1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Krise Schweden israel

25 Ağustos 2009

İsveç'in Aftonbladet gazetesinde geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir haber üzerine çıkan İsrail-İsveç gerginliği devam ediyor. İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, İsrail yönetimine basın özgürlüğü ilkesini hatırlattı.

https://p.dw.com/p/JHSj
Tel Aviv'deki İsveç Konsolosluğu önünde gösteriler düzenlendi
Tel Aviv'deki İsveç Konsolosluğu önünde gösteriler düzenlendiFotoğraf: AP

İsveç gazetesi Aftonbladet muhabirinin Gazze Şeridi'nde 17 yıl önce öldürülen Filistinli bir gencin annesi ve kardeşiyle görüşerek yaptığı haberde, İsrailli askerlerin organ hırsızlığı için Filistinlileri öldürdüğü iddiasına yer vermişti. Ancak haberde kanıt yer almıyordu, organ hırsızlığı iddiası sadece ailenin açıklamalarına dayandırılmıştı.

Habere İsrail yönetiminin tepkisi ise sert oldu. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İsveç hükümetinden haberi açıkça kınamasını istedi. Netanyahu, "Biz İsveç hükümetinden özür beklemiyoruz, biz haberi kınamalarını istiyoruz" dedi. İsveç hükümetinden ise bu talebe "hayır" yanıtı geldi. İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, ülkesinde basın özgürlüğü ilkelerinin geçerli olduğuna işaret ederek şu açıklamayı yaptı: "Şayet İsveç'ten kasıt İsveç Hükümeti ise kimse bizi prensiplerimizden vazgeçmeye zorlayamaz. İsveç'te hiçbir hükümet, bir gazetenin yayınladığı habere karışmaz. İsveç olarak biz bu şekilde davranmayı tercih ediyoruz."

Filistinlilerin iddialarının kanıtı yok

Bir bulvar gazetesi olan Aftonbladet, İsveç'in saygın gazeteleri arasında yer almıyor. Serbest çalışan bir muhabir tarafından yapılan "Oğullarımızın Organları Yağmalandı" başlıklı haberde kanıt da bulunmuyor. Nitekim Aftonbladet gazetesi de haberin İsrail ve İsveç arasında krize neden olmasının ardından birçok soruyu gündeme taşıdıklarını, ancak Filistinlilerin dile getirdikleri iddiaların bir kanıtı olmadığını yazdı.

Haberi kınamayacağını duyuran İsveç yönetimi, ancak diğer yandan yükselen tansiyonu da düşürmeye çalışıyor. Resmi bir kınama kararı alınmayacağını yineleyen İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt'in yakında İsrail'e bir ziyaret gerçekleştirmek istediği belirtiliyor. İsveç Dışişleri Bakanı, olayın İsveç hükümetiyle bağlantısı olmadığını, bu nedenle haberle ilgili resmi bir özrün de söz konusu olamayacağını söylüyor: "Hayır, bu bizim değil Aftonbladet'in sorunu. Ben hiçbir şekilde onların makalesinden sorumlu değilim, olmam da. Beni asıl endişelendiren, bundan İsveç'te antisemitizmin önemsenmiyor olduğu veya başka dinlerden olan insanları ayıpladığımız gibi bir fikrin çıkarılması... En önemli görevimiz böyle bir izlenimin oluşmasının önüne geçmek."

Çalışma izinleri yakından incelenecek

Olayın ardından İsrail hükümetinin verdiği, İsveçli gazetecilerin çalışma izinlerinin daha yakından incelenmesi kararına İsveç Gazeteciler Birliği Başkanı Agneta Lindblom Hulthen'den şu yanıt geldi: "Olay, İsveçli tüm gazetecileri bu haber yüzünden cezalandırma noktasına gelirse, akreditasyonları iptal edilir veya İsrail'e seyahat etmeleri engellenirse, bunu protesto edeceğiz. Savaş ve kriz ortamlarında sıklıkla rastlandığı üzere, önemli bilgilerden mahrum kalacağımızdan endişe ediyoruz. Daha önce demokratik bir hükümetin bu şekilde davrandığını hatırlamıyorum."


İsveç Gazeteciler Birliği Başkanı da İsrail'in, İsveçli Aftonbladet gazetesinin yaptığı bir haber nedeniyle İsveç Hükümeti'nden resmi özür talebini saçma bulduğunu belirtti.

Ancak İsrail tarafı, İsveç yönetiminden yapılan açıklamaları yetersiz buluyor. İsveç'in Tel Aviv'deki Büyükelçisi Elisabeth Borsiin Bonnier Aftonbladed'in haberini şok edici ve çirkin olarak nitelendirirken, İsrail Maliye Bakanı Juval Steinitz ise İsveç hükümetinin tutumunda bir değişiklik yapmaması halinde krizin süreceği uyarısında bulundu. Sosyal Güvenlik Bakanı İsaac Herzog, gazeteye karşı yasal adımlar atılmasını istedi.

Albrecht Breitschuh / Çeviren: Banu Ertek

Editör: Hülya Köylü