1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail ablukası Gazze’yi harabeye çevirdi

28 Aralık 2009

İsrail’in Gazze’ye düzenlediği Dökme Kurşun operasyonunun üzerinden tam bir yıl geçti. Bölge hâlâ savaşın izlerini saramadı. Dört yıldır devam eden İsrail ablukası, yeniden imar çalışmalarının önüne geçiyor.

https://p.dw.com/p/LEUg
Fotoğraf: picture alliance / landov

27 Aralık 2008'de başlatılan üç haftalık operasyonda 13 İsrailli’ye karşı çoğu sivil, bin 400 Filistinli hayatını kaybetti, resmi BM verilerine göre 22 bin ev yıkıldı. Altyapı, işyerleri, fabrikalar yerle bir oldu. Süren İsrail ablukası nedeniyle normal yaşama dönüş de mümkün olmuyor. Evini, varını yoğunu bombardımanda kaybeden Gazze halkı çaresiz ve öfkeli.

“Burası ağaçlarla doluydu. Buradan baktığınızda her yerde limon ve zeytin ağaçları görüyordunuz. Şurada kuzey tarafında ise evler vardı. Hepsi yıkıldı. Artık tek bir ev bile yok. Hepsi yerle bir edildi.”

Zerstörung in Gaza Freies Bildformat
Fotoğraf: DW/ Bettina Marx


“Ölmek daha iyi”

Velid el Şorafa, Gazze Şeridi’nin İsrail sınırına iki kilometre uzaklıktaki kuzeydoğu ucunda durumu böyle özetliyor. Mahalle sakinlerinin büyük bölümü savaş sırasında tanklardan, top atışı ve helikopter ateşinden kaçarak akraba ve arkadaşlarının yanına ya da BM mültecilere yardım kuruluşuna sığınmış. 50 yaşına merdiven dayayan Nidal tüm sahip olduklarını bir gecede nasıl kaybettiğini anlatıyor:

“Şurada üç katlı bir evim vardı. Bir tavuk çiftliğim ve seram, bir kuyu ve iki arabam vardı. Hepsi yok oldu gitti. Dünyada hiç kimse bizi düşünmedi, bize yardım eli uzatmadı. Ne demokrasiler ne de insanî yardım kuruluşları. Çaresiziz, yapabilecek hiçbir şey kalmadı. Ölmeyi umar hâle geldik. Yaz kış burada harap hâlde yaşamaktansa ölmek daha iyi. Hâlimiz içler acısı. ”

Zerstörung in Gaza City
Fotoğraf: AP


15 kişi 370 euro ile geçiniyor

Nidal şimdi 15 kişilik ailesini ayda 370 euro ile geçindirmek zorunda. Bu aylığa, Gazze kentinde tuttuğu küçük dairenin kirası da dâhil. Komşusu Abdullah da aynı kaderi paylaşmak zorunda kalmış. Üç evinden ikisi yıkılan, üçüncüsü ise içine girilemeyecek derecede ağır hasar gören Abdullah, durumlarını şöyle anlatıyor:

“Yedi aile kirada oturuyoruz. Kirayı bize kimse ödemiyor, kendimiz karşılamak zorundayız. Ağır hasarlı binayı onarmaya çalışıyoruz şimdi. Ama olur mu bilmiyoruz. Her an üzerimize çökebilir. Allah yardımcımız olsun.”

Gazze’nin savaştan bir yıl sonra hâlâ harabeyi andırmasının nedeni ise İsrail ablukası. BM mültecilere yardım kuruluşunun Gazze bürosundan Adnan Ebu Hasna, İsrail’in inşaat malzemeleri girişine izin vermemesi nedeniyle yeniden imar için hiçbir şey yapamadıklarını anlatıyor:

“Durum giderek daha da kötüye gidiyor. Şu an evsiz barksız kalmış, başını sokacak yeri olmayan ya da akrabalarının yanına taşınan binlerce aile var. Bazıları hala çadır ya da konteynerlerde yaşıyor. Yeniden imar faaliyetleri ise sıfır noktasında.”

Zerstörung in Gaza
Fotoğraf: Bettina Marx


Sözler tutulmuyor

Ebu Hasna, savaşın ardından İsrail’in ablukayı yumuşatmasını ve en azından BM üzerinden çimento, çelik, cam, çerçeve gibi inşaat malzemelerinin girişine izin vermesini umduklarını, ancak verilen sözlere rağmen hiçbir şeyin değişmediğini anlatıyor.

Gazze’nin doğusundaki üç katlı evi İsrail topçu ateşinde isabet alan iç hastalıkları uzmanı Doktor Cihad Gazâl de yaşam mücadelesi veriyor. Evinin 12 saat boyunca yandığını ve 18 kişilik ailenin, oturulabilecek durumdaki iki odaya sığmak zorunda kaldığını belirtiyor. Evin ikinci katında topçu ateşinin yol açtığı bir buçuk metrelik delik, çocuklar buradan sokağa düşmesin diye eski mobilyalarla kapatılmış. Doktor Gazâl uluslararası yardım kuruluşlarını eleştiriyor:

“Bir sürü yardım kuruluşu geldi. BM, hükümet, kiliseler, Avrupalılar… Hepsi bir bakındı, fotoğraflar çekti, mülâkatlar yaptı ve sırtını dönüp gitti. Bir daha da haber çıkmadı. Ben bu durumdaki tek kişi değilim. Pek çok insan aynı kaderi paylaştı. Hiçbir şey yapılmadı, İnsanlara hiçbir şey verilmedi.”

Savaş korkusu

Gaza zerstörtes Haus durch Israel Angriffe
Fotoğraf: AP

Gazze’nin en büyük hastanesi olan Şifa’da çalışan iç hastalıkları uzmanı, halkın psikolojik durumuna da dikkat çekiyor ve İsrail hava kuvvetlerinin her gün Gazze semalarında yaptığı devriye uçuşlarının, korkuları yeniden canlandırdığını belirtiyor:

“Halkın, özellikle de bu bölgede yaşayanların psikolojik durumu çok kötü. Çocukların hemen hepsi geceleri altını ıslatıyor. Yetişkinler uyku sorunu yaşıyor, büyük bölümü isterik ve depresif hâlde. İnsanlar umutsuz, korku içinde. Savaş her an yeniden başlayacak diye panik yaşıyorlar.”

Gazze halkı, Hamas’ın Ocak 2006’daki seçim zaferinden bu yana dört yıldır niçin hâlâ İsrail ablukası altında yaşadığını, dünyanın niçin ses çıkarmadığını anlayamıyor. Doktor Gazâl duygularını şöyle dile getiriyor.

“Dört yıllık abluka! Hiç kimse kalkıp İsrail’i ablukayı kaldırmaya zorlamadı, ikna etmeye çalışmadı. Hiç kimse! Ablukanın acısını biz hâlâ çekiyoruz. Tüm dünya seyrediyor, hiçbir şey yapmadan seyrediyor.”



© Deutsche Welle Türkçe

Clemens Verenkotte / Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Nihat Halıcı