1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak'ta anayasa için uzlaşma arayışı

Jürgen Hanefeld15 Ağustos 2005

Irak’ın yeni anayasasının hazırlanması için tanınan süre bugün doluyor. Geçici parlamento, akşam saatlerinde yeni Anayasa’yı onaylayacak. Ancak Anayasa üzerinde tam bir uzlaşı sağlanabilmiş değil. Tartışmaların yoğunlaştığı konular ise federalizm ve İslamiyet’in devlet yapısındaki rolü.

https://p.dw.com/p/Aacw
Irak'ta anayasa konusunda uzlaşma arayışları devam ediyor
Irak'ta anayasa konusunda uzlaşma arayışları devam ediyorFotoğraf: dpa

Amerika Birleşik Devletleri’nin ülkeye girmesi ve Saddam Hüseyin’in iktidardan devrimesinin ardından hazırlanan Irak’ın yeni anayasası bugün geçici parlamento tarafından onaylanması bekleniyor. Anayasa’nın kabul edilebilmesi için parlamento üyelerinin üçte ikisinin oyuna ihtiyaç var.

Daha sonra sıra halka gelecek. Tam iki ay sonra, 15 Ekim’de halk yeni anayasayı oylayacak. Referandumdan “evet“ çıkması durumunda ise sıra üçüncü aşamaya gelecek. 15 Aralık’ta yeni parlamento seçilecek. Ve bu, parlamento geçici olmayacak. Takvime bağlı kalınabilmesi ise bugün anayasanın parlamentodan geçmesine bağlı.

Oluşturulan 71 üyeli Anayasa Komisyonu’nun birçok üyesi, anayasa hazırlığı için tanınan sürenin uzatılması gerektiğini dile getirdiyse de, taleplerini dinletemediler. Komisyon, haftalardır herkesin üzerinde hemfikir olabileceği, yeni anayasa tasarısının hazırlıklarıyla uğraşıyor. Yeni Anayasa’da iki konu baş ağrıtıyor: Birincisi, Irak federal bir devlet mi olmalı? İkincisi de, Anayasa’da İslamiyet’in rolü ne olmalı?

Kürtler, Şiiler ve Sünniler

Tartışmaların ardından yatan temel sorunsa güçlerin çıkar çekişmeleri. Kürtler, federal bir yapıdan yana. Asıl hedeflenense bağımsız bir devlet kurabilmek. Ancak ne ülke içinde ne de dışında kimse bu ülküyü desteklemediğinden özerklikle yetinmeye çalışıyorlar. Nitekim, şimdiden bölge parlamentoları, hükümet ve devlet başkanları var. Askerleri de elden çıkarmak niyetinde değiller. Ülkenin kuzeyinde elde edilen petrol gelirlerinin bölgelere dağıtılmayacağını, devlet bütçesine aktarılacağını da kabullendiler.

Şiiler de Kürtleri örnek alıyor. En büyük grup olan Şiiler, Saddam rejimi altında tıpkı Kürtler gibi ezildi. Cuma günü, bir Şii lider çıkıp tüm Şii bölgelerinin, federasyona bağlı tek bir yönetim altında toplanması gerektiğini duyurdu. Ancak Arap Sünniler buna karşı çıkıyor. Kürt ve Şiiler’in bu talebinin, gruplar arasındaki uçurumu derinleştirmekten başka işe yaramayacağını savunan Sünniler, en küçük grup olarak federasyon kurulduğuna ’kaybolmaktan’ korkuyorlar. Yani Irak’ın yapısı tartışmasında, Şii ve Kürtler bir tarafı, Sünni Araplar da karşı tarafı oluşturuyor. ABD’nin bu yöndeki Araplar’ı ikna çabaları da sonuç vermedi.

Ama din meselesine, İslamiyet’in Anayasa için temel oluşturup oluşturamayacağı sorusuna gelindiğindeyse, saflar farklılaşıyor. Sünniler ve Şiiler, İslami bir anayasadan, yani şeriattan yana tavır koyarken, Kürtler buna karşı çıkıyor. Şeriatın kabul edilmesi durumunda Irak’ın yeni adı Irak İslam Cumhuriyeti olacak. Bu da Washington’ın hiç mi hiç hoşuna gitmeyecek.