1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

140509 Iran Präsidentschaftswahl

14 Mayıs 2009

İran'da, 12 Haziran'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için geri sayım sürerken, halkın genelde konuya ilgisiz kaldığı görülüyor. Deutsche Welle'den Şebnem Nourian'ın Tahran izlenimleri...

https://p.dw.com/p/HqOX
Fotoğraf: picture-alliance / dpa / DW-Montage

İran’da yaklaşık bir ay sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. 70 milyon nüfuslu ülkede yaklaşık 46 milyon seçmen, 12 Haziran’da sandık başına gidecek. Halen bu görevi yürüten ve yeniden aday olan Mahmud Ahmedinejad'ın favori gösterildiği seçimlerden uluslararası kamuoyunun beklentisi, Tahran ile Batı arasındaki ilişkilerde yeni bir başlangıç için zemin hazırlayacak şekilde sonuçlanması. Ancak seçimlere dört hafta kala, İran sokaklarında büyük bir coşku ya da heyecanın yaşandığı pek söylenemez. Zira İranlıların asıl derdi seçim değil, geçim…

"Seçim haberlerini okumuyorum"


Tahran Üniversitesi yakınındaki bir gazete bayiindeyiz… Yoldan geçenlerin çoğu, gazetelerin manşetlerine kısaca göz atmakla yetiniyor. Bazılarıysa ilginç bulduğu haberlerin ayrıntılarına bakmak için gazeteleri biraz daha dikkatli inceliyor. Sinema, spor ya da kadınlara yönelik yayınlar konusunda soru soran müşterilerine elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan tezgâhtar, söz cumhurbaşkanlığı seçimlerinden açılınca birden heyecanını kaybediyor.

Yaşlı adam, “Hiçbir fikrim yok! Gazetelerin, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili ne yazdıklarını nereden bileyim. Ben bu konuda haber ve yorum yazan gazeteleri okumuyorum. Zaten başımızda yeterince dert var. Seçimler kimin umurunda ki!” şeklinde konuşuyor.

Ülkedeki ekonomik durumdan şikâyet eden tezgâhtar, seçimlerden sonra hiçbir şeyin değişmeyeceğinden emin. Bayide siyasi içerikli gazetelerin sayısının pek fazla olmadığı görülüyor. Onun yerine bol miktarda eğlence, multimedya ve yemek dergisi mevcut.

Sinema dergisi satın alan yaşlı bir kadın, seçimlerden bahsedildiğini duyunca hemen söze karışarak,

“Oy kullanıp da ne yapacaksınız? Bu aptal adayların hangisi seçeceksiniz? Böyle bir ortamda kim oy kullanma zahmetine katlanır ki” diyor.

Seçim kampanyası sönük geçiyor

Mahmud Ahmedinejad'ın dışında hangi adayların kesin olarak yarışacağı henüz belli değil. Aday listeleriyle ilgili nihaî kararı, Anayasayı Koruyucular Konseyi verecek. Hal böyle olunca da Ahmedinejad dışındaki aday adaylarının seçim propagandaları cılız geçiyor.

Dört yıl önceki seçimleri, o güne kadar kamuoyunda pek tanınamayan Mahmud Ahmedinejad'ın kazanması, çoğunlu İranlı için bile sürpriz olmuştu. Halkın büyük bir bölümünün seçimlere ilgisiz kalması, muhafazakâr adayların elini güçlendirmiş, ikinci turda da Haşimi Rafsancani ile girdiği yarışı kazanan Mahmud Ahmedinejad, Cumhurbaşkanlıgı koltuğuna oturmuştu.


"Oy kullanınca ne değişecek?"

Tahran Üniversitesi'nde okuyan bu genç kız, geçmişten ders çıkarılmasını ve tüm seçmenlerin sandık başına gitmesini umuyor. Dört yıl önce babasının zoruyla oy kullandığını belirten İranlı öğrenci, "Ama şimdi durum daha farklı. Artık toplumsal olaylara daha duyarlıyım ve bakış açım değişti. Bu kez isteyerek sandık başına gideceğim” diyor.

Üniversitedeki diğer arkadaşlarını da oy kullanmaları yönünde ikna etmeye çalışan genç kızın aldığı cevapsa genelde aynı oluyor: “Sanki oy kullanınca ne değişecek ki!”

Her yerde Ahmendinejad var!

Genel kanı, seçimin galibinin daha şimdiden kesinleştiği yönünde. Nitekim devlete ait radyo, televizyon ve gazetelerdeki yayınlarda sürekli Ahmedinejad'ın propagandası yapılıyor. Ülkeyi bir baştan bir başa gezen cumhurbaşkanının yaptığı her konuşma, katıldığı her etkinlik geniş bir şekilde yer alıyor basın-yayın organlarında. Özellikle de nükleer program konusunda Batı'nın baskılarına boyun eğilmeyeceğinin sık sık vurgulanması, pek çok muhafazakâr seçmen tarafından takdirle karşılanıyor.

Konuştuğumuz Tahranlı bir kumaş tüccarı da Mahmud Ahmedinejad'a sempati duyanlardan. “Tabii ki oyumu Sayın Ahmedinejad'a vereceğim. Aileme de bunu tavsiye edeceğim. Son dört yılda bizim için neler yaptığını biliyor musunuz?" diyen tüccar, sözü İran'ın nükleer programına getiriyor: "Nükleer programımız, onun gayretleri sayesinde bu kadar ileri bir safhaya ulaştı. Daha ne kadar petrole bağımlı olarak yaşamaya devam edeceğiz? Nükleer enerjiye ihtiyacımız var. Çocuklarımızın istikbâli için bu çok önemli.”

Şebnem Nourian / Murat Çelikkafa
Editör: Ahmet Günaltay