1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kriz döneminde gevşek para politikası

19 Kasım 2010

Avrupa borç kriziyle boğuşuyor. ABD ekonomik canlanmanın çarelerini arıyor. Merkez bankaları ise küresel krizin izlerini silme çabasında. Ama koordineli uygulamalar yok. Herkes doğru bildiğini yapıyor.

https://p.dw.com/p/QDio
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Politikacılar kadar uzmanlar da en çok kur savaşlarından çekiniyorlar. Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke para savaşının doğurabileceği küresel sonuçlar karşısında uyarıda bulundu. Düşük kurun uzun vadede dış ticaret avantajı sağlayacağını düşünen bazı ülkelerin paralarını devalüe ettiklerini belirten FED Başkanı Bernanke, ama düşük kurun dezavantajlarının zamanla ortaya çıktığını, ve dünya ekonomisi kadar, bu politikada karar kılan ülkelerin de sonunda zararlı çıkacağını söyledi.

Kur savaşları ve büyüme

Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) Frankfurt’taki konferansında bir konuşma yapan Ben Bernanke cari ödemeler bilançolarındaki dengesizliğe uzun süre katlanılamayacağını, gelişmekte olan ülkelerin yüksek büyüme hızını koruyabilmelerinin sanayi ülkeleri ekonomilerinin toparlanmasına bağlı olduğunu vurguladı. Çifte hızlı büyümeye bütün ülkelerin aynı hızda büyümelerini sağlayacak şekilde son verilebileceğini dile getiren FED başkanı, ABD’nin kur savaşı başlatmaya niyetli olmadığını sözlerine ekledi.

Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetmesi nedeniyle, ABD’nin dolar kurunu suni olarak düşürüp durgunluk noktasındaki milli ekonomiyi canlandırmaya çalıştığı öne sürülmekteydi. Ben Bernanke yaz aylarındaki kur dalgalanmalarının, euro bölgesindeki borç krizinin bir sonucu olduğunu, Amerikan dolarının kriz dönemlerinin güvenli parası olma özelliğinin, sadece Amerikan ekonomisinin gücü ve istikrarıyla ölçülemeyeceği saptamasında bulundu.

Trichet endişeli

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean-Claude Trichet, dünyanın güçlü ve itimat verici bir dolara ihtiyacı olduğunu söyledi. Ekonomi dünyasının aktörlerinin merkez bankalarıyla hükümetlere güven duyabilmelerinin sağlıklı toparlanmanın ön şartı olduğunu vurgulayan Trichet, ‘inandırıcılık, ülkenin kredibilitesini korumak veya yeniden kazanmak demektir; bunun için bütçelere çeki düzen verip uzun vadeli büyümeye katkıda bulunulması gerekir', şeklinde konuştu.

Jean-Claude Trichet, durumun son derece ‘kritik' olduğunu belirtirken Amerikan Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, adını vermediği bazı gelişmekteki ülkeleri döviz piyasasında paralarının değer kazanmasını önlemeye çalışmakla suçladı. Bu politikanın, piyasa kurallarına güvenen diğer gelişme halindeki ülkelerin rekabet gücünü kırdığını ifade eden Bernanke, yakında esnek kurlu küresel para sistemine geçilebileceğini tahmin etmediğini ve bu sistemin bazı ülkelerin işine gelmeyeceğini söyledi.

Taze para işsizliğe çare olmadı

Ben Bernanke, para politikasını gevşetip doları ucuzlattıkları şeklindeki eleştirileri de yanıtladı. FED başkanı, Amerikan ekonomisindeki canlanmanın beklentilerin altında kalması ve işsizliğin halâ çok yüksek olması nedeniyle müdahale etmek zorunda kaldıklarını ve konjonktürü canlandırıp enflasyonu hedeflenen orana çekebilmek için piyasaya 600 milyar dolar daha sürdüklerini belirtti.

Almanya Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle, ABD'nin agresif para politikasının endişe verici olduğunu ve emisyon hacmini şişirmenin tek başına ekonomiyi canlandırmaya yetmeyeceğini, çünkü bu paranın reel ekonomi tarafından da kredi olarak kullanılması gerektiğini ifade etmişti. Dünyanın en büyük ekonomisi bu yılın üçüncü çeyreğinde %2 oranında büyümüş, krizden önce %5'lerde seyreden ABD'nin işsizlik oranı ise bir yıldır %10'un altına çekilememişti.


© Deutsche Welle Türkçe

Haber-Analiz: Ahmet Günaltay

Editör: Nihat Halıcı