD'nin bölgedeki çıkarlarını korumak için eninde sonunda eski Arap müttefiklerine döneceğini düşünüyor.

Yeni dengeler kurulmaya çalışılıyor

Iraklı uzman Mustafa el Ani, "Amerikalılar, şu anda uygulanan, Şiilerin Irak'ta egemen olması formülünün kendilerinin ayrılışını kolaylaştırmayacağını anladılar. Şimdi Irak'ta yeni bir güçler dengesi kurmaya çalışıyorlar" dedi. El Ani ve diğer uzmanlar, Washington'ın Şiilerden uzaklaşmasının bir nedeninin de Şii yönetimlerin ülkenin iç savaşa sürüklenmesini önleyememeleri olduğunu belirtiyor.

Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi'nin üst düzey yetkililerinden Ali el Azad da "Amerikalılar bizi esnek olmayan insanlar olarak görüyorlar. Amerikalılar bizim kendilerini kullandığımızı ama karşılığında bir şey vermediğimizi, üst düzey din adamlarımızın kendileriyle görüşmediğini ve İran'la yakın ilişkilerimizi sürdürdüğümüzü düşünüyorlar..." dedi.