Kadının ayrımcılığa karşı mücadelesi

New York’ta 8 Mart 1857’de yüzlerce fabrika işçisi kadın, 12 saat çalıştırılmalarının karşı aldıkları az maaşa sesini yükseltir ve sokaklara dökülür. New York’ta kadınların başlattığı bu sosyalist işçi hareketinin devamı gelir ve protesto gösterileri birbirini izler, yüzlerce kadın gözaltına alınır, dövülür. New York’ta fabrika işçilerinin başlattığı kadın hareketi sonraki yıllarda dünyaya yayılmaya başlar. Bunda Alman sosyalist politikacı Clara Zetkin’in de katkısı büyük olur. 1907 yılında tüm sosyalist kadınları biraraya gelmeye davet eden Zetkin, Uluslararası Sosyalist Kadınlar Günü’nü organize eder.

Clara Zetkin, 1910 yılında Kopenhag’daki Uluslararası Sosyalist Kadınlar buluşmasında uluslararası bir kadınlar günü olmasını gerekliliğini kabul ettirir. Zetkin’in çabalarıyla 1911 yılında ise Batılı kadınlar büyük bir buluşma gerçekleştirir. 19 Mart 1911’de ABD, Avusturya, Almanya, İsviçre ve İskandinav ülkelerinde kadınlar seçme ve seçilme hakkı elde edebilmek için büyük bir protesto gösterisi düzenler. Kadınların yıllar süren mücadelesiyle 1975 yılında BM, 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü olarak kabul eder.

Ayrımcılık sürüyor

Kadın hareketi başladığından bugüne çok şey elde edilmesine rağmen dünyanın her bölgesinde çeşitli biçimlerde kadına yönelik ayrımcılık sürüyor. Geleneksel zihniyetin değişmediği bölgelerde kadına baskı uygulanırken, çalışma hayatında da kadına yönelik ayrımcılık yaşanıyor.

Dünyada çalışan kadın sayısının arttığını, ancak iş bulmanın da zorlaştığını ve zor çalışma koşullarına dayanmanın güçleştiğini bildiren Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayımladığı raporda, geçen on yılda çalışan kadın sayısı 200 milyon arttığı ve 2007'de 1,2 milyara ulaştığı belirtiliyor.

Aynı yıl çalışan erkek sayısı 1,8 milyar. Erkekler arasında işsizlik oranı yüzde 5,7'ken, kadınlar arasında bu oran yüzde 6,4. Rapora göre hizmet sektöründe çalışan kadınların sayısı tarım sektöründe çalışan kadınların sayısını geçti. 2007'de kadınların yüzde 36,1'i tarım, yüzde 46,3'ü ise hizmet sektöründe çalışıyordu.

Kadına yönelik şiddet

Ayrıca hala dünyada 5 kadından biri fiziksel ya da psikolojik şiddete maruz kalıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, Brezilya, Etyopya, Bangladeş, Japonya, Sırbistan gibi 11 ülkede 24 bin kadınla görüşülerek yapılan araştırmaya göre, Japonya ve Sırbistan'da kadınların yüzde 13'ü, Peru'da yüzde 61'i fiziksel şiddete, Japon kadınların yüzde 6'sı ile Etiyopyalı kadınların yüzde 59'u cinsel şiddete, Japon kadınların yüzde 15'i ile Etiyopyalı kadınların yüzde 71'i fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. Ayrıca Kenya'da haftada birden fazla, İspanya'da da her beş günde bir kadın, erkek partneri tarafından öldürülüyor.

Dünya Sağlık Örgütü, ayrıca her beş kadından biri hayatlarında tecavüz veya tecavüz girişimine maruz kaldığına işaret ediyor. ABD Adalet Bakanlığı verilerine göre ABD'de her 90 saniyede bir kadının tecavüze uğruyor. Avrupa Kadınlar Lobisi'nin araştırmasına göre de Fransa'da her yıl 25 bin kadın tecavüze uğruyor.