1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İngiltere'de gözler yeni Brexit oylamasında

13 Mart 2019

İngiltere‘de Başbakan May'in AB ile yaptığı Brexit anlaşmasının parlamentoda ikinci kez reddedilmesinin ardından bugün yeni bir oylama yapılacak. Vekiller bu defa AB'den ayrılığın anlaşmasız olup olmayacağını oylayacak.

https://p.dw.com/p/3Euna
Fotoğraf: Reuters/E. Keogh

Birleşik Krallık'ta Başbakan Theresa May'in Avrupa Birliği (AB) ile yaptığı Brexit anlaşmasının milletvekilleri tarafından ikinci defa reddedilmesinin ardından bugün gözler bir kez daha parlamentoda olacak.

Avam Kamarası bu kez anlaşmasız ayrılık seçeneğini oylayacak. Bu seçenek kabul edilirse Birleşik Krallık, daha önceden belirlenen 29 Mart tarihinde, herhangi bir anlaşma olmaksızın AB'den ayrılacak.

Oylamadan anlaşmasız ayrılık aleyhinde bir sonuç çıkması bekleniyor. Ancak parlamento, böyle bir durumda, alternatif bir çözüm üzerinde anlaşamazsa 29 Mart'ta yine de anlaşmasız bir şekilde AB'de ayrılabilir.

May'in AB ile vardığı Brexit anlaşması parlamentoda 15 Ocak'ta yapılan oylamada 230 oy farkla reddedilmişti. Ancak May'in dünkü oylamaya 24 saat kala AB yetkilileriyle yaptığı görüşmeler sonucu Brüksel'den almayı başardığı bazı güvencelerin eklendiği yeni metin de 242'ye karşı 391 oyla reddedildi.

May: AB yanıt bekliyor

İngiltere Başbakanı May, ülkesinin hiçbir anlaşma olmaksızın AB'den çıkması hâlinde "ciddi bir ekonomik şok" yaşayabileceği konusunda uyarıyor. Birçok milletvekili de bu görüşü paylaşıyor.

Milletvekilleri anlaşmasız ayrılık seçeneğini reddederse, Avam Kamarası yarın yapılacak yeni bir oylamada Brexit'in ertelenmesi için AB'den talepte bulunulup bulunulmamasına karar verecek.

İngiltere Başbakanı Theresa May
İngiltere Başbakanı Theresa MayFotoğraf: picture-alliance/dpa/empics/PA Wire/House of Commons

Ancak May dünkü oylama sonrası yaptığı açıklamada, "Anlaşmasız ayrılığı reddedip (ayrılma sürecini) uzatma yönünde karar almak da karşılaştığımız sorunları çözmeyecek" dedi.

"AB, böyle bir uzatma isteyerek ne yapmayı amaçladığımızı da bilmek isteyecek. Bu parlamento bu sorunun yanıtını vermek zorunda" diyen May, Lizbon Anlaşması'nın Brexit sürecini başlatan ilgili maddesini kastederek, "Örneğin parlamento, 50'nci maddenin (işletilmesinin) geri çekilmesini mi istiyor?" ifadesini kullandı. May, "Ya da ikinci bir referandum düzenlemek mi istiyor? Veya anlaşmalı ayrılık istiyor ama bu anlaşmayı mı beğenmiyor?" diye ekledi.

AB'den ertelemeye yeşil ışık

AB ise artık anlaşmanın şartlarında herhangi bir değişiklik yapmaya yanaşmayacağını ve Birleşik Krallık'ın dünkü oylamayla anlaşmasız ayrılık şansını büyük ölçüde artırdığını belirtti.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker tarafından yayımlanan açıklamalarda, Brüksel'in anlaşmaya varılması için "mümkün olan her şeyi" yaptığı ifade edildi.

May'in anlaşmasız ayrılık hâlinde yaşanabilecek ekonomik bir karmaşadan kaçınılması için erteleme talebinde bulunmasını bekleyen AB, "Birleşik Krallık uzatma konusunda makul bir taleple gelirse, 27 AB üyesi bunu değerlendirip oy birliğiyle bir karara varacaktır. 27 üye, muhtemel bir uzatma ve bunun süresi konusunda da güvenilir bir gerekçe bekleyecektir" açıklamasında bulundu.

AB ayrıca, herhangi bir erteleme durumunda belirlenecek tarihin, 24-26 Mayıs'taki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden önce olması gerektiğini ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker de Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık'ın 23 Mayıs'a kadar AB'den ayrılması gerektiğini, aksi takdirde AP seçimlerine katılmak zorunda kalacağını söylemişti.

AB'nin Brexit müzakerecisi Michel Barnier ise yaşanan "çıkmazın" sadece Birleşik Krallık tarafından çözülebileceğini belirterek Brüksel'in anlaşmasız ayrılık için hazırlıklarını hızlandıracağını söyledi.

Almanya "en kötü senaryoya" hazırlanıyor

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Birleşik Krallık'ın dün alınan kararla "anlaşmasız ayrılık senaryosuna daha da yaklaştığını" belirtti.

Maas, konuya dair açıklamasında, Almanya'nın "en kötü senaryolar" için hazırlık yaptığını ifade ederken, Birleşik Krallık'ın "düzensiz" bir Brexit'ten kaçınabileceği konusunda hâlen ümitli olduğunu sözlerine ekledi.

DW,AFP,rtr/CÖ,DÇÜ

© Deutsche Welle Türkçe