1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran'a Rusya ve Çin'den destek

8 Mayıs 2019

İran'ın, nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilen ABD'ye tepki olarak anlaşmayı "kısmen" askıya aldığını açıklaması sonrasında Rusya ve Çin'den destek açıklaması geldi. AB ise İran'ın metnini istişare edecek.

https://p.dw.com/p/3I8U0
Fotoğraf: Imago/Ralph Peters

Tahran'ın, 2015 tarihli ve kamuoyunda İran nükleer anlaşması olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'ndaki (JCPOA) yükümlülüklerinin bir kısmını askıya aldığını açıklaması üzerine anlaşmanın taraflarından tepkiler gelmeye başladı.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile Moskova'da bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Tahran'ın attığı adımdan dolayı ABD'yi suçladı. Lavrov, "Bu kabul edilemez durum, ABD'nin sorumsuz tavrından kaynaklanıyor" ifadesini kullanırken, Washington'ın Mayıs 2018'de anlaşmadan çekilmesine atıfta bulundu.

"ABD konuyla ilgili BM Güvenlik Konseyi kararındaki taahhütlerini yerine getirmedi" diyen Lavrov'un sözlerine ek olarak Kremlin'den de bir açıklama yapıldı. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in nükleer anlaşmaya sadık kalacağını ve JCPOA için "an itibariyle" alternatif olmadığının altını çizdiğini aktardı.

"Putin, İran'a karşı düşüncesizce atılan adımların sonuçlarını sürekli olarak dile getirdi" ifadesini kullanan Peskov, bu adımların Washington'ın Tahran'a karşı tekrar hayata geçirdiği yaptırımlar olduğunu belirtti.

Rusya'nın ayrıca Avrupalı ortakları ile birlikte hareket ederek anlaşmayı sürdürmeye gayret edeceğini kaydeden Peskov, Tahran'a karşı getirilecek yeni yaptırımlardan bahsetmek için henüz erken değerlendirmesinde bulundu.

Çin de destek verdi

İran'ın kararına bir destek de Çin'den geldi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Şuang, Tahran yönetimine anlaşmanın maddelerini 2015 yılından beri "kesin bir şekilde uygulamasından" dolayı teşekkür etti ve atılan adımdan dolayı ABD'yi sorumlu tuttu.

"ABD'nin İran nükleer meselesinde gerginliği tırmandırmasından dolayı üzüntü duyuyoruz" ifadesini kullanan Geng, "Konunun tüm taraflarına itidalli olma, diyaloğu güçlendirme ve gerginliği tırmandırmadan kaçınma çağrısında bulunuyoruz" şeklinde konuştu.

Almanya'dan ilk açıklama

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin, ülkesinin zenginleştirilmiş uranyum ve ağır su depolama faaliyetlerine yeniden başlayacağını duyurması üzerine Almanya'dan ilk açıklama koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Federal Meclis Grubu Başkan Vekili Rolf Mützenich'ten geldi.

DW'ye konuşan Mützenich Tahran'ın "attığı bu son adımın bölgeye ek bir istikrarsızlaşma getireceğini ve uluslararası düzeni sarsacağını" söyledi.

SPD Meclis Grubu Başkan Vekili, "Almanya, ABD'nin veto riskine rağmen anlaşmaya taraf olan BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleriyle birlikte anlaşmanın güven temin eden kısımlarını kurtarmak için elinden geleni yapmalıdır" şeklinde konuştu.

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, İran'ın anlaşmanın şartlarını yerine getirmemesi durumunda Avrupa ülkelerinin yeni yaptırımları devreye sokabileceğinin işaretini verdi. Bir radyo programında konuşan Parly, "Eğer bu şartlar yerine getirilmezse, (yaptırım) konusu doğal olarak gündeme gelecektir" sözlerini kullandı.

Ancak Avrupa Birliği Tahran'ın adımına tepki vermekte acele etmiyor. İran'ın anlaşmanın taraflarına gönderdiğini açıkladığı mektubun ellerine geçtiğini belirten bir AB yetkilisi "Mesajın içeriği analiz edilecek" ifadesini kullandı.

İsminin gizli kalması şartı ile konuşan yetkili konunun önümüzdeki günlerde AB nezdinde istişare edileceğini ve ilk görüşmenin gelecek Pazartesi günü Brüksel'deki dışişleri bakanları toplantısı ile gerçekleşeceğini kaydetti. AB yetkilisi ayrıca İran'a karşı getirilecek yeni yaptırım kararının tüm üye devletler tarafından alınması gerektiğinin altını çizdi.

"İran'ın nükleer silah sahibi olmasına izin vermeyeceğiz"

JCPOA'ya taraf olmayan ancak İran ile sürekli sürtüşme halindeki İsrail de Tahran'ın bugünkü kararı üzerine uyarıda bulundu. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, ülkesinin İran'ın nükleer silah sahibi olmasına izin vermeyeceğini söyledi.

Çarşamba günü 2015 tarihli anlaşmanın bir takım maddelerini "kısmen" askıya aldığını belirten Tahran, bu kararı ABD'nin Mayıs 2018'de anlaşmadan çekilmesi ve İran'ın petrol ihracatını hedef alan yaptırımları devreye sokması üzerine aldığını açıklamıştı.

İran, petrol ve bankacılık sektörlerinin ABD yaptırımlarına karşı korunması için diğer imzacılar olan Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya ve AB'den 60 gün içinde somut çözümler üretmesini istiyor.

DW,AFP,dpa/ÇÖ,BK

© Deutsche Welle Türkçe