1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kadınlar için daha fazla ödenek gerek

Helle Jeppesen/DW8 Mart 2007

10 yıl önce BM’nin kadın örgütü UNIFEM’in 100 ülkede kadına karşı şiddetin durdurulması için başlattığı kampanyada henüz fazla bir başarı sağlanabilmiş değil. Kampanayanın başarılı olamamasının başlıca nedeni ise mali sıkıntılar... DW editörlerinden Helle Jeppesen, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bu konuyla ilgili bir yorum kaleme aldı.

https://p.dw.com/p/AZlf

Liberya’da tecavüz, ancak 2005 yılında bir kadının, Ellen Johnson Sirleaf’in Devlet Başkanı seçilmesi ile suç sayıldı. O zamana kadar Liberya’da genç kızlar ve kadınlara tecavüz cezasız kalıyordu. İran da ya da başka ülkelerde daha farklı bir uygulama var: Suçlular yerine kurbanlar cezalandırılıyor, örneğin taşlanıyor. Tecavüze uğrayan kadın öldürülürken tecavüzcüler serbest.

Kültürler, inançlar ve gelenekler farklı olabilir, ama kadınlara karşı şiddet ortak ve bu şiddete yönelik cezalar az. Suçlular kolayca kurtulurken, kurbanların ceza alması insanlık dışı bir durum. Hangi kültür, hangi din mensubu olursa olsun, bu kabul edilmez. Nijerya’da babasının üç tanıdığının tecavüzüne uğrayan 17 yaşındaki hamile genç kız bu olaydaki suçsuzluğuna dair yedi tanık bulmasına rağmen 180 kırbaç cezasına çarptırıldı.

Pakistan’da her gün iki kadın namus cinayetine kurban gidiyor, onları öldüren babaları ya da kardeşleri ise cezasız kalıyor. Ne yazık ki bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Kadınlara karşı şiddet uygulayan erkeklerin iki motivasyonu var: Kadını kendi malları olarak görmek ve kadın yüzünden günahkar olduğuna inanmak. BM kadın örgütü UNIFEM, 10 yıl önce 100 ülkede kadına karşı şiddetin önlenmesi projeleri başlattı. Hedef, günlük şiddeti ve kadına karşı şiddetin cezasız kalmasını önlemekti. Bu kolay bir iş değil, toplumda temel bir değişikliği gerektiriyor.

Ne var ki bu 10 yıl içinde fazla ilerleme sağlanmadı, çünkü projelerin finansmanı yetersiz kaldı. Bu gün vesilesi bu projelerin canlanması ve fonların arttırılmasını umalım...