İspanya, AB'de mali destek peşinde

Üçlü görüşmenin ana konusunu Avrupa Anayasası oluşturuken, AB’nin 2007 – 2013 yılları arasındaki mali planlaması da büyük önem taşıyor. Gayrıresmi bu görüşmeyle İspanya’daki Sosyalist hükümet, bir önceki Aznar hükümetinin Amerika yanlısı politikasından da ayrıldığının ve Almanya’yla Fransa’nın politikalarına yakınlaştığının işaretlerini veriyor. Ancak İspanya Başbakanı Zapatero bu bağlamda Avrupa Birliği’nin güçlü iki ülkesi, Almanya ve Fransa’dan ülkesine yapılan Avrupa Birliği yardımlarının da sürdürülmesini isteyecek.

İspanya sübvansiyonları kaybetmek üzere

İspanya’daki gibi yeni ve boş otobanlar, herhalde Avrupa’nın hiçbir ülkesinde bulunmuyor. Madrid en şık metro istasyonlarıyla övünürken, Sevilla gibi eski kentler şatoları ve katedralleriyle parlıyor. Barselona gibi kentlerse modern mimarinin vitrini niteliğinde sanki. Tüm bu kentlerdeki inşaatlarda, otoban inşaatlarında ya da restorasyon çalışmalarında Avrupa Birliği’nin de bayrağı dalgalanıyordu. Nitekim, aslında yoksul bölgelerin desteklenmesi için öngörülen ve Brüksel tarafından ödenen yapısal sübvansiyonlarının yüzde 40’ı İspanyol inşaat projelerine aktarılıyordu. İçinde bulunduğumuz bütçe yılında buraya ayrılan para yaklaşık 50 milyar Euro’yu buluyor.

Ancak AB’nin yeni üyeleri dolayısıyla, artık zenginleşmiş İspanya bu sübvansiyonları kaybetmek üzere. Bu nedenle İspanya Başbakanı José Louis Zapatero, Mart ayındaki sürpriz seçim zaferinden hemen sonra özellikle Berlin yönetimini ılımlı kılmak amacıyla Avrupa Birliği Anayasası’na onay vermeyi vadetmiş, İspanya’yı yeniden AB’nin merkezine oturtmak istemişti. Zapatero aynı zamanda Irak politikasında 180 derecelik bir dönüş gerçekleştirmiş, savaş karşıtları Almanya ve Fransa saflarında yer almıştı. Bu ise Fransa Cumhurbaşkanı Jaques Chirac’ın yanısıra özellikle Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’i sevindirmişti.

Zapatero’ya destek

Bu yeni olgu, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, Almanya Başbakanı Schröder ve İspanya Başbakanı Zapatero’nun bugün biraraya gelmesinde herhalde en önemli unsurlardan biri. İki büyük lider, Madrid’e İspanya Başbakanı’na destek vermek için gidiyor. Ancak dostluğa para karışınca, işler de karışabiliyor. Her ne kadar Almanya Başbakanı Schröder, bundan bir yıl önce Fransa’ya tarım sübvansiyonlarının uzatılmasına onay verdiyse de, bunun nedeni herhalde daha çok Almanya – Fransa dostluğunda yatıyor. Ancak İspanya’ya aynı şekilde yeni sübvansiyonların ödenmesi zor gözüküyor.

Büyük bir kısmı Almanya’nın cebinden çıkan sübvansiyonlar dolayısıyla Almanya, Avrupa Birliği’nin gelecek bütçesinde tasarrufa gidilmesi çağrısında bulunmuştu. Dolayısıyla İspanya’nın talep ettiği ölçüde yeni sübvansiyonların kararlaştırılması olanaksız gözüküyor. Schröder, artık sübvansiyonların zenginleşmiş Avrupa’nın güneyine değil, Doğu Avrupa’ya kaydırılmasını talep etmek zorunda. Buysa İspanya’nın kolay hazmedeceği bir nokta değil. Nitekim İspanya Başbakanı Zapatero, Fransa ve Almanya’ya verdiği desteğin karşılığını talep ediyor.