1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İkinci İslam Zirvesi düzenleniyor

Sabine Ripperger/DW, Ajanslar1 Mayıs 2007

Berlin, Almanya’daki Müslüman örgütlerle Alman hükümet, kamu kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini bir araya getiren İslam Zirvesi'nin ikincisi Almanya’nın Çarşamba günü ev sahipliği yapacak. Ancak katılımcılar, konferansa çok fazla ümit bağlanmaması gerektiğine, çözüm arayışlarının ve tartışmaların daha yıllarca sürebileceğine işaret ediyor.

https://p.dw.com/p/AZOL
İlk İslam Konferansı geçen yıl Eylül ayında düzenlenmişti.
İlk İslam Konferansı geçen yıl Eylül ayında düzenlenmişti.Fotoğraf: AP

Alman hükümetinin ülkedeki Müslüman toplum ile diyalog arayışları çerçevesinde İkinci İslam Zirvesi yarın başkent Berlin'de yapılıyor. Bu ülkede yaşayan yaklaşık 3 milyon 200 bin Müslüman arasında topluma entegre olmayanların sayısı oldukça fazla. Alman siyasetçiler bu durumda, Müslümanların Alman tarafında muhatap bulamamasının da rol oynadığının farkında.

Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble geçtiğimiz yıl Eylül ayında hükümet yetkilileri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin temsiycileriyle Müslüman örgütleri bir araya getiren ilk İslam Konferansı’nı düzenlemişti. Ancak Schaeuble, göçmenler ve İslam’ın Alman toplumuna entegrasyonunu önlerindeki en zorlu görevlerden biri olarak görüyor ve “İslam Konferansı uzun vadeli bir adımdır. Tek bir toplantıdan ibaret değil, en az üç yıla yayılacak bir diyalog sürecidir“ diyor.

İslam Konferansı’na Müslüman derneklerinden ve siyasetten 15’er temsilci katılıyor. Oluşturulan sürekli çalışma gruplarında devlet-din ilişkileri, kadının İslam’daki rolü, Alman okullarında İslam dersi gibi konular ele alınıyor.

Çatı örgüt tartışması

İkinci İslam Konferansı’nın hemen öncesinde, birkaç hafta önce dört Müslüman örgüt bir araya gelerek Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi adlı bir çatı örgüt oluşturdu. Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB), Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi, İslam Konseyi ve Müslüman Kültür Dernekleri Birliği’nden oluşan çatı örgütün Alman tarafıyla iş birliğini kolaylaştırması umuluyor.

Ancak çatı örgütün Almanya’da yaşayan Müslümanların sadece yüzde 15’ini temsil etmesi tartışmalara neden oluyor. Çünkü Almanya’da Müslüman derneklerine üye olmayan çok sayıda kişi de bulunuyor.

Tartışmalara rağmen çatı örgütün kurulması Alman siyasetinde ve kiliselerde başlangıçta çok olumlu yankı buldu. Alman tarafı uzun süredir okullarda din dersi, cami yapımı, Müslüman mezarlıkları ya da imam eğitimi gibi konularda görüşmeler için kendisine muhatap arıyordu.

Konsey kimi temsil ediyor?

Müslüman dernekler, oluşturdukları çatı örgütün devlet tarafından kiliseler gibi bir kamu kurumu olarak tanınmasını umuyor. Bu statüye sahip olması durumunda Müslümanlar Koordinasyon Konseyi örneğin eyaletleri okullarda İslam dersi vermeye yükümlü kılabilecek. Şu an çeşitli eyaletlerde İslam dersi için pilot projeler bulunsa da bunlar anayasal açıdan sağlam bir zemine dayanmıyor.

Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi’nin Almanya’daki tüm Müslümanlar adına konuşamayacağını belirterek büyük beklentiler içine girilmemesi uyarısında bulunuyor.

Koordinasyon Konseyi’nin en büyük örgütlü Müslüman kuruluşu olması dolayısıyla birden Alman hükümeti önündeki tek muhatap haline gelmesi endişelere de yol açıyor. Konsey’e eleştirel bakanlar, özellikle çatı örgütünde Milli Görüş’ün de bulunmasına işaret ediyor. Milli Görüş, uzun süredir Alman iç istihbaratı Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın gözlemi altında bulunuyor.

Beklentiler konusunda uyarılar

Erlangen Üniversitesi’nden İslam bilimci Matthias Rohe, Alman devleti ile Müslüman dernekler arasında diyaloğun büyük fırsatlar yaratacağını düşünüyor. Rohe “Ortak temel uzlaşımız nedir, ortak olarak sahip olmamız gereken değer ve normlar nelerdir, özgürlükçü düzenin devamı için ne kadar çoğulculuk istiyoruz? Tüm bu soruları derinlemesine tartışmaya çalışmamız büyük fırsatlar yaratacaktır“ diyor.

Almanya Türk Toplumu Derneği’nin Başkanı Kenan Kolat ise ilk İslam Konferansı’nda oluşturulan ’toplum ve değerler uzlaşısı’ konulu çalışma grubunda yer alıyor. Kolat da ikinci konferans öncesinde, büyük beklentiler içine girilmemesi uyarısında bulundu: “Şimdiki İkinci İslam Konferansı’ndan çok fazla şey beklenememeli. Konferans bir ara bilanço sunacak. Tartışmalar ise yıllar boyunca sürecek. Sonunda bir çağrı ya da uzlaşı belgesi çıkar mı, bilmiyoruz. Ama konferansın amacı bu.“