1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran’dan müzakerelere son verme tehdidi

26 Mayıs 2010

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, ABD’yi uyararak, “nükleer takas” anlaşması reddedilirse, yeni müzakerelere kapıyı kapatacaklarını söyledi.

https://p.dw.com/p/NXES
Fotoğraf: AP

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, ABD’yi uyararak, “nükleer takas” anlaşması reddedilirse, yeni müzakerelere kapıyı kapatacaklarını söyledi.

İran’ın, Türkiye ve Brezilya ile üzerinde anlaştığı “nükleer takas” formülü, BM Güvenlik Konseyi üyeleri tarafından yeterli bulunmazken, Tahran yönetimi bugün ABD ve Rusya’ya sert bir mesaj verdi.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, devlet televizyonundan yaptığı açıklamada ABD Başkanı Barack Obama’ya seslenerek, “Eğer bu fırsatı kullanmazsa, İran halkı ona yeni bir şans daha tanımayacaktır” ifadelerini kullandı.

Ahmedinejad, “Eğer bu öneriyi reddederler ve yeni siyasi oyunlar oynarlarsa, o zaman şunu bilmeliler ki, müzakereler ve uzlaşma için kapı kapanacaktır” dedi.

Ahmedinejad, İran’a yönelik yeni yaptırım girişimine Rusya’nın destek vermesini de eleştirerek, “Umarım Rus yetkililer dikkatli davranır. İranlıların, onları, tarihi düşmanları ile aynı safa koymasına neden olmazlar” dedi.

Bugüne kadar İran’ın nükleer programına destek veren Moskova, son dönemde Tahran’a yönelik daha mesafeli bir politika izliyor. BM Güvenlik Konseyi üyelerinin büyük çoğunluğu nükleer takas anlaşmasını yeterli görmeyerek, İran’ın şüphe uyandıran uranyum zenginleştirme programını derhal durdurmasını istiyor.


Gözler Viyana Grubu'nda

Türkiye, Brezilya ve İran arasında geçen hafta başında varılan nükleer takas anlaşması, İran’ın düşük seviyede zenginleştirilmiş bin 200 kilogramlık uranyumunun bir ay içinde Türkiye’ye gönderilmesini ve karşılığında yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş 120 kilogram uranyumun bir yıl içinde tıbbi bir araştırma reaktöründe kullanılmak üzere İran’a teslim edilmesini öngörüyor.

Takas anlaşması önceki gün Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na gönderilmişti. Ajans ile birlikte Viyana Grubu olarak adlandırılan ABD, Fransa ve Rusya’nın anlaşmayı onaylaması durumunda, İran’ın düşük oranda zenginleştirilmiş uranyumu bir ay içinde Türkiye’ye göndermesi bekleniyor.

Ancak BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya ile Almanya, İran’dan daha inandırıcı adımlar bekliyor. İran’ın artan enerji ihtiyacını bahane ettiğini, gerçekte nükleer silah üretmek için zenginleştirilmiş uranyum arayışında olduğu kanaati ağır basıyor.

ABD'nin Çin’i ikna çabası

Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden Çin ise İran’a daha sert yaptırımlar konusunda önceleri çekimser davranmıştı, ancak daha sonra tavrını değiştireceği sinyalini verdi. Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, Çin’deki temasları sırasında, İran’a yeni yaptırımların ayrıntılarına ilişkin görüşmeler yaptığı bildirildi. İran’ın kendisini yeni yaptırımlardan kurtarmak için nükleer takas adı altında “ne olduğu belli olan bir hileye başvurduğunu” söyleyen Clinton, uranyum takas anlaşmasının beş daimi üye ile Almanya’nın çekincelerini gideremediği kanaatinde olduğunu da sözlerine ekledi.

Westerwelle: Kuşkular kaybolmadı

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de İran’ın sunduğu uranyum takası teklifinin ilk adım olarak görülebileceğini belirtmekle birlikte bu adımın İran’ın nükleer enerjiyi sivil amaçlı kullanacağına ilişkin var olan uluslararası kuşkuları yok edemediğini vurguladı. Öte yandan dört günlük Körfez ülkeleri gezisine çıkan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Körfez ülkeleri halklarının da İran’ın nükleer silah üretmesi konusunda endişeli olduğunu belirtti ve İran’ın nükleer silahlanmasını önlemek amacına yönelik olarak Körfez ülkelerini Amerikalılar ile Avrupalıların müttefiki olarak gördüğünü belirtti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/Ajanslar/AFP/Reuters/dpa, ÇA/DA/AŞ