1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tarihi proje mi, çevre felaketi mi?

7 Haziran 2014

İstanbul’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle tartışmalı 3'üncü havalimanının temeli atıldı. Ancak projeye ilişkin endişeler giderilmiş değil, özellikle çevreciler tepkili.

https://p.dw.com/p/1CELS
Boeing 737 der Turkish Airlines
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

“Türkiye artık Sabiha Gökçen’e de Atatürk Havalimanı’na da sığmıyor.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün İstanbul’da temel atma töreni gerçekleştirilen ve dünyanın en büyüğü olması planlanan 3'üncü havalimanının Türkiye için neden bir ihtiyaç olduğunu, bu sözlerle açıklıyor. Ancak ilk kazması bugün vurulan proje, ihtiyacı karşılamakla kalmayıp dünyanın en büyük havalimanlarından biri olacak. Yıllık 150 milyon yolcu kapasitesi ile ABD’deki Atlanta ve Çin’deki Pekin havaalanlarını geride bırakacak olan yeni havalimanı, 150’den fazla havayolu şirketini ağırlayacak ve dünyanın 350 noktasına uçuş gerçekleştirecek.

Çevreciler ise İstanbul’un kuzeyine inşa edilecek havalimanına tepkili. İhale sürecinin “hukuksuz” olduğu iddiasında bulunan çevre örgütleri, projenin Trakya’da ekolojik bir krize yol açacağı uyarısında bulunuyor.

Frankfurt ve Londra'ya rakip

Son yıllarda havacılık sektörü ABD’de küçülüp AB’de ise yerinde sayarken, Türkiye bu alanda yıllık ortalama yüzde 15 hızla büyüyor. Dünya ekonomisinin güneydoğuya kayışı ile birlikte, havacılık sektörünün merkez noktaları da ABD ve Avrupa’nın kuzeyinden doğuya doğru kayıyor. Bunun en önemli örneklerinden biri de bugün İstanbul’da temeli atılan ve dünyanın en büyüklerinden biri olacak yeni havalimanı. İstanbul’un kuzeyinde 76,5 milyon metrekarelik bir alana kurulacak havalimanı, 10 milyar 247 milyon euroya mal olacak ve 25 yıllık kira bedeli olarak devletin kasasına 22 milyar 52 milyon euro gelir sağlayacak.

Aynı anda 500 uçağın park edebileceği 3'üncü havalimanı, Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon Ortak Girişim Grubu tarafından inşa edilecek. Avrupa’da Heatrow ve Frankfurt havalimanlarına rakip olacak olan yeni havalimanının 2018’de faaliyete geçmesi planlanıyor. 150 bin kişiye istihdam sağlayacak havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, metro hatları ve yüksek hızlı tren sistemi ile de bağlantılı olacak.

Çevreciler kaygılı

Öte yandan, bugün coşkulu bir temel atma töreni ile kutlanan 3'üncü havalimanı projesine, çevrecilerin ciddi itirazları var. Bu itirazlar, projenin durdurulması talebi ile yargıya da yansımış durumda. Özellikle, inşaat sahası içinde kalan irili ufaklı onlarca göl ve göletin kanallar açılarak Karadeniz’e boşaltılması endişe yaratıyor. Çevre Mühendisleri Odası, 3'üncü havalimanı ihalesinin hukuka aykırı yapıldığı ve Trakya bölgesinde çevre felaketine neden olacağını iddia ediyor.

İhale süreci mahkemelik

Deutsche Welle Türkçe servisine konuşan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, 3'üncü havalimanı projesinin mutlaka durdurulması gerektiğini söylüyor. “Elbette ülkemizde havalimanları yapılmasına karşı değiliz. Ancak bu proje tam bir çevre felaketi” diyen Bozoğlu, söz konusu projenin ihale sürecinde yaşanılan hukuksuzluklara da dikkat çekiyor. Bozoğlu, “Çevre Kanunu’na göre ihale yapılmadan önce Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun alınması gerekirken, 3 Mayıs 2013’ten yapılan ihaleden 20 gün sonra ÇED olumlu raporu alındı. Biz de bu konuda iki dava açtık. Son bir yıldır açtığımız davalar bir türlü görülmeye başlanmadı” diye konuşuyor.

‘Ekolojik kriz riski var'

3'üncü havalimanı inşaatı süresince İstanbul’un su ihtiyacı için önemli olan Terkos Havzası’nı besleyen 70 sulak alanın kurutulacağına ve 2,5 milyon ağacın kesileceğine dikkat çeken Bozoğlu, “Biz ülkemiz için daha sağlıklı bir kalkınmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz. Trakya, 3'üncü havalimanı, üçüncü köprü ve Kanal İstanbul projeleriyle çok ciddi bir ekolojik kriz ile karşı karşıya” diyor.

©Deutsche Welle

Aram Ekin Duran - İstanbul