1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

170610 Kirgistan Katastrophe

18 Haziran 2010

Kırgızistan'da yaşanan çatışmalar sonrası bölgeye Barış Gücü Birlikleri'nin gönderilmesini isteyenler var. Ancak ABD ve Rusya bu öneriyi reddediyor.

https://p.dw.com/p/NwqM
Fotoğraf: AP

Kırgızistan’ın güneyinde yaşanan çatışmalar şimdilik kontrol altına alınmış gibi görünse de bölgede hâlâ huzursuzluk hâkim. Çatışmalar sonrası evlerini terk etmek zorunda kalan yüz binlerce Özbek kökenli, Kırgızistan-Özbekistan sınırındaki kamplarda hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Ancak yaralar hâlâ taze. Yakınlarını toprağa veren insanlar acılarını gizleyemiyor. Kırgızistan'daki geçici hükümetin Başbakanı Roza Otunbayeva, son yaptığı açıklamada, etnik çatışmalarda ölenlerin sayısının 2 bine yaklaşmış olabileceğini söyledi.

Kurbanlar toprağa verildi

Perşembe günü öğle saatlerinde, çoğunluğunu yaşlı erkeklerin oluşturduğu onlarca kişi Oş’ta toplandı. Kırgızlar ve Özbekler hep birlikte barış için dua etti. Bu, geçtiğimiz günlerde yaşanan şiddet olaylarından sonra barışçıl bir birlikteliğin de olabileceği ve olması gerektiğini gösteren bir hareketti.

Aynı sıralarda Oş’ta diğer kurbanlar da toprağa veriliyordu. Cemaate seslenen imam üzüntüsünü çok fazla gizleyemedi.

İmam, "Az önce, dün gece vurulan bir kadını toprağa verdik. İki üç gündür burada delik deşik olmuş ve vücutları yanmış olan genç kardeşlerimizi toprağa veriyoruz. Bu insanların kimlikleri dahi tespit edilemiyor" şeklinde konuştu.

"Güven ortamının sağlanması zor"

Bölgedeki çoğu kişi kanlı çatışmaların provoke edildiğini düşünse de yaşadıklarını unutamıyor. Yüzlerce hatta binlerce ölüden bahsediliyor. Özbek azınlık, katliam, cinayet, tecavüz ve yağmalama olaylarının yaşandığını söylüyor. Oş’ta internet gazeteciliği yapan Almaz, görüşlerini "Çatışmaları bugün ya da yarın bastırabilsek bile karşılıklı güvenin tekrar sağlanması uzun zaman alacaktır" şeklinde ifade ediyor.

Almaz, pek çok Özbek arkadaşı olan bir Kırgız gazeteci. Diğer pek çok kişi o da ülkede barış gücü birliklerinin göreve başlaması gerektiğini savunuyor. Ancak Rusya ve ABD, böyle bir öneriye kesinlikle karşı çıkıyor. Ortak Güvenlik Anlaşması Örgütü de uzun süren tartışmalar sonrası barış gücü birliklerinin gönderilmesini reddetti. Moskova’dan yapılan açıklamada, Kırgızistan’a teknik teçhizatın yanı sıra özel birliklerin gönderileceği belirtildi. Ancak bu birliklerin kimlerden oluştuğu ve ne tür görevler üstleneceği konusunda açıklama yapılmadı.

Barış gücü birlikleri

Kırgızistan eski Devlet Başkanı Asker Akayev, video konferans aracılığıyla yaptığı açıklamada böyle bir misyonun başarısıyla ilgili şüpheleri olduğunu belirtti.

Akayev, "Barış gücü birliklerinin desteği olmadan durumun kontrol altına alınması mümkün görünmüyor. Ben, yeni huzursuzlukların ortaya çıkmasının nedenlerinden biri olarak farklı aşiretlerin güç mücadelesini görüyorum. Esas itibariyle bu mücadele hâlâ sona ermiş değil" dedi.

Kırgızistan’daki geçici hükümet, durumun kontrolleri altında olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Sayısız provokatörün tutuklandığı ve güneyde gittikçe daha fazla sayıda kişinin silahlarını bırakmaya hazır olduğu yönünde açıklamalar yapılıyor. Oş’ta görevli polislerden ise farklı açıklamalar geliyor. Polise göre kimse gönüllü olarak silahını bırakmadı ve ileride neler yaşanacağını da kimse bilmiyor.

Çoğu kişi evini de kaybetti

Evlerini terk etmek zorunda kalanlardan bazıları geri döndü ancak mecburiyetten. Çünkü Kırgızistan-Özbekistan sınırında ne başlarını sokacak bir yer ne de yeterli yiyecek bulabildiler. Çoğu geçtiğimiz günlerde her şeyini kaybetti. Onlara geri kalan tek şey ise evlerinin yanmış duvarları oldu.

Bir Kırgız “Bu korkunç bir felaket. Toplumumuzu ikiye bölen bir çatışma. Büyük bir belâ bu" diye konuşuyor.

BM, 400 bine yakın kişinin evlerini terk ettiğini düşünürken, uluslararası yardım örgütleri ise insani bir felaket yaşandığını savunuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Christina Nagel / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa