1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail’i utandıracak başka konular var

Peter Philipp12 Temmuz 2004

Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’in Batı Şeria’da inşa ettiği duvara ilişkin aldığı kararın yankıları sürüyor. Mahkeme geçtiğimiz Cuma, duvarın uluslararası hukuka aykırı olduğuna hükmetmişti. İsrail Başbakanı Ariel Şaron ise kararı, ”tek taraflı ve siyasi etki altında verilmiş bir hüküm” olarak niteleyerek, duvar inşaatına devam edilmesi talimatını verdi. DW’den Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa2U

"İsrail Başbakanı Ariel Şaron, kabine toplantısında Uluslararası Adalet Divanı’nın kararını ”tek yönlü, politik ve ahlak dışı” diye tanımlarken, kelimenin tam anlamıyla konunun özünden uzaklaştı. Özellikle de dün sabahki terör saldırısını da Lahey’deki mahkemenin hesabına yazmakla....

Ancak bu reddedici tavır, sadece, Şaron’a mahsus değil. İsrail’de her politik kesimden aynı şekilde düşünenler var. Hatta Şaron tarafından tekrar koalisyon ortağı yapılmak istenen muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Şimon Peres bile. Peres, mahkemeyi, İsrail’in yaşama hakkını hiçe saymakla suçluyor.

Kimse İsrail’in güvenlik ve kendini savunma hakkını tartışma konusu yapmıyor. Uluslararası Adalet Divanı da öyle... Sorun daha çok konunun detayları ile ilgili. 700 km’lik duvarın büyük kısmının Filistin toprakları üzerine inşa edilmesi, kabul edilir bir güvenlik önlemi olamaz. Eğer duvar sadece İsrail toprakları üzerinde yükselseydi, ne Adalet Divanı ne de BM’e bunu konu etmezdi. Ama duvar şu haliyle, Filistinlilerin hayatını, mülk haklarını olumsuz etkiliyor.

İsrail’in utanması gereken tek konu duvarın mahkemeden tepki görmesi değil, aynı zamanda kendisinin 1967’den beri işgal gücü olduğunun belirtilmesi. Bu nedenle İsrail, 4. Cenevre Konvansiyonu’nun hükümlerine uymak zorunda. Ancak İsrail, yıllardır sır olmayan bu konuyu konuşmaktan kaçınıyor.

İsrail, 6 gün savaşlarından sonra işgal ettiği bölgelerin egemen bir ülkenin toprağı olmadığını, bu nedenle işgalden ve Cenevre Konvansiyonu’na bağlı olmaktan söz edilemeyeceğini öne sürüyor. Ancak diğer yandan bu konvansiyonun işine gelen bölümlerini bonkörce uyguluyor. Lahey’den çıkan kararla bu seçici bonkörlük sona erdirilmeye çalışılıyor. Çünkü artık, İsrail’in bir işgal gücü olduğu ve uluslararası hukuku ihlal ettiği resmen tanınıyor. Bu durumu ne ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’ndeki vetosu ne de İsrail’in umduğu gibi AB ülkelerinin Genel Kurul’da konuya müdahil olmaması değiştirebilir...

İsrail’in bu konuda kendi adalet sistemine sığınması da boşuna. Çünkü ülkenin en üst düzey mahkemesi duvarın 30 km’lik bölümünün yasa dışı olduğu kararına vardı. Ancak mahkeme genel olarak hükümetin, duvarın İsrail’in güvenliğini sağladığı gerekçesini tanıdı. Ancak tam bu noktada, Şaron haksız çıktı. Dört ay aradan sonra Pazar sabahı meydana gelen saldırı, duvara rağmen, belki de duvar yüzünden düzenlendi."