1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail'de cepheler netleşiyor

Carsten Kühntopp / Tel Aviv21 Aralık 2005

İsrail’de Benyamin Netanyahu’nun Likud Partisi’nin yeni lideri olarak seçilmesi ve Başbakan Ariel Şaron’un hastaneden taburcu olmasının ardından Mart ayındaki seçimler için cepheler oluşturulmaya başlandı. Netanyahu ve Şaron, Filistin sorununa farklı yaklaşımlara sahip. Bu durum, seçmenin alternatiflerini netleştiriyor. Tel Aviv’den Carsten Kühntopp’un yorumu:

https://p.dw.com/p/AZry

“İsrail Başbakanı Ariel Şaron dün hastaneden ayrılırken yanakları parlıyordu. Şaron’un iyileşme sürecinde, Benyamin Netanyahu’nun Likud Partisi Genel Başkanı olarak seçilmesi haberinin de etkisi olmuş olmalı. Netanyahu, Şaron’un Mart ayı sonunda yapılacak parlamento seçimlerinde karşılaşmayı istediği rakip.

Netanyahu liderliğindeki bir Likud Partisi, Kadima Partisi’ni kuran Şaron’a Filistin sorununu çözme konusunda ölçüyü kaçırmayan bir merkez partisi kimliğine sahip olma fırsatı verecek. Netanyahu ve Likud Partisi’ndeki bir grup dar kafalı, İsrail’e demokratik bir Yahudi devleti olarak vadedilmiş toprakları, İsrail ile Filistin arasında paylaşmayı gerektirdiğini anlayamıyor.

Ancak şimdi yeni oluşumlara yol açan büyük patlama gerçekleşti. Sadece İsrail siyasetindeki partilerin manzarası değişti ve yeni gruplar oluştu. Sonunda seçmenler, hangi partinin neyi savunduğunu net olarak anlayabilecek. Çünkü geçtiğimiz yıllarda bunu anlamak gittikçe güçleşiyordu.

Mesela Likud Partisi, ‘Büyük İsrail Devleti’ projesini ve bu devletin vadedilmiş topraklara genişletilmesini destekleyenlerin partisiydi. Bu nedenle Likud, yeni Yahudi yerleşimlerinin inşasının Filistinliler’e ait bölgelere doğru genişletilmesi için propaganda yapıyordu. Ama Gazze Şeridi’ndeki Yahudi yerleşimlerinden vazgeçip, bu yerleşimleri boşaltan da Likud Partisi’nin eski lideri Ariel Şaron oldu.

Bir diğer örnek, İşçi Partisi barış yanlılarının partisiydi. Ama Şimon Peres, kabinede yıllarca Şaron’un yanında süklüm püklüm oturdu. İkinci intifada başladığında, Peres’in de Filistin halkına en sert askeri operasyonun yapılmasında payı oldu. Üstelik bu savaş suçunu savunacak kadar ileri gitti. Aslında iki politikacının da onlara oy veren seçmenler adına artık siyaset yapmamaları gerektiği haklı olarak savunulabilir.

Şimdi durum değişti. Şimon Peres, İşçi Partisi’nden ayrıldı ve Şaron’un tarafında yer alıyor. Şaron da İsrail’in stratejik çıkarları olan Batı Şeria’daki yerleşimleri boşaltmaya çalışacağı yeni bir parti kurdu.

İsrail siyasetinde yaşanan büyük patlamadan sonra görünen manzara şu: Şaron’un Kadima Partisi, Filistinliler olmadan İsrail’in doğu sınırını belirlemek istiyor. İşçi Partisi yeni liderleri Amir Peretz ile Filistin sorununu müzakere yoluyla çözmek istiyor. Ve Benyamin Netanyahu’nun Likud Partisi de işgal edilen Filistin bölgeleri ile ilgili misyonu reddediyor. Artık İsrailli seçmen de yeniden net bir şekilde hangi alternatiflere sahip olduğunu görebiliyor.”