1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail'in Eriha operasyonunun perde arkası

Peter Philipp15 Mart 2006

İsrail ordusunun Eriha’daki Filistin cezaevini basarak, bazı tutukluları esir alması, Ortadoğu’da şiddet sarmalını güçlendirdi. Operasyon sırasında ikisi polis üç Filistinli yaşamını yitirdi. İsrail, eylemini 2001 yılında Turizm Bakanı Rehvam Zeevi’nin öldürülmesinden sorumlu tutulan Ahmet Saadet’in serbest bırakılması olasılığı ile gerekçelendiriyor. DW editörlerinden Peter Philipp’e göre ise cezaevi baskının başka nedenleri var:

https://p.dw.com/p/AZqe

Filistin’de Hamas’ın zaferinden sonra İsrail’deki seçim kampanyasının sessiz geçmesi bekleniyordu. Hamas’ın tavrı İsrailli partilere barış süreci konusunda söyleyecek farklı bir şey bırakmamıştı. Ancak bunun bir yanılgı olduğu ortaya çıktı. Seçim kampanyası tanklar, helikopterler ve buldozerlerle sürdürülüyor. Sadece yeri farklı: İsrail’de değil, Filistinde... Daha kesin söylemek gerekirse Eriha’da, Batı Şeria’nın şimdiye kadar fazla çatışma yaşanmamış bir vahasında. İsrail’in Eriha cezaevindeki bir avuç tutukluyu, Hamas tarafından serbest bırakılmaları olasılığına karşılık, ele geçirme operasyonu yüzünden bölge kana bulandı.

Şaron’un takipçisi Ehud Olmert, bir kez daha şiddeti arttırdı. Üstelik operasyon sırasında öldürülen infaz memuru ya da operasyon sonrasında Filistin bölgelerinde kaçırılan yabancılar gibi suçsuz kişilerin zarar görmesini göze alarak.. Sadece onlar değil, İsrailliler de, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin intikam eylemlerinin hedefi olabilirler.

Ehud Olmert, oylarını arttırmak için çok yüksek bir fiyat ödemeyi göze alıyor. Kadima Partisi’nin oyları kısa bir gerilemeden sonra yine yüzde 42’ye yükseldi. Bu da 120 milletvekili demek. Eriha’daki operasyon Olmert’in Filistinlilere taviz vermekten yana olduğu izlenimini sildi. Üstelik, muhalefet partilerine tutumunu onaylamaktan başka çare kalmadığı için puanlarını arttırmaya devam edecek.

Anlayışlı kamuoyu, şimdi bir kez daha sokağa dökülen Filistinlileri eleştiriyor. Bu da Olmert’in işine geliyor ve “bu tür kişilerle pazarlığa oturulmayacağı” inancını güçlendiriyor. Aynı zamanda asıl konunun arka plana itilmesini sağlıyor: Eriha’da tutuklu bulunan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri Ahmed Saadet, hiçbir mahkeme tarafından kendisine isnat edilen Rehavam Zeevi cinayeti nedeniyle mahkum edilmemişti. Tutuklanması, tamamen İsrail’in Yaser Arafat yönetimine baskısı ile gerçekleşti, Amerikalı ve İngiliz gözlemciler de Saadet’in cezaevinde kalmasını sağladılar. Seçimlerde aday olan Ahmet Saadet, Filistin Parlamentosu'na da seçildi. Yeni hükümetin göreve başlaması sonrasında serbest bırakılacağına dair kanı bu gelişmeler sonrası oluştu.

Amerikalı ve İngiliz gözlemciler İsrail operasyonunun başlamasından saatler önce Eriha cezaevini terk ederek, eylemden haberli oldukları kuşkularını güçlendirdiler. Ama Orta Doğu’daki son şiddet olaylarının tek sorumlusu İsrail’dir. Uluslararası hukuk, varılan anlaşmaları hiçe sayılarak insan yaşamı tehlikeye atıldı ve tek neden seçimlerde bir kaç puan daha fazla alabilmek.