1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kuzey Kıbrıs'ta çözüm hükümeti kuruldu

Selim Sayarı / Lefkoşa12 Ocak 2004

Kuzey Kıbrıs’ta önümüzdeki 4 ay içinde yer alacak son derece kritik bir müzakere döneminde, görüşme masasında Rauf Denktaş’ın yanı sıra Türk Kesimi’ni temsil edecek CTP-DP koalisyon hükümeti kuruldu.

https://p.dw.com/p/AbRP
Görüşme masasında Rauf Denktaş da olacak
Görüşme masasında Rauf Denktaş da olacakFotoğraf: AP

Bundan 10 yıl önce yine iki partinin ortaklığında geçen yaklaşık 3 yıllık bir dönem yaşanmıştı. Ancak bu kez durum çok farklı; çünkü bu hükümet protokolünde, Annan Planı zemininde çözüm çabalarının başlatılması ve Rumlar‘ın Avrupa Birliği’ne katılım tarihi olan 1 Mayıs’a kadar müzakerelerle bir çözüme ulaşılması, çözümün eş zamanlı olarak iki halkın onayına sunulması gibi hedefler yer alıyor.

Solun temsilcisi Cumhuriyetçi Türk Partisi’yle sağ çizgideki Demokrat Parti’nin toplam 26 milletvekiliyle, 50 sandalyeli mecliste hassas bir aritmetikle oluşturduğu yeni hükümet, CTP Lideri Mehmet Ali Talat’ın ifadesiyle ”toplumsal uzlaşma ve çözüm hükümeti” olacak.

Başarı şansı yüksek

Seçimlerde 1 Mayıs’a kadar çözüm ve Avrupa Birliği hedefiyle sandıktan birinci sırada çıkan CTP’nin, bazı çekinceleri de olsa Annan Planı’nı reddetmeyen DP’yle kurduğu yeni hükümetin, çözüm konusundaki başarı şansının yüksek olacağı belirtiliyor.

Özellikle Ankara’da sivil otoritenin, yani Recep Tayyip Erdoğan başbakanlığındaki hükümetin Kıbrıs politikasındaki savunduğu tezlerin, CTP’nin görüşleriyle büyük ölçüde örtüşüyor olması, bu hükümetin başarı şansını artıracak en önemli faktör olarak görülüyor.

Hükümet protokolü

Yeni hükümetin, CTP ve DP arasında özellikle Annan planındaki farklı görüşleri, hükümet protokolüne keskin olmayan ifadelerle yerleştirmeye başarması uzlaşı ve işbirliği konusunda umut veriyor. CTP, Annan Planı’nı 4 aylık sürede müzakere edip, 1 Mayıs’ta Rumlar‘la birlikte birleşik bir Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ndeki yerini almasını hedefliyor.

Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş’ın lideri olduğu DP’ninse planla ilgili bazı kaygıları var. Türk tarafının eşit egemenliğinin güvence altına alınmasını isteyen Serdar Denktaş, mal-mülk değişimi, Türkiye’nin Ada’daki askeri varlığının devamlılığı ve sınır düzenlemeleri başta olmak üzere plandaki bazı noktaların görüşmelerle revize edilmesini istiyor.

İcraattan çok ”çözüm” için kurulan bu hükümetin, 1976’dan bu yana gelip geçen diğerlerinden önemli bir farklılığı daha bulunuyor. CTP-DP hükümeti ülke tarihinde ilk kez Denktaş’la birlikte müzakere masasında yer almaya hazırlanıyor. Müzakerelerin Denktaş’la birlikte yürütüleceğini açıklayan Talat’a göre, karar alma sorumluluğu sadece hükümete ait olacak.

İki strateji

Denktaş ve Ankara’yla ortak hareket etme kararlılığında olan yeni hükümet, iki strateji üzerinde duruyor. Bunlardan ilki Annan Planı’yla 1 Mayıs’a kadar sorunun çözümlenmesi. Bu hedefin tutturulamaması durumunda, çözüm için verilecek sağlam güvencelere karşılık, Türk tarafına uygulanan ambargoların kaldırılması gündeme gelecek. İşte bu noktada ekonomik açıdan Rumlar‘a göre son derece zayıf olan Kuzey’de kısa sürede meydana gelecek değişim, Rumlar‘la pazarlık konusunda hem Denktaş’ın, hem de hükümetin elini güçlendirecek.

Rum yönetimi kaygılı

Rum Yönetimi, özellikle de Tassos Papadopulos, Türk tarafındaki tüm bu gelişmelerden kaygı duyuyor. Annan Planı’nı referanduma götürmeyeceğini açıklayan Papadopulos, Türk tarafının çözüm konusunda yeni bir inisiyatif üstlenmesiyle, uluslararası topluluktan kendisine yönelebilecek baskılardan endişe ediyor. Soruna yön veren ABD Başkanı Bush’un, Atina ve Güney Lefkoşa’ya ”çözüm” tavsiyesi içeren mektuplar göndermesi, Rum liderin bu korkularında haklı olduğunu ortaya koyuyor.