1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kılıçdaroğlu Erdoğan’a karşı AİHM’de kazandı

27 Ekim 2020

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hakaret davalarına karşı AİHM’de açtığı ifade özgürlüğü davasını kazandı.

https://p.dw.com/p/3kUIH
Fotoğraf: Getty Images/AFP/O. Kose

Partisinin meclis grup toplantılarında yaptığı konuşmalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle tazminata mahkum edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu mahkumiyet kararlarına itiraz amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde açtığı "ifade özgürlüğü" davasını kazandı. Kararın ifade özgürlüğüne ilişkin bölümü oy birliğiyle alındı, tazminata ilişkin bölümü ise 1’e karşı 6 oyla alındı. Tek muhalif oy Türk yargıç Saadet Yüksel’den geldi.

AİHM, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 31 Ocak ve 7 Şubat 2012 tarihlerinde partisinin TBMM grup toplantılarında yaptığı konuşmalarda kullandığı ifadeler nedeniyle Türk mahkemeleri tarafından yargılanıp tazminata mahkum edilmesiyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ifade özgürlüğünü güvence altına alan 10’uncu maddesinin ihlal edildiği sonucuna vardı.

"Toplumu ilgilendiren konular"

Mahkeme tarafından Salı günü Strasbourg’da açıklanan gerekçeli kararda, Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarının "toplumu ilgilendiren konular olduğu", CHP liderinin bu konuşmaları parlamento çatısı altında yaptığı, her birey için değerli ifade özgürlüğünün halk tarafından seçilmiş bir vekil için paha biçilmez olduğu not edildi.

Kılıçdaroğlu’nu yargılayan Türk mahkemelerinin CHP liderinin ifadelerini salt "stil" açısından ele aldıklarına işaret edilen kararda, mahkemelerin "değer yargısı" ve "olgu" arasında hiçbir ayrım yapmadıkları, "sadece Başbakan’ın itibarını zedeleyen unsurları aradıkları" not düşüldü. Yargının rolünün "davalı kişiye eleştiri hakkını hangi stilde kullanacağını göstermek" değil, "dava ortamının, kamu çıkarının ve tartışmalı ifadelerin sahibinin niyetinin belli dozda tahrik ve abartıyı meşru kılıp kılmadığını incelemek" olduğu kaydedildi.

Mahkeme, Kılıçdaroğlu’na yönelik mahkumiyet kararının "kamuyu ilgilendiren bir konuyla ilgili tartışmalarda bireylerin siyasilere yönelik eleştirilerini caydırıcı nitelikte" olduğu sonucuna da vardı.

AİHM sonuç olarak, "ulusal yargının başbakanın özel yaşamına saygı ile Kılıçdaroğlu’nun ifade özgürlüğü arasında ilkeler ve kriterleri adil bir ölçüyle dikkate almadığı" kanaatine vararak, AİHS’nin ifade özgürlüğüyle ilgili maddesinin ihlaline hükmetti.

Ankara Kılıçdaroğlu'na maddi manevi tazminat ödeyecek

Mahkeme, Ankara’nın Kılıçdaroğlu’na 6 bin 385 euro maddi, 5 bin euro da manevi tazminat ödemesini kararlaştırdı. Ankara karar gereği CHP liderine bin 662 euro mahkeme masrafı da ödeyecek.

AİHM’nin Türk yargıcı Saadet Yüksel, karara ek olarak yayımladığı karşıt görüşte, siyasilerin "kendilerine muhalif diğer siyasilere karşı kaba, aşağılayıcı, küçük düşürücü ve hor görücü dil kullanmaktan kaçınmaları gerektiğini" savundu. Kılıçdaroğlu için hükmedilen tazminat kararına da karşı olduğunu bildirdi.

Davanın geçmişi

Kemal Kılıçdaroğlu 31 Ocak ve 7 Şubat 2012 tarihlerinde partisinin Meclis grup toplantılarında yaptığı konuşmalarda dönemin Başbakanı Erdoğan’ı sert ifadelerle eleştirmiş, "din tüccarlığı" yaptığını söylemişti.

CHP lideri, 31 Ocak konuşmasında, Deniz Feneri davasına değinmiş, "Bu dava aynı zamanda Sayın Başbakan’ın yakın arkadaşlarının, hırsızlık, yolsuzluk yapma haklarını tescil eden davadır. Yüzyılın yolsuzluğu, yüzyılın hukuk skandalına dönüştü" ifadelerini kullanmıştı.

Kılıçdaroğlu aynı konuşmasında Başbakan Erdoğan’ı "din sömürücüsü" olmakla da itham etmiş, "Sen istismar ediyor, sömürüyorsun. Allah’a kimin yakın olduğunu kim bilebilir? Dindarlık taslıyorsun, senin dindarlıkla bir ilgin de yok" ifadelerine de yer vermişti.

CHP lideri 7 Şubat’ta ise "Recep Tayyip Erdoğan bir bölücüdür, toplumu böler. Bir yerde mezhepçilik mi var Erdoğan orada" şeklinde konuşmuş ve "Erdoğan dindar görünümlü bir din tüccarıdır. Irak’ta binlerce Müslüman katledilirken Erdoğan’ın sesi çıktı mı? Dindar adam ahlaklı olur, insanı sever, insana saygı duyar. Bunların dindarlığı farklı bir dindarlık. Deniz Feneri’ni, yolsuzlukları biliyoruz. İnsanların duygularını sömürdüler" demişti.

Başbakan Erdoğan, bu iki konuşma sonrası CHP liderine karşı beş değişik konuşma nedeniyle "hakaret" davası açmış, bu davaların dördünü Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi önünde Ekim 2012’de kazanmış, mahkeme Kılıçdaroğlu’na 5’er bin lira tazminat ödenmesine hükmetmişti.

CHP liderinin kararlara karşı temyiz başvuruları reddedilmiş, Anayasa Mahkemesine (AYM) yaptığı bireysel başvuru da “süre aşımı nedeniyle kabul edilemez” bulunmuştu. Kılıçdaroğlu bunun üzerine 28 Mart 2018 tarihinde, “ifade özgürlüğünün ihlal edildiği” gerekçesiyle AİHM’ye başvurmuştu.

AİHM daha önce de Cem Uzan davasında da benzer bir karar vermişti. Uzan, Genç Parti lideri olduğu dönemde, 13 Haziran 2003 tarihinde Bursa’da yaptığı bir konuşmada Başbakan Erdoğan için "Kalleş" ve "Allahsız adam" gibi ifadeler kullanmış, bu ifadeler sonrası Uzan’a karşı "Başbakan’a alenen hakaret etmek" suçlamasıyla dava açılmıştı. Uzan 8 ay hapis ve 693 lira tazminata mahkum edilmiş, karar 2010’da Yargıtay tarafından onaylanmıştı. AİHM önünde ifade özgürlüğü davası açan Uzan, bu davayı kazanmıştı.

Kayhan Karaca / Strasbourg

© Deutsche Welle Türkçe