1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Silbermarkt Japan – Welche Chancen bietet die alternde Gesellschaft

19 Mayıs 2009

Sanayileşmiş önde gelen ülkelerden Japonya’da doğum oranları düşerken, yaşı ilerleyenler arasında yüksek yaşam standardı beklentisi artıyor. Toplumun giderek genişleyen yaşlı kesimi, tüketici olarak yeniden keşfediliyor.

https://p.dw.com/p/HsRs
Fotoğraf: AP

Japonya’nın nüfusu hızla yaşlanıyor. Tahminlere göre 2055 yılında, 65 yaşın üzerindeki Japonlar’ın nüfus içindeki payı %40,5’e yükselecek.

Emeklilik çağına gelen nüfus patlaması kuşağı maddi durumu iyi, tüketime düşkün ama farklı özelliklere sahip bir nesli temsil ediyor. Aynı zamanda Japonya’da geçinebilmek için emeklilik çağında çalışmak zorunda olan yaşlıların sayısı da artıyor.

Şu günlerde büyük Japon şirketlerinin yıllık faaliyet raporları açıklanıyor. Global ekonomik kriz yüzünden raporlar pek sevindirici değil.

Ama iyileri de var. Örneğin Nintendo şirketi DS ve Wii tipi oyun konsolları sayesinde kâr rekoru kırdı. Wii Nintendo’nnun yeni bir müşteri kitlesine ulaşmasını da sağladı:

BdT Der 71-jährige japanische Bergsteiger Katsusuke Yanagisawa bezwang als ältester Mensch der Welt den Mount Everest
Fotoğraf: AP

“Sadece nüfus patlaması kuşağına hitap etmeyip nesil farkını ortadan kaldıran ürünler arasında Nintendo Wii de sayılabilir.”


Kim korkar teknik ilerlemeden?

Bu sözler, Tokyo’daki Alman Japonya Etütleri Enstitüsünden Florian Kohlbacher’e ait. Kohlbacher, bu oyun konsolunun nesilleri birleştirici özelliklerinden bahsediyor:

“Kadınlar ve yaşlı kuşaklar bu ürüne büyük ilgi gösteriyor. Kısmen huzur evlerine de satılıyor. Çünkü Wii, oynayanı formda tutuyor ve grup halinde de oynanabiliyor.”

Huzur evlerindeki oyun konsolları, evcil hayvan yerine paro adlı robot fok ve yakında da zor işleri üstlenecek robot bakıcılar. Teknik ilerleme, yaşlı Japon neslini hiç ürkütmüyor.

Florian Kohlbacher, satın alma gücü yüksek yaşlı nüfusu tanımlayan ‘Gümüş Pazar’ ifadesinin Japonya'da icat edilmiş olabileceğini söylüyor:

“Bu tanımlamanın 20, 30 yıldır Japonya’da kullanıldığı bir gerçek. Fiziki ve zihni enerjisi azalan ve belli ölçüde yardım ve bakıma ihtiyacı olanların oluşturduğu bir pazar katmanı, diyebiliriz. Japonya bu alanda oldukça ilerlide. Ama nüfus patlaması yıllarının emeklilik yaşına gelmesiyle manzara değişti. Şimdi Japonya’da zinde ve kalabalık bir yaşlı nüfus var. Onlar artık ‘Senyörler Piyasası’ olarak algılanıyor.”

En hızlı yaşlanan ülke

Deutschland Computer Spiele Games Convention 2007 Leipzig
Fotoğraf: AP

Doğum oranının çok azalması nedeniyle Japonya dünyanın en hızlı yaşlanan ülkesi oldu. 2055 yılında 65 ve daha yüksek yaşta olanlar nüfusun %40’ını oluşturacak.

Japon şirketleri de mecburen bu müşteri grubuna uygun ürün ve hizmetler geliştiriyor.

“Doğum oranının zirvesinde dünyaya gelen bugünün yaşlıları, savaş sonrası Japonya'sına şekil veren, tüketime düşkün ve zinde bir kitle oluşturuyor.”

Japonya’nın resmi emeklilik yaşı 2013 yılına kadar aşamalı olarak 65’e çıkacak. Ama emekliye ayrılanların yaş ortalaması şimdiden 69’un üzerinde. Ortalama emeklilik yaşı Almanya’da ise sadece 62.

Ürün yelpazeleri genişliyor

Bazı Japonlar emekli maaşı yetmediği için çalışmak zorunda, bazıları ise bilgi birikimi ve mesleki tecrübelerinden yararlanılabilmesi için faal kalmaya ikna ediliyor.

Boş zamanları artan paralı yaşlılar ya uzun gemi seyahatlerine çıkıyor ya da Japon şirketlerinin onlar için özel olarak geliştirdiği otomobil ve beyaz eşya gibi dayanıklı tüketim malları alıyorlar.

Özel şirketler yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarına cevap veren ürünler tasarlayarak müşteri yelpazelerini genişletiyorlar.

Japonya Etütleri Enstitüsü’nden Florian Kohlbacher şimdi her nesle uygun ürün geliştirme zamanının geldiğini söylüyor:

JAPAN SONY ROBOT
Fotoğraf: AP

“Yaşlılara uygun ürünleri daha da geliştirip bütün nüfus katmanlarını kapsayan genel ve nesiller aşırı ürünlere dönüştürme zamanı geldi. Farklı yaş gruplarının yararlanabileceği ürünlerle çok daha büyük müşteri kitlesine ulaşılabilir.”


Peter Kjath / Ahmet Günaltay
Editör: Ayhan Şimşek