1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran'a yaptırım tehdidi

Metin Güneş/Shi Ming16 Ocak 2006

BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi ülkesiyle Almanya'nın temsilcileri İran'ın nükleer programlarını Londra'da görüşüyor. İran’ın geri adım atmak istememesi yüzünden Batılı ülkelerin Güvenlik Konseyi’ne başvurmak istemesi halinde, Konsey'in iki daimi üyesi Rusya ile Çin'den aykırı sesler ve direniş gelmesi bekleniyor.

https://p.dw.com/p/AaER
İran konusunun BM Güvenlik Konseyi'nin gündemine gelme ihtimali yüksek
İran konusunun BM Güvenlik Konseyi'nin gündemine gelme ihtimali yüksekFotoğraf: UN Photos

Güvenlik Konseyi üyesi beş ülke ile Almanya'dan diplomatların İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nda yaptıkları toplantı, kapalı kapılar ardında gerçekleşiyor. Geçtiğimiz hafta İran’ın nükleer araştırmalarına yeniden başlaması üzerine tansiyon yükselmişti. Avrupalı diplomatlar kriz nedeniyle Tahran rejimine karşı olası yaptırımlar için Birleşimiş Milletler nezdinde girişimlerde bulundular. Diplomatlar sorunun çözümü için iki buçuk yıldır yapılan tüm gayretlerin çıkmaza girdiğini söylüyorlar. Avrupa Birliği’nin Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, İran’a karşı askeri operasyon olasılığının hiç kimsenin aklından geçmediğini belirtti. Ancak İran yaptırım uygulanması halinde petrol fiyatlarını arttıracağını söyleyerek gerginliği daha da tırmandırdı.

Batı’da farklı görüşler hakim

İran’ın fiyat arttırma tehdidi üzerine, Batılı ülkeler arasında da çatlak sesler çıkmaya başladı. İran dünyanın dördüncü en büyük petrol üreticisi ve petrol fiyatlarını arttırması halinde dünya petrol pazarlarının bundan olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmaz olacak. İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw yaptırımların “dolapta” olduğunu söyleyerek her an uygulamaya sokulabileceğini ima etti.

İngiliz yetkililer Birleşmiş Milletler’in önce denetçilerle tam işbirliği için İran’dan siyasi taleplerde bulunacağını, daha sonra İranlı liderlere sayahat yasağı gibi dar hedefli yaptırımların uygulamaya sokmasını bekliyor.

Çin ve Rusya'nın tavrı merak konusu

Çin’de siyasal bilimlerle uğraşan araştırma enstitüleri, İran’a ilişkin diplomatik krizin tırmanması kapsamında Çin’in nasıl bir tavır alacağını bilemez durumda. Ama en azından adını açıklamak istemeyen bir enstitü çalışanı, Çin’in İran konusunda Güvenlik Konseyi’nde taraf olması yükümlülüğünün başını epeyce ağrıtacağı görüşünü savunuyor. O yüzden de Çin’in bekleme pozisyonuna girdiğini ve Rusya’nın tavrına göre kendine yön vereceğini tahmin ettiğini belirtiyor.

Beş daimi üyenin tavrı ne olacak?

Hamburg Üniversitesi Barış Araştırmaları ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü’nden Profesör Götz Neuneck ise, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin İran konusundaki tavırlarının ne olabileceğine şu görüşlerle karşılık veriyor:

“Rusya ile Çin, enerji sevkiyatı nedeniyle İran ile istikrarlı ilişkilerden yanalar; ayrıca bu ülke ile yaptıkları sözleşmeler var. Bu nedenle konseyin daimi beş üyesinin bu konuda görüş birliği içinde olacağından yola çıkmamak gerekir. Ancak öte yandan görünen o ki, Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan ve nükleer silahlara sahip olan beş üye devlet, İran’ın da nükleer silahlara sahip olmaması konusunda görüş birliği içinde.”

Çin’in açıklamaları kuşkulu

Profesör Neuneck’in bu açıklamalarına rağmen, Çin’in nükleer silahların yayılmasını önleme konusundaki taahütlerine kuşku ile bakılıyor. Bir yandan Çin’in nükleer silah yapımında da kullanılabilen teknolojileri el altından sevketmek istediği yönünde şüpheler var. Öte yandan Pekin’in kalkınmakta olan ülkelerle ilişkilerinde nükleer politikaların sınırlandırılması ağırlıklı rol oynamıyor. BM’in nükleer silahların yayılmasını önlemeye ilişkin konefaransına katılan Alman Profesör Neuneck, Pekin’in çıkışlarını şöyle gözlemlemiş:

“Çin, Üçüncü Dünya ülkelerinin liderliğine oynuyor. Bu da, İran’ın nükleer programına Çin’in prensipte karşı çıkmayacağının gerekçelerinden biri olabilir. Bu nedenle de Çin birçok konuda temkinli tavır alabilir ve BM Güvenlik Konseyi’nin ortaya atacağı kimi taleplerde farklı formülasyonlar önerebilir.”

Rusya silahların yayılması konusunda ABD’ye yakın

Alman Profesör Neuneck’e göre Rusya, nükleer silahların yayılmasını önleme konusunda ABD’ne daha yakın bir konumda. Bu nedenledir ki Rusya, Tahran’a uranyum zenginleştirme faaliyetini Rusya topraklarında devam ettirmesi için öneride bulundu. Sonuçta çözüme katkı sağlamadıysa bile, en azından somut bir öneriydi. Çin bu tür tekliflerden de sakınıyor. Ancak kimi batılı kaynaklar, Çin’in İran’ı yöresel bazı ittifaklara çekme çabasında olduğunu da iddia ediyorlar. Güvenlik Konseyi’nde İran’a karşı yaptırım aşamasına gelinse dahi, Çin’in nükleer krizi asgari düzeyde tutma çabası başarılı olabilir. Hamburg Üniversitesi Barış Araştırmaları ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü’nden Profesör Götz Neuneck bu konuda da şunları şöylüyor:

“İran’ı korumak amacıyla Çin’in Güvenlik Konseyi’nde veto koyması olasıdır. İşte o zaman İran’dan somut ne talep edileceğinde düğümlenecek herşey. Bence önce, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın gelecekteki rolünün ne olması gerektiği yönünde bir talep gelecek. Ben, İran’a karşı sert yaptırım kararı alınacağını tahmin etmiyorum.”