KStA: Dünya 'Lütfen rahatsız etmeyin!' tabelası asmalı

Bugün Limit Aşım Günü. Dünya'nın 2019 doğal kaynaklarını şimdiden tükettik. Tarihte doğal kaynaklar bu yıla kadar hiç bu kadar hızlı tüketilmemişti. Kölner Stadt-Anzeiger'in yorumunda Dünya’nın çöküşüne neden olmak istenmiyorsa artık düşünce tarzında değişikliğe gidilmesi gerektiği vurgulanıyor:

"Dünya önümüzdeki beş ay boyunca kapısına 'Lütfen rahatsız etmeyin!' tabelası asmalı. Sürekli limitin üzerine çıkılması bir noktada çöküşe neden olur. İnsanlık için bu konuda daha farklı düşünmekten, bunu değiştirmekten başka bir seçenek yok. Eğer yardım gerekiyorsa, herkes payına düşeni yapmalı. Tüketicinin baskı uygulaması da kesinlikle bunlardan biri. Kaynakların kötü kullanımı ve iklim değişikliğini görmezden gelme rekabette dezavantaj oluşturmalı. Gelecek için Cumalar (Fridays for Future) düşüncesi sermaye yatırımcılarına da ulaşırsa, iklim değişikliği sorununda ileriye doğru bir adım atılabilir."

Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel'in merceğinde ise aynı bağlamda sürdürülebilir tarım ve hayvancılık var. Gazete Almanya'da bu konuda acilen bir değişime ihtiyaç duyulduğunun altını çiziyor.

" 'Aynen devam' gibi bir seçenek mümkün değil. Bu hayvancılık için de geçerli. Çiftlik hayvanlarıyla doldurulmuş dev tesisler ne doğaya karşı sorumluluğumuzu yerine getiriyor, ne de hayvanların esenliği için uygun. Eğer gübre komşu bölgeler için çözümü mümkün olmayan ekolojik sorunlara neden oluyorsa bu iklim korunmasına aykırıdır. Çevreye verilen zarar pahasına, dev işletmeler ucuza et üretip yine de kâr ediyor. Burada iş (Gıda, Tarım ve Tüketiciyi Koruma Bakanı) Julia Klöckner'a düşüyor. Gıdalarda hayvan refahı etiketlemesi uygulaması gibi iyi niyetli, gönüllü projeler yeterli değil. Klöckner'in hayvancılıkla uğraşanlara gübrelere dair yönetmelikte sıkı kurallar ve yasakların alternatifi olmadığını göstermek zorunda. Çiftçilerin ve hayvancılıkla uğraşanların ekolojik, sürdürülebilir şekilde idaresi konusunda gereken ödemelerin yapılması için Avrupa'nın tarım politikasında ağırlığını koyması gerekiyor. Tarımda bir dönüşüm yaşanmadan Almanya'nın iklimle ilgili sorunlarını çözmesi mümkün değil."

Eylül'de yapılacak yerel seçimlerde Kremlin’e muhalif birçok siyasetçinin aday olmasına izin verilmemesi nedeniyle hafta sonunda Rusya'nın başkenti Moskova’da protesto gösterileri düzenlendi. Binden fazla gösterici gözaltına alınırken, Avrupa Birliği Rus güvenlik güçlerinin uyguladığı orantısız gücü eleştirdi. Neue Osnabrücker Zeitung'un konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Rusya'da bir kuşak var ki, onlar Kremlin'de sadece güçlü bir adamın varlığını biliyor. Sonunda hoşnutsuzluk ve sabırsızlık büyüdü. Putin Rusya'yı Rusların çoğunluğunun destekleyeceği şekilde dünya politikasının devi olarak göstermeye çalışabilir. Ancak içeride görüntü hiç de toz pembe değil. Ekonomi aksıyor, maaşlar düşüyor, emeklilik reformunu birçok kişi fiyasko olarak yorumluyor. Özellikle ülkedeki gençler gelişme görmek, refahtan nemalanmak, özgürlüklerin tadını çıkarmak istiyor. Moskova'da güvenlik güçlerinin tutumu ne kadar yanlış olsa da Almanya ve Avrupa Birliği'nin yapabileceği çok fazla bir şey yok. Dışardan gelecek bir etki Putin ve partisinin ekmeğine yağ sürer. Üstelik dış baskıya karşı halk genelde yönetimin arkasında durur. Böyle bir durum aksine muhalefete zarar verecektir.

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un aynı konudaki yorumu ise şöyle:

"Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin'in sorunu Devlet Başkanı'nın sorununa dönüştü. Çağırdığı ruhları geri göndermek Vladimir Putin'e düşüyor. Şimdiye kadar bunu alışıldık yöntemlerle yapıyordu: Protestolarının Batı tarafından finanse edildiği suçlamasıyla göstericilere baskı uygulayıp, itibarlarını sarsarak. Ancak tüm tehditler binlerce kişiyi Mosova'nın merkezinde toplanmaktan alıkoyamadı. Güvenlik güçlerinin uyguladığı orantısız güç kayıtlara geçti. Putin'in protestolar zapt etme yöntemleri şimdiye dek başarısız oldu. Aşağıdan gelen baskı hafiflemiyor. Putin seçimlere kadarki beş hafta boyunca ateşi söndürmek için üzerinde istediği kadar tepinebilir. Ancak bunu yaparken gerçek yüzünü de ortaya koyacaktır."

AFP / BW,ET

©Deutsche Welle Türkçe