1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kuzey Kore yaptırım tehdidiyle karşı karşıya

DW10 Ekim 2006

BM Güvenlik Konseyi, nükleer silah denemesi yapan Kuzey Kore’yi kınarken, şimdi Konsey’in beş daimi üyesi ve Japonya olası yaptırım seçeneklerini değerlendiriyor. ABD ve Japonya, Kuzey Kore’ye sert yaptırımlar uygulanmasından yana.

https://p.dw.com/p/AZfu
Günel Kore'de Kuzey Kore'nin nükleer deneme yapması protesto edildi
Günel Kore'de Kuzey Kore'nin nükleer deneme yapması protesto edildiFotoğraf: AP

Nükleer silah denemesi yapan Kuzey Kore’yi kınayan BM Güvenlik Konseyi, şimdi yaptırım seçeneklerini görüşüyor. Konsey’in beş daimi üyesi ABD, Çin, Fransa, İngiltere ve Rusya ile birlikte Japonya’nın da katıldığı görüşmelerde, ABD’nin hazırladığı bir karar tasarısının ele alındığı bilidirildi. Nükleer denemenin kınandığı tasarıda, Kuzey Kore’nin derhal ve koşulsuz altılı görüşmelere çağrıldığı ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na uymasının istendiği belirtiliyor.

Pyongyang'dan ayrıca sivil ve askeri nükleer programlarından vazgeçmesi talep edilen tasarı metni, Kuzey Kore'ye "silah ve buna bağlı malzeme" ile "nükleer teknolojiye veya füzelere ait malzeme" ve "lüks eşya" ambargosu uygulanmasını öngörüyor. Pyongyang'a mali ve ekonomik yaptırımlar da öngören tasarı metnine göre, Kuzey Kore'ye zorunluluklarına uyması için 30 gün süre veriliyor.

Tasarıya daha sert önlemler öneren Japonya ise Kuzey Kore gemi ve uçaklarının diğer ülkelerin limanlarına ve havaalanlarına girişine izin verilmemesi, bu ülkeden ithalatın ve ülke yöneticilerinin dışarıya seyahatinin yasaklanmasını istiyor. Bu görüşme öncesinde ise BM Güvenlik Konseyi, Kuzey Kore’nin nükleer silah denemesi yapmasını kınama kararı aldı. Konsey’in kınama kararında Kuzey Kore, nükleer deneme yapmamaya, altılı görüşmelere dönmeye ve tüm nükleer programlarına son vermeye çağrıldı.

Bush: Küresel barış için tehdit

Kuzey Kore’nin nükleer deneme yapmasına ise sert tepkiler gelmeye devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush, Kuzey Kore'nin yaptığını ilan ettiği nükleer denemenin, küresel barış ve güvenliğe yönelik bir tehdit olduğunu söyledi ve bunu "kabul edilemez" olarak niteledi.

Bush, ABD'nin, hala Kuzey Kore'nin bir nükleer deneme yapıp yapmadığını doğrulamaya çalıştığını, ancak "bu tür bir iddianın kendisinin de uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu" kaydetti. Güney Kore, Çin, Rusya ve Japonya liderleriyle telefonla görüştüğünü belirten Bush, konuştuğu bütün liderlerin nükleer silahsız bir Kore yarımadası taahhüdünü yinelediğini kaydetti.

Almanya’dan sert tepki

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de Kuzey Kore'yi sert bir dille kınadı. Kuzey Kore'nin nükleer silah denemesini “sorumsuzca bir adım” ve “kendini dışlama yolu” olarak nitelendiren Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, ''Nükleer silah denemesi bölgedeki ve bölge dışındaki barışı ve güvenliği tehdit ediyor” dedi.

Alman hükümet sözcüsü Ulrich Wilhelm de, Kuzey Kore yönetimine nükleer silah programını sona erdirmesi ve müzakere masasına dönmesi çağrısında bulundu.

Uzmanlar ne diyor?

Kuzey Kore’nin nükleer denemesinin zamanlama ve hedefiyle, uluslararası topluma muhtemel yansımaları uzmanlar tarafından çeşitli boyutlarıyla değerlendiriliyor. Merkezi Berlin’de bulunan Bilim ve Politika Vakfı’nın Asya uzmanı Markus Tietden, nükleer denemenin değişik etki ve sonuçlarına şöyle işaret etti:

“Nükleer denemenin ülke içine etkisi, rejimin istikrarını sağlama yönünde olacak. Altılı görüşme süreci de etkilenecek. Kuzey Kore kendini biraz daha izole edecek, bu karşılık diğer ülkelerin arasındaki görüş ayrılığı azalacak. Yeniden ne zaman başlayacağı bilinmeyen müzakere süreci daha da zora girecek. Yapılan insani yardımlar da etkileneceğinden Kuzey Kore halkı açısından bu denemenin facia seviyesinde sonuçlar yaratması beklenebilir.”

Asya Araştırmaları Enstitüsü uzmanı Dirk Nabers, Kuzey Kore’nin üçüncü ülkelere nükleer silah satma ihtimalinin Ortadoğu’ya kadar uzanan geniş bir coğrafi alanın istikrarsızlığa sürüklenme ihtimaline işaret ediyor. Dirk Nabers, Asya’nın iki önemli ülkesi olan Çin ve Japonya’nın son dönemdeki yakınlaşmasının Kuzey Kore yönetiminin yeniden görüşme masasına dönmeye ikna edilmesinde önemli bir faktör olarak değerlendirdi.