1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kiliseler vicdan testine soğuk bakıyor

Kirsten Dietrich / DW6 Şubat 2006

Almanya’nın Baden-Württemberg Eyaleti’nde Alman vatandaşlığına geçerken Müslümanlar’ı tabi tuttuğu vicdan testi uygulamasına kiliseler soğuk bakıyor. Uygulamanın yayılmasından endişe eden kiliselerin, vicdan testine neden karşı çıktığını Kirsten Dietrich araştırdı…

https://p.dw.com/p/AaRZ
Baden-Württemberg Eyaleti'nde uygulamaya konulan vicdan testi tartışmalara neden oluyor
Baden-Württemberg Eyaleti'nde uygulamaya konulan vicdan testi tartışmalara neden oluyorFotoğraf: AP

Almanya’da vatandaşlığa geçişte Müslümanlar’a uygulanan vicdan testi şimdilik sadece Baden Württemberg Eyaleti’nde geçerli olsa da, birçok kilise yönetimi uygulamanın yayılmasından endişe ediyor. Kiliseler, Baden-Württenberg Eyaleti İçişleri Bakanı Heribert Rech’in vicdan testini uygulamaya koymasını kabul edilemez buluyor.

Katolik Kilisesi’nin Berlin Bürosu Başkanı ve politik ilişkiler sorumlusu din adamı Karl Jüsten, Alman devletinin vatandaşlığa geçmek isteyen göçenlere, “Neden Alman olmak istiyorsun?“ sorusunu yöneltmesini anlaşılabilir bulduğunu, ancak vicdan testindeki diğer birçok sorunun göçmenlerin özel yaşamlarına ya da dünya görüşüne ilişkin ayrıntılar içerdiğini dile getiriyor.

Almanya’daki kiliselerin çoğu, vicdan testindeki soruların göçmenlerin anayasaya bağlılık derecesini saptama hedefini aştığını belirtiyor. Bazı soruların ise hiçbir getirisi olmadığı kaydediliyor. Buna örnek olarak da din özgürlüğüne ilişkin soru gösteriliyor. Alman vatandaşı olmasının, vicdan testine bağlı olduğunu bilen bir göçmenin hiçbir zaman açıkça “Ben inanç özgürlüğünü reddediyorum“ diye yanıt vermeyeceği belirtiliyor.

“Diyaloğa zarar verebilir“

Bağımsız Protestan Kiliseleri’nin federal hükümetle ilişkilerinden sorumlu Dietmar Lütz, Baden-Württenberg’deki uygulamanın dinlerarası diyaloğu olumsuz etkileyeceğinden endişe ediyor. Lütz, Baden-Württenberg Eyaleti yönetiminin farklı görüşte olan, farklı biçimde yaşayan vatandaşları dikkate almadan hareket ettiğini ifade ediyor. Lütz, bu eyaletin konuya illişkin iyi bir araştırma yapmadığını, kiliselerin de onlara „yanlış yoldasınız“ uyarısını getirmediğini belirtiyor.

Almanya Katolik Kiliseler Piskopos Konferansı Başkanı Kardinal Karl Lehman, Baden- Württenberg’deki „vicdan testi“ uygulamasına karşı çıktığını bir gazeteye yazdığı yazıyla kamuoyuna sundu ve bu tavrıyla Müslümanlar’ın desteğini kazandı. Protestan kiliseleri ise açıkça eleştiri getirmeye çekiniyor. Kilise, Baden-Württenberg’de pek yakında düzenlenecek eyalet parlamentosu seçimlerine malzeme olmak istemediği vurguluyor.

Baden-Württenberg Eyaleti Protestan Kiliseleri Basın Danışmanı Klaus Ried, kendilerinin vicdan testi uygulamasına yönelik görüş belirttiğini, ancak potansiyel suçlu konumuna düşürülen Müslümanlar’ın yanında da yer alamayacaklarını belirtiyor. Ried, “Kiliselerin görevi taraf olmak değil, işleyişin somut temeller üzerinde, adil ve hukuka uygun ilerlemesini sağlamaktır. Bu durumda, örneğin bizim yapmamız gereken, uygulamaların herkes için geçerli ve hukuka uygun olmasına çabalamaktır“ diyor.

Hıristiyanlar’ın reddettiği konular

Kiliselerin vicdan testine soğuk bakmasının, testte homoseksülellik gibi, Hıristiyanlar’ın da reddettiği bazı konuların yer alması gerekçe gösteriliyor. Örneğin, Baden-Württenberg Eyaleti’nin kilise parlamentosunda homoseksüel ilişkiler reddediliyor.

Kiliselerin muhafazakar birçok üyesinin kadın erkek eşitliği konusunda anayasada öngörülen tanımlamaya da sıcak bakmadığı ifade ediliyor. Kiliseler ayrıca vicdan testinin Baden-Württenberg Eyaleti’ndeki seçimleri ardından uygulamadan kaldırılmasını ümit ediyor.

Stoiber'in çağrısı

Bu arada hafta sonunda Bavyera Eyaleti Başbakanı Edmund Stoiber ise vatandaşlığa geçişte eyaletlerin ortak bir „vatandaşlık testi“ üzerinde anlaşamaması halinde, kendilerinin bu uygulamaya tek başına geçeceklerini duyurdu. Vatandaşlığa geçişte Baden-Württemberg Eyaleti’nde uygulamaya konulan vicdan testi 30 sorudan oluşuyor ve asıl amacının Alman vatandaşı olmak isteyenlerin Alman anayasasına bağlılığını ölçmek olduğu söyleniyor.