Kalkınma politikası büyüyen pazara dönüştü

Alman Teknik İşbirliği Kurumu geçen yıl çok Asya ülkelerindeki özel şirketlerle yaptığı işbirliğinden kâr etti.

Savaş yüzünden harap olan Afganistan’da yeniden imar ve altyapı çalışmalarına önem veren Teknik İşbirliği Kurumu, kalkınma yardımlarında ağırlıklı rol oynayan Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler teşkilatı ile de sıkı işbirliği yapıyor.

Özel sektörün payı büyüyor

Teknik İşbirliği Kurumu en fazla siparişi doğal olarak Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı’ndan alıyor. Cirosunun yüzde 70’ini, yani yaklaşık bir milyar euroluk bölümünü bakanlığın siparişleri oluşturuyordu.

Kamunun kalkınma halindeki ülkeler için sipariş ettiği projelerde özel sektörün payı da giderek büyüyor. Sera gazı etkisini azaltıcı iklim projeleri ile kalkınma halindeki ülkelerde idari yapılanmanın iyileştirilmesine ağırlık verildiğini belirten Teknik İşbirliği Kurumu Başkanı Bernd Eisenblaetter kurumun çalışmalarına şu somut örneği verdi:

“2009 yılında bir kimya ve eczacılık şirketinin ortaklığıyla Tayland, Endonezya ve Filipinler'deki laboratuvarlardan çıkan ambalaj ve kimyevi atıkların çevreyle uyumlu ve emin bir şekilde tasfiyesini kapsayan bir proje başlattık. Güneydoğu Asya ülkelerinde insan ve doğa sağlığını korumak amacıyla atılan bu ilk adım uyguladığımız kalkınma projelerinden sadece biri.”

Talep artıyor

Alman Teknik İşbirliği Kurumu’nun hizmetlerine gösterilen talebin bütün dünyada artmakta oluşu kurum başkanı Eisenblaetter’i sevindiriyor. Etiyopya ya da Basra Körfezi ülkeleri gibi Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi büyük teşkilatlar da Almanya’nın teknik bilgisinden yararlanmak için kurumla işbirliği yapıyor.

Eiesenblaetter sözlerini şöyle sürdürüyor: “Teknik İşbirliği Kurumu’nun masraflarını Almanya’daki vergi mükellefi değil, kuruma sipariş veren yabancı proje sahipleri karşılıyor. Kurumun yüksek teknik bilgisi bütün dünyada aranıyor ve Almanya’nın yurtdışındaki teknik işbirliği çalışmalarına geniş bir faaliyet alanı yaratıyor. Yabancı sermaye karşılığında Almanya’nın teknik tecrübe ve kapasitesi ihtiyaç sahibi ülkelere aktarılıyor ve Almanya hükümetinin kalkınma politikası hedeflerine varılmasına da yardımcı olunuyor.”

Yoksulluğun azaltılması

Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Hans-Jürgen Beerfeltz, dünyadaki fakirliğin 2015 yılına kadar yarı yarıya azaltılmasının mutlak öncelik taşıdığını söylüyor. BM’nin on yıl önce tayin ettiği hedefe kamu – özel sektör ortaklığıyla varılabileceğini belirten müsteşara göre, fakirlikle mücadele Alman şirketlerine yeni fırsatlar yaratması bakımından da son derece ilginç bir faaliyet alanı.

Beerfeltz, “Teknik işbirliğine yaptığımız yatırımların geri dönüşünü arttıracak yepyeni fırsatlar doğuyor. Bu alanda harcanan her euro, bir euro 80 cent olarak Almanya’ya dönüyor” diyor.

Kalkınma işbirliği Alman istihdam piyasasına da olumlu yansıyor ve yurtdışındaki kalkınma projeleri sayesinde Almanya’da 140 bin kişi istihdam ediliyor.

Kalkınma yardımları

Aynı zamanda Almanya 2015 yılına kadar kalkınma yardımlarının gayrı safi yurtiçi hasılasındaki payını binde yediye çıkarmayı da hedefliyor. Ekonomik İşbirliği Bakanlığı Müsteşarı, rekor orandaki borçlanmaya rağmen, altı milyar euro olan bakanlık bütçesinin arttırılacağına güvendiğini ve çalışmalarının kamuoyu tarafından da desteklendiğini belirterek “Krize rağmen, halkın üçte ikisi, küresel fakirlikle mücadelede Almanya’nın üzerine düşeni yapması gerektiğini söylüyor” dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Marcel Fürstenau / Berlin, Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Hülya Köylü