Frisörin Köln

06:30 İlk iş kendi saçı

Berberlik yapan Marion Esser’in günü kendi saçlarına şekil vererek başlıyor. Banyoda aynanın önünde sarı dalgalı saçlarına fön çekiyor. Aynı zamanda güzellik uzmanı olduğu için, makyajını da kısa sürede tamamlıyor. Marion Esser, bazı günler makyaj yapmadığını söylüyor: ”Makyajı sadece salona gidip, müşterilerimle çalışacağım zaman yapıyorum. Tatil günlerinde ise hiç makyaj yapmıyorum.”

Esserlerin evi bu sabah sakin. Marion Esser, okullar tatil olduğu için, kızlarını uyandırmamış. Normalde, eşi kızları saat yedi buçukta okula götürüyor. Esser, ”aslında çocuklarımla ders çalışabilmek için, onlara ayıracak daha çok vaktim olsun isterdim” diyerek iç geçiriyor. Bunun yanı sıra, uzun süre tatil yapmak için de vakti yok. Marion Esser ve eşi bir kuaför salonu işletiyor, bu nedenle de hep iş yerinde olmak zorundalar.

Marion Esser, evden çıkmadan önce iş kıyafetini giyiyor. Çalışırken siyah renkli giysileri tercih ediyor. ‘Neden’ sorusunu ”Müşterilerimiz kraldır, bu nedenle de onların ‘yıldız’ olması gerekir. Biz sadece işimizi yaparız” şeklinde yanıtlıyor. Siyahın üzerinde lekelerin belli olmamasını da, sözlerine ekliyor.

08:30 Kuaför salonu

Evden kuaför salonuna kadar yol otomobille on dakika sürüyor. Kuaförün sahibi olan Marion Esser, bütün gün eşiyle birlikte çalışıyor. Sabah saat dokuzda ilk müşterisi geliyor. Kibar, konuşkan genç bir adam saçlarını kestiriyor. Daha sonra kadın müşterilerinin saçlarını boyuyor. Bir yandan da içten bir şekilde gülümseyerek, müşterileri ile sohbet ediyor. Esser, ne konuştuklarını şöyle aktarıyor: ”Çocuklar hakkında konuşuyoruz, birbirimize deneyimlerimizi anlatıyoruz. Bazen de havalardan söz ediyoruz.”

Bir kadın müşteri, saçlarını ”hair painting” olarak adlandırılan desenli bir şekilde boyatmak istiyor. Bunun için Marion Esser’e, kendisine hangi renklerin yakışacağını soruyor. Marion Esser, yan odada boyaları karıştırdıktan sonra, müşterisinin saçlarını boyamaya başlıyor.

Kasada da çalışan Marion Esser, bir gözüyle de yanında çalışanları izliyor. Dükkan sahibi olmasına rağmen, her türlü işi yapıyor, hatta gerektiğinde yerleri bile süpürüyor. Müşterilerine manto veya ceketlerini giymeleri için yardım eden Esser, ”bazen onlara kahve ve gazete de getiriyorum” diyor. Bazı müşterileri, yıllardır saçlarını ona kestiriyor.

14.00 Mesai bitiyor

Marion Esser normalde saat beş buçuğa kadar kuaförde çalışıyor. Ancak bugün cuma olduğu için işi erken bırakıyor. Kuaförün yakınlarındaki bir dükkândan balık ve patates alıyor. İnancı tam bir Katolik olan Esser, ”cumaları evde balık yeriz. Sadece akşamları sıcak yemek yiyoruz” sözleriyle yeme alışkanlıklarını anlatıyor. Alışverişten sonra kızlarıyla paten kaymaya gidiyor. Paten kaymayı kızları yüzünden öğrendiğini söyleyen Esser, şimdi onlardan daha çok paten kaydığını, bu şekilde onları spor yapmaları için teşvik ettiğini belirtiyor. Patenin yanı sıra kitap okumak ve resim yapmak, Marion Esser’in hobileri arasında bulunuyor. ”Eğer liseye gitmiş olsaydım, kesinlikle sanat öğrenimi görür ve ressam olurdum” diyor.

16:00 Evde

Marion Esser, eve geldiğinde önce posta kutusundaki mektuplara bakıyor. Faturalarla eşinin ilgilendiğini söyleyen Esser, fatura zarflarını değil, gelen mektupları açıyor. ”Kimsenin faturalardan hoşlanmadığını, ama birinin de bunlarla ilgilenmesi gerektiğini” de sözlerine ekliyor.

18:30 Mutfakta

Marion Esser, mutfakta yemek hazırlıyor. Patatesleri soyuyor, ocağa koyuyor, akşam yemeğini ailesiyle birlikte yiyeceği için seviniyor.

Sonunda bütün aile bir araya geliyor, sofra hazırlanıyor ve masaya oturuluyor. Yemekten önce ellerini göğüslerinde kavuşturup, dua ediyor ve daha sonra el ele tutuşup, birbirlerine ”afiyet olsun” diyorlar. Yemek öncesinde dua etmek bir aile geleneği. Marion Esser, ”yemek öncesinde ve sonrasında dua ediyoruz, ama bazen de yemek sonrasında duayı unutuyoruz” diyor ve hafifçe gülümsüyor.

Soru: Siz de kuaförünüzle sohbet ediyor musunuz?


© Deutsche Welle Türkçe

Ali Almakhlafi / Jülide Danışman

Editör: Ahmet Günaltay