1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

220210 Iran Atom

23 Şubat 2010

İran'ın iki yeni uranyum zenginleştirme tesisi inşa edeceğini açıklaması, İran'ın nükleer programıyla ilgili endişeleri artırıyor. AB, daha sert bir tutum izleyeceğini açıklarken, ABD de Tahran’ın planını kınadı.

https://p.dw.com/p/M936
İran'ın nükleer tesislerinden biriFotoğraf: ISNA

İran ile ilgili nükleer tartışmalar her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve Batılı ülkeler anlaşma umudu taşırken, birkaç hafta önce İran’dan gelen bir haber ortamı daha da gerginleştirmişti. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, ülkesinin uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirmeye karar verdiğini açıklamıştı. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu da Tahran’ın nükleer başlık üreteceği kuşkusu taşıdığını ilk kez dile getirmişti.

İran’dan dün gelen yeni bir haber endişeleri daha da artırdı. Tahran yönetimi, iki yeni uranyum zenginleştirme tesisi inşa edeceğini duyurdu. İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, yeni tesislerin inşaasına Nisan ayı başında başlanacağını bildirdi.

İki uranyum zenginleştirme tesisinin yine dağların altına kazılan tünellere yerleştirilmesi bekleniyor. Böylelikle tesislerin askerî bir saldırıya karşı korunabileceği belirtiliyor. Ancak İran yönetimi, tesislerin kesin coğrafi konumu hakkında bilgi vermekten kaçınıyor.

Tahran, şimdilik 10 yeni uranyum zenginleştirme tesisi daha inşaa etmeyi planlıyor. Salihi, bu tesislerden beşinin inşaa edileceği yerlerin tespit edildiğini kaydetti. Bu beş tesisin konumu hakkında da somut bir bilgi verilmedi.

Iran Präsident Mahmoud Ahmadinedschad
İran Cumhurbaşkanı Mahmud AhmedinejadFotoğraf: Mehr

İran, enerji üretimi ve tıbbi alanlardaki ihtiyaçlarını gidermek için gerek duyduğu uranyumu zenginleştirebilmek için uzun vadede 20 yeni tesis inşaa etmeyi planladığını söylüyor. Uzmanlar ise bu adımları, güç gösterisi yapmaya yarayan gerçek dışı bir bakış açısı olarak değerlendiriyorlar.

Urayumu yurt dışında zenginleştirmeyi reddetti

Son açıklama aslında oldukça kritik bir aşamada geldi. Tahran yönetimi kısa süre önce, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın uzlaşma önerisini reddetmişti. Anlaşma, bin 200 kg az derecede zenginleştirilmiş uranyumun Rusya’ya gönderilmesini ve orada yüzde 4 ila 20 oranında zenginleştirilip, yakıt çubuklarının üretimi için Fransa’ya gönderilmesini içeriyordu. Bu yakıt çubuklarının daha sonra, tıbbi bir araştırma reaktöründe kullanılmak üzereyıl sonuna kadar tekrar İran’a getirilmesi öngörülüyordu. Tahran yaklaşık 3 ay somut yanıt vermekten kaçındı.

İki hafta önce Salihi’den gelen açıklama ise Batı’yı oldukça endişelendirdi. Salihi, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na ilgili mektubun yazıldığını beyan ediyorum. Mektup, uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirme hedefimizi açıklıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı denetçileri de hazır bulunacaktır. Allah’ın izniyle, sürece hemen başlayacağız“ açıklamasında bulundu.

Batılı ülkeler endişeli

İran, hâlihazırda iki uranyum zenginleştirme tesisine sahip. Ancak sadece Natanz’daki tesis faaliyette. Atom Enerjisi Ajansı’na göre, şu anda tesiste uranyumun zenginleştirildiği 8 bin 610 santrifüj bulunuyor. İran’ın bu rakamlarla, nükleer silah üretimi için gerekli olan yüzde 80 oranındaki zenginleştirme derecesine ulaşıp ulaşamayacağı konusu ise tartışılıyor.

Batı, İran’ın nükleer programını askerî amaçlar için de kullanmasından endişe ederken, İran programlarının tamamen barışçıl bir karaktere sahip olduğunu iddia ediyor.

Eski CIA Başkanı James Woolsey, bir kaç hafta önce yaptığı açıklamada, endişelerini şöyle dile getirmişti: "Birkaç ay ya da bir iki yıl içerisinde, kendimizi, İran’ın bir füze ya da basit bir silahı çölde kuzeye doğru ateşlediği bir ortamda bulabiliriz. Eğer İran bunu deneme amaçlı yapabiliyorlarsa, dünyanın gözünde nükleer güç sayılır ve şimdikinden çok daha aşırı dvranışlarda bulunması da beklenebilir."

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Yukiya Amano da geçen hafta, mevcut bilgiler ışığında, ajansın, İran’ın nükleer silah başlığı üretebilecek duruma gelmesinden endişe duyduğunu dile getirmişti. Böylece, Atom Enerjisi Ajansı ilk kez olmak üzere, İran'ın nükleer tehdit kaynağı konumuna geldiğini rapor etmiş oldu.

© Deutsche Welle Türkçe

Ulrich Pick / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay