İsrail Gazze Şeridi'ni boşaltıyor

İsrail, önümüzdeki haftalarda Gazze Şeridi'ndeki Yahudi yerleşimlerini boşaltacak. Bakanlar Kurulu'ndan dahi yükselen çatlak seslere rağmen Başbakan Ariel Şaron sözünü tutacak ve 7 bin Yahudi yerleşimciyi, onları koruyan askeri birimlerle birlikte İsrail’e geri getirecektir. İsrail halkının büyük bölümü Şaron’a bu tavrından dolayı müteşekkir. Yerleşimlerin boşaltılmasına ilişkin ayrıntıları Şaron önümüzdeki hafta Washington’a yapacağı ziyarette ele alacak. İsrail’in boşalttığı Gazze Şeridi'nde kimin söz sahibi olacağıysa henüz netlik kazanmış değil. Kesin olan, Şaron’un Arafat’la pazarlık yapmayacağı...

İsrail, Mısır’ı da bölgede oluşacak boşluğu doldurma konusunda ikna edemedi. Gazze Şeridi'nde önümüzdeki haftalarda hangi Filistinli siyasi oluşumun üstünlüğü ele geçireceğini söyleyebilmek mümkün değil. Arafat, giderek daha da güçlenmekte olan radikal İslamcı Hamas örgütüne karşı duramayacaktır. Bölgede yaşanacak olası çatışma, Filistinliler arasında bir iç savaşı da beraberinde getirebilir. Gazze Şeridi, İsrail’in geri çekilme kararının ardından da patlamaya hazır bir barut fıçısı kalmaya devam edecektir.

İsrail, şimdi de Batı Şeria’daki Filistin bölgelerinden tamemen çekilme planını gündeme getirdi. Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer’le görüşen İsrail Başbakan vekili Ehud Olmert, Batı Şeria’dan çekilmek için henüz somut bir plan oluşturmadıklarını söyledi. İsrailli siyasetçi, atılacak bu adımla ılımlı Filistinliler'in konumunun güçlendirileceği inancında.

İsrailli siyasetçinin beklentisinin gerçeklerle ne kadar ilgisi olduğu tartışmalı: Gazze Şeridi'nde İsrail’in deyimiyle tek taraflı atılan adım, tarafları barışa ne kadar yaklaştırdı? Gazze Şeridi'nde bütün Yahudi yerleşimleri boşaltılacak. Oysa Batı Şeria’da durum farklı. Burada boşaltılması gündemde olan yerleşim sayısı çok az. İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarının tam ortasında da yer alsa, bu yerleşimler kalmaya devam edecek. Elbette bu yerleşimler de İsrail’in deyimiyle teröristlerden koruyan güvenlik duvarıyla çepeçevre kuşatılacak, İsrail toprakları Filistin'in içine doğru uzanacaktır. Sonuçta paramparça, birbirlerinden kopuk, hayatı idame ettirmenin neredeyse imkansızlaşacağı kantonlar ortaya çıkacaktır.

Anlaşıldığı kadarıyla Şaron yönetimi bu yapıyı gelecekte kurulacak Filistin Devleti'ne miras bırakmaya hazırlanıyor. Batı Şeria’nın geniş kesimlerine fiilen İsrail tarafından el konulması, bir yandan Filistin halkını aşağılayan, diğer yandan Filistinliler bünyesindeki aşırı unsurları güçlendiren, onları yeni bir İntifada’ya yüreklendiren bir eylem. Yeni İntifada’nın tek hedefi, İsrail’in tel örgülerini ve duvarlarını yıkmak olacaktır.

Şaron’un altını çizerek vurguladığı ve Batı Şeria’da da tekrarlamak istediği tek yanlı adımlar, barışa kapı açmayacak, daha çok şiddetin kaynağı olacaktır. Evet, güvenlik duvarının intihar eylemcilerini geniş çapta önlediği doğru. Ama ne kadar güç olursa olsun güvenlik engellerini yine aşmayı başaracak saldırganlar çıkacaktır: İşte bunlar İsrail halkının sürekli huzursuzluk içinde yaşamasına neden olacaktır.

Güvenlik duvarı yalnızca Filistinlileri yalıtmıyor. İsrail de kendi çevresinde bir duvar örüyor. Ancak tarih boyunca gettolar ne güvenlik, ne de barış getirdi.