1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Iraklı parlamenterlere Anayasa semineri

Peter Philipp15 Temmuz 2005

Irak hükümetinin dün açıkladığı yarıyıl bilançosu acı. Buna göre Irak’ta bu yılın ilk altı ayında 1600 sivil, 620 polis ve 275 Iraklı asker öldü. Irak’ta gerilim sürerken Anayasa metin taslağının hazırlık çalışmaları da sürüyor. Bu çerçevede Iraklı 20 parlamenter Almanya’da federalizm konusunda seminer görüyor.

https://p.dw.com/p/AaiE
Ülkedeki intihar saldırılarının önüne geçilemiyor
Ülkedeki intihar saldırılarının önüne geçilemiyorFotoğraf: dpa

Yeni anayasa taslak metninin hazırlanması için Irak Anayasa Komisyonu’nun sadece bir aylık süresi kaldı. Ardından taslak metnin ekim ayında halkoyuna sunulması planlanıyor. Bu metin, yıl sonunda yapılması planlanan ilk genel seçimin altyapısını oluşturacak. Ülkedeki çeşitli halk kesimleri ve dini gruplar arasındaki ilişki savaş nedeniyle karmakarışık bir hal aldı. Günlük şiddet ortamı da gözönüne alındığında Anayasa metninin hazırlanması oldukça zor bir görev. Ayrıca takvime uyulabilecek mi, bu da belirsiz.

Almanya'dan Anayasa çalışmalarına destek

Alman Hür Demokrat Parti’ye bağlı Friedrich Naumann Vakfı, 20 Iraklıya federalizm ile ilgili seminer veriyor. Alman Dışişleri Bakanlığı’nın desteğiyle uygulamaya geçirilen proje kapsamında Iraklı katılımcılar Alman Anayasa uzmanları ve siyasetçileriyle federalizmi tartışıyor.

Seminerin Kürt kökenli katılımcısı Sami Şabak Irak’ın uzun bir kültürel geçmişe, ve eskiye uzanan bir medeniyete sahip olduğunu vurguluyor. 30 Ocak seçimleri öncesinde ABD’nin atadığı hükümet konseyinde de yer alan Şabak şu an Irak meclisinde ve anayasa komisyonunda Kürt koalisyon ittifakını temsil ediyor. Şabak, Irak’ın şu an en büyük sorununun, sancılı değişim süreci olduğunu belirtiyor:

‚’Diktatör faşist bir sistemden demokratik-liberal ve federatif bir sisteme geçiş aşamasında bulunuyoruz.’’

Pek çok sorun mevcut

Bu geçiş döneminde pekçok sorunun açıklığa kavuşturulması ve çözülmesi gerekiyor. Kuzey Irak’ın statüsü, değişik dini grupların ya da dinin ne ağırlığa sahip olacağı ya da olması gerektiği, azınlıkların nasıl korunacağı ve aynı zamanda iktidara nasıl katılabileceği gibi.

Irak’taki en önemli azınlık şüphesiz Sünniler. Saddam Hüseyin dönemi ve öncesinde siyasi gücü elinde bulunduran şimdi kenara itilen Sünniler seçimleri boykot etmişti. Irak’taki şiddet olaylarının kısmen bazı Sünni gruplar tarafından yönlendirildiği biliniyor. Buna rağmen Anayasa Komisyonu’nda 15 Sünni temsilci yer alıyor. Komisyonda danışman olarak yer alan Sünni Hasan Abdüllatif el Bazzaz şunları söylüyor:

‚’Bizim sorunumuz şu: Batağa saplanmış durumdayız ve kendi kendimize çıkamıyoruz. Bu karmaşadan çıkabilmek için bize yardım edebilecek kişilere ihtijyacımız var. Amerikalılar yardım etmeye gerçek anlamda çaba göstermiyor. Niye? Çünkü onlar genel durumun bir parçası. Ve bizimki kadar çok sorunları var.’’

Dinin rolü

Geleceğin Irak’ında dinin rolü de Anayasa çalışmalarında kilit rol oynuyor. Daha ilk Anayasa taslağında bile İran usulü bir İslam Cumhuriyeti kurulup kurulmayacağı, Anayasa’da dine atıfta bulunup bulunmayacağı konusunda hararetli tartışmalar yaşanmıştı. Anayasa Komisyonu’nda Kürt ittifakın temsilcisi Sami Şabak, İran’daki ‚ruhani liderin hakimiyeti’ ilkesinin Irak için model olamayacağını, bu nedenle İslam’ın yasa değil, bir yasa kaynağı olarak belirlendiğini belirtiyor.

Şiiler ve Kürtler Anayasa için takvime bağlı kalınmasını savunurken, Sünniler öncelikle demokrasinin yerleşmesi, federalizm gibi konulara daha sonra bakılması gerektiğini vurguluyor. Komisyon’daki Sünni temsilci Bazzaz, takvime sıkı sıkıya bağlı kalınması baskısının nedenini şöyle açıklıyor:

‚’Bu, yabancı ülkelerin politikası. ABD ilk seçimlerin takvime uygun bir şekilde yapılmasında ısrar etmişti. Şimdi Anayasa için de ısrarını sürdürüyor, fikrini değiştirmiyor. Nedeni, bundan siyasi yarar sağlayacaklarını düşünmeleri. ABD’deki kamuoyuna, Irak’ta yol katettikleri hissini vermek istiyorlar.’’