1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

K.Afrika'da mülteci kampı kurulmasın

Ute Schaeffer6 Ağustos 2004

Almanya’da nüfus yaşlanıyor. Sanayi belli alanlarda göçmene ihtiyaç duyulduğunu söylerken, politik çevreler göçmen sorununda farklı görüşleri paylaşıyor. Kimileri sadece kalifiye elemanları ülkeye almak yönünde eğilim gösterirken, istenmeyen göçmenlerin gelişi de tamamen frenlenmek isteniyor. Alman İçişleri Bakanı Otto Schilly, kaçak göçmen sorununa kesin bir çözüm bulmak için, en fazla göçmenin geldiği Afrika kıtasının kuzeyinde göçmen denetim noktaları kurmak istiyor. Peki ama bu Avrupa ya da Almanya’nın kaçak göçmen sorununu çözecek mi? DW’den Ute Schaeffer'in yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa1w

Alman İçişleri Bakanı Otto Schilly, sorunları ülkeden uzaklaştırırsa, kendi kendine çözüleceğini düşünüyor. Bu nedenle de Avrupa’ya en kolay kaçak göçmenin geldiği Afrika kıtasının kuzeyinde bir kontrol ve denetim merkezi kurmayı teklif etti. Schilly böylece farklı nedenlerle Almanya’ya gelmek isteyen kaçak sayısını sıfırlamak istiyor. Schilly’nin teklifine göre Kuzey Afrika’nın çeşitli ülkelerinde kurulacak mülteci denetim noktalarına göçmenler gelip başvuruda bulunabilecek ve oradaki Alman makamları da gerekçelerini değerlendirecekler. Böylece sorun kaynağında çözülmüş olacak, yani kaçak Avrupa’ya ayak basmadan iltica talebi reddedilebilecek.

Peki ama denetim merkezleri neden sadece Kuzey Afrika’’da kurulmak isteniyor? Almanya’ya sığınan kaçak göçmenler sadece Afrika ülkelerinden mi geliyor? Hayır, ancak tecrübeler Avrupa’nın güney ülkelerinden kaçak olarak gelebilme imkanlarının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Doğu Avrupa’da denetim iyi olduğu için, kaçaklar genelde yakalanıp ülkelerine geri gönderilebiliyorlar. Oysa Avrupa’nın güney ülkelerinde durum daha farklı. Örneğin Fas’tan yola çıkan gemiler Cebeli Tarık Boğazı’ndan geçerek Kanarya Adaları’na ya da Libya’dan yola koyulan balıkçı tekneleri İtalya adalarına ulaşabiliyorlar. İşte tam da bunu engellemek isteyen Alman İçişleri Bakanı denetimi kaçak göçmenlerin yola çıktığı bu ülkelerde yani Fas, Tunus ya da Libya’da yapmak istiyor.

Alman Bakan pratik düşünüp, ortalığı karıştıracak önerilerde bulunuyor. Bakanın bu tavrı Almanyada yabancılara karşı önyargıları arttırmaktan başka bir işe yaramıyor. Oysa korku yaymaya hiç gerek yok, çünkü son yıllarda Almanya’ya iltica eden kişi sayısı zaten azaldı. Bu arada Almanya’da da sadece 7 milyon göçmen yaşıdığını da görmek lazım. Aslında yaşlanan nüfusu ve ekonomiyi desteklemek için Almanya, göçmenlerin ödeyeceği vergi, sigorta ve emeklilik kasası aidatlarına muhtaç.

Üstelik Almanya’ya gelen Afrikalı göçmen sayısı da abartıldığı kadar yüksek değil, çünkü Afrika’nın kriz bölgelerinden göç doğrudan Avrupa’ya olmuyor. İnsanlar öncelikle Kongo gibi devletlerdeki kamplara sığınıyor ve orada kalmayı deniyor.

Alman İçişleri Bakanı’nın önerisine göre insanların kaderi hakkında Kuzey Afrika’da kurulacak olan denetim merkezlerinde hemen karar verilebilecek. Peki ama Schilly bu öneriyi getirirken neden bir de somutlaştırmayı denemiyor. Mesela bu denetim merkezleri neyi baz alacaklar? Kim, hangi koşullarda Avrupa’ya gelmeye hak kazanacak? Bu sorulara yanıt yok, ama mültecilere Avrupa'da iltica hakkı tanınmayacağı kesin, bakan bunu açık ve net ifade etti.

İşin aslına bakarsanız sorun aslında sadece Almanya’nın da değil. Kaçak göçmen problemi tüm Avrupa’da yaşanıyor ve Avrupa da bunu görmezden gelmeye çalışıyor. Halbuki sorunu görmezden gelmek, ertelemekten başka bir anlama gelmiyor. Avrupa Birliği sorunu kabullenip ortak bir Göç ve İltica Yasası çıkarmalı. Yoksa Alman Bakan'ın ”gemi doldu, artık kimseyi alamayız” tavrına Afrikalılar tipik deyimleriyle cevap vermeye devam edebilir. ”Bir kişi için yer, her zaman vardır!”