1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

230310 Golfstaaten Iran

24 Mart 2010

İran'ın, uluslararası toplumdan yükselen itirazlara aldırmaksızın nükleer programını sürdürmesi, Batı ülkelerinin yanı sıra İran'ın komşuları arasında da büyük rahatsızlık yaratıyor

https://p.dw.com/p/MaGy
Fotoğraf: AP

Ortadoğu, İran'ın nükleer çalışmaları sonucunda bir atom bombası üretmesi ihtimali nedeniyle diken üzerinde… Dubai'deki Körfez Araştırma Merkezi'nin başkanı Abdülaziz El Sager İran'ın tüm itirazlara rağmen nükleer çalışmalarını sürdürmesi halinde, kendilerini tehdit altında hissedecek bölge ülkelerinin nükleer silahlanma yarışına girebileceği uyarısında bulunuyor.

İran'ın nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasını imzaladığını hatırlatan El Sager şunları kaydediyor: "Türkiye, Cezayir, Mısır, Suudi Arabistan... Bunlar potansiyel diğer ülkeler. Eğer İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'ndan vazgeçerse bu ülkeler altı ay zarfında karar verebilecek. Ve bu ülkeler, İran'ın yaptığını biz neden yapamayalım diyecektir."

Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi , Kuveyt Toplantısı/14.12.2009
Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi , Kuveyt Toplantısı/14.12.2009Fotoğraf: AP

Önemli olan kimin sözünün geçeceği

Suudi Arabistan, Umman, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin oluşturduğu Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi İran'ın nükleer çalışmalarını endişeyle takip ediyor. Bu ülkeler İran'ın atom bombası imal ederek bölgede üstünlük sağlamaya çalışmasından kaygı duyuyor.

Körfez Araştırma Merkezi'nin güvenlik uzmanı Mustafa Alani burada asıl önemli olan noktanın atom bombası yapabilmek değil, bölgede kimin sözünün geçeceği olduğunu belirtiyor. Alani şöyle konuşuyor: "Bölgedeki bağımsız ülkeler olarak İran'ın atom bombasına sahip olup dokunulmaz bir statü kazanmasını ve bu ülkeden çekinir hale gelmeyi istemiyoruz. Konu İran'ın bu bombayı bize karşı kullanması değil. Asıl önemli nokta böylesi bir durumda İran’ın kontrolü ele geçirecek ve bunun bölge için politik sonuçlar doğuracak olması. Bu bizim İran ile karşılaştırıldığında ikinci sınıf bir ülke konumuna düşmemiz anlamına gelir ki, böyle bir şeyi kabul edemeyiz."

Güçlü ekonomik ilişkileri var

Mustafa Alani, İran'a uygulanacak ekonomik yaptırımların hedeflenen başarıyı gösterememesinden endişe ediyor. Alani sürekli olarak İran'dan gelecek baskıyla yaşamaktansa askeri bir çözümün çok daha kabul edilebilir olacağı yorumunu yapıyor.

Ancak Körfez ülkelerinin hepsi bu görüşü paylaşmıyor. İran'ın bu ülkelerin büyük bölümüyle sıkı ekonomik ilişkileri var. Körfez İşbirliği Konseyi ile İran arasındaki ticaret hacmi 18 milyar doları buluyor. İran'ın en önemli ekonomik ortağı olan Birleşik Arap Emirlikleri’nde tahminlere göre İran'ın yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırımı bulunuyor. Ayrıca Katar ve Umman, Körfez İşbirliği Konseyi'nin diğer dört üyesine göre İran’ın nükleer programına daha az kuşkuyla yaklaşıyor.

© Deutsche Welle Türkçe


Bettina Marx / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Ahmet Günaltay