1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran'ın karikatür savaşı

Peter Phillip / DW8 Şubat 2006

İran'da yayımlanan Hemşehri gazetesi, İslam dünyasını rahatsız eden karikatürlere karşılık olarak Yahudi soykırımıyla ilgili karikatür yarışması başlattığını duyurdu. Gazete, ödüle layık görülen 12 kişiye altın verileceğini duyurdu. DW’den Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZrA

"Kuruluşu onyıllardan beri en kışkırtıcı olay olarak değerlendirildiğinden, İslam aleminde, merkezinde İsrail’in yattığı pek çok komplo teorisine inanılır. İsrail devleti, Arap ve İslam birliğinin önündeki engel olarak görülür; Batı’nın İslam’ın ve Müslümanlar'ın başına sardığı bela olarak değerlendirilir. Batı, Müslümanlar nezdinde belli bir çekim merkezi konumunda olduğundan, İslam dünyası bir suçlu aradığında hep Yahudiler'e işaret edilir.

Bu görüşe bakılırsa, aslında her musibetin ardında bir Yahudi, en azından bir siyonist komplo yatıyor. Bu çevreler Yahudiler'e değil, İsrail’e karşı olduklarını ısrarla vurgulama gereği duyar. Garip olan, Arapça’da İsrailliler'den söz edilirken Yahudiler denmesi.

11 Eylül’ün asıl sorumluları onlar; uluslararası medyada Yahudiler'in borusu ötüyor; Batı'nın siyasetine yön verenler de yine Yahudiler'den başkası değil. Fas’tan Pakistan’a, İslam aleminde geniş bir coğrafyada sokaktaki insanın günlük sohbet mevzuları arasında bunlar yer alıyor. İran’ın en yüksek siyasi otoritesi kabul edilen Ayetullah Ali Hamaney’e göre, Hz. Muhammed karikatürleri olayının ardında da Yahudiler var.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ise Yahudiler'in soykırım adı verilen efsaneyi bizzat ürettikleri inancında. İranlı lider, soykırım efsanesiyle bütün dünyanın baskı altına alındığını ve vicdan sömürüsü yapıldığını ileri sürüyor. Son aylarda bu görüşlerini çeşitli fırsatlarda dile getiren Ahmedinejad, uluslararası toplumun tepkisini hiçbir şekilde ciddiye almadı. Batı'nın protestoları, „siyonizm yanlısı propaganda“ sınıfından değerlendirilerek reddedildi.

Mahmud Ahmedinejad’ın zırvaları, Tahran yönetimine Arap dünyasında da herhangi bir kazanım sağlamayacak, dönüp dolaşıp yalnızca İran’a zarar verecek. „Siyon Liderlerinin Protokolleri“ başlığını taşıyan Yahudi karşıtı kitap, uzun yıllar önce Arapça'ya da çevrilmiş ve büyük ilgi görmüştü.

Aslında Arap ülkelerinde resmi çevreler, bu tür tezlere artık pek sıcak bakmıyor. Buna karşılık İsrail, siyonizm ve Yahudiler'le varolan gerginlikte, sözcülüğü Ahmedinejad’ın liderliğini yaptığı İran üstlenmiş durumda. Cumhurbaşkanlarının izlediği çizgi, aslında pek çok İranlı'yı ilgilendirmiyor, ancak bu tezler, sonuçta sıradan vatandaşlara zarar veriyor.

Ahmedinejad, sonbahar aylarında Tahran’da Yahudi soykırımını bilimsel düzeyde ele alacağı iddia edilen bir uluslararası konferans düzenleneceğini ilan etti. Konferansın yankıları dinmeden, şimdi de İran’ın yüksek tirajlı gazetelerinden „Hemşehri“, soykırım konulu uluslararası yarışma düzenlediğini duyurdu.

Organizatörlere bakılırsa, hedef, Yahudiler'e karşı her zaman Müslümanlar'dan daha temkinli davranan Batı'nın görüş ve ifade özgürlüğü konusundaki samimiyetini sınamak. Bu dehşet verici fikir de Ahmedinejad gibi tarihi verileri hiçbir şekilde dikkate almıyor.

Almanlar için ne kadar rahatsız edici olursa olsun, Yahudi soykırımı tarihsel bir gerçektir; bu gerçeği görüş ve ifade özgürlüğü kapsamında tartışmaya açmak anlamsız. Auschwitz toplama kamplarındaki gaz odaları, karikatürcüler için bir konu olamaz."