1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kobe'de erken uyarı sistemleri tartışılıyor

Martin Fritz19 Ocak 2005

Japonya’nın Kobe şehrinde dün başlayan felaketlere karşı korunma konulu beş günlük BM konferansı sürüyor. Konferansta tsunami benzeri afetlerin insanlar üzerindeki etkilerinin gelecekte nasıl azaltılabileceği tartışılıyor. En çok öne çıkan seçenek ise tsunamiye karşı erken uyarı sistemi. Kobe’den Martin Fritz’in haberi…

https://p.dw.com/p/Aazf
Kobe'de konferansa Japonya Başbakanı Koizumi evsahipliği yapıyor.
Kobe'de konferansa Japonya Başbakanı Koizumi evsahipliği yapıyor.Fotoğraf: AP

Tokyo’da Japon Meteoroloji Bakanlığı’na bağlı idare merkezindeyiz. Salonun solunda deprem uzmanları, sağında volkan uzmanları ve ortada da üç dev ekran göze çarpıyor. Japon anakarasından 300 ve deniz tabanından 80 algılayıcı meydana gelen depremleri anında Tokyo’daki merkeze bildiriyor.

Bir deniz depremi sırasında bilgisayar, tsunaminin meydana gelip gelmeyeceğini saniyesinde hesaplıyor. Yanlış bir alarmdan kaçınmak için bilgisayar eldeki verileri geçmişteki 100 bin veri ile karşılaştırıyor. Bilgisayar tsunami olacağı sonucuna varırsa sistem tamamen otomatik olarak radyo, uydu ve veri ileticileri aracılığıyla yetkililer ile yardım ve kurtarma kuruluşlarını haberdar ediyor.

Tsunami dalgalarının yüksekliği, hızı ve nereye ne zaman varacağını önceden gösteriyor. Tehlike altındaki sahillerde alarm çalıyor, insanlar iç bölgelere kaçarak beton barakalara saklanıyor ya da koruyucu duvarların ardına sığınıyor.

Almanlar'ın önerisi

Japonya ve ABD’de tsunami araştırmalarının onyıllardır sürdürüldüğü gözönüne alındığında, Almanya’nın kendi tsunami sistemini önermesi bazı uzmanları şaşırtıyor. Japon bilim adamları, deniz tabanındaki Alman algılayıcılarının tsunamiyi belki önceden haber verebileceğini, ancak deprem ve tsunami konusunda tecrübesi olmayan Almanlar’ın sisteminin yapacağı uyarıların güvenilirliği konusunda şüpheleri olduğunu belirtiyorlar.

Yeryüzündeki tsunamilerin yüzde 90’ı Pasifik Okyanusu’nda gerçekleşiyor. Pasifik’e kıyısı bulunan Japonya ve ABD iyi bir erken uyarı sistemi oluşturabilmek, toplanan verileri doğru değerlendirebilmek için onyıllarca çalıştılar. Buna rağmen, Pasifik’te şimdiye kadar yapılan dört tsunami uyarısından üçü yanlış alarmdı. Bu nedenle kıyılarda oturan insanların çoğu alarm duyunca gevşek davranıyor.

İşbirliğinin önemi

Kobe’deki BM konferansına katılan Almanya Federal Araştırma Bakanı Edelgard Bulmahn Almanlar’ın sistemine duyulan şüphenin farkında ve Kobe’de diğer ülkelerle işbirliğine verilen önemin altını çizdi. Bulmahn, „Dünya topluluğuna bir öneride bulunuyoruz. Konu, kimin hangi sistemi bulacağı değil, imkan, bilgi ve kapasite olarak sahip olduklarımızı biraraya getirmek ve mümkün olduğunca hızlı bir şekilde başarıya ulaşmaktır“ dedi.

Daha iyi bir teknoloji yolunda yaşanan rekabet ve tsunami uyarılarında uzun yılların kazandırdığı tecrübelere rağmen unutulan bir nokta var. Sistem, ancak kıyılardaki insanlar yeterince hızlı bir şekilde uyarabildiğinde işlevini görebilir. Japonya ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde bu sorun değil. Ama örneğin Hindistan ya da Endonezya’da kıyılarda yer alan ve tsunami tehlikesi altında bulunan pekçok köyde düzenli elektrik ve telefon bağlantıları bile bulunmuyor. Pekçok çocuğun okuma yazma öğrenecek imkanı yok. Bu insanları nadir rastlanan afetlere hazırlayabilmek kolay değil.