1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Lübnan'da Suriye karşıtı gazeteciye saldırı

Ajanslar12 Aralık 2005

Lübnan’da Suriye karşıtı isimlere yönelik düzenlenen suikastler serisine bir yenisi daha eklendi. Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlenen saldırıda, Suriye karşıtı gazeteci – milletvekili Cibran Tüeyni öldürüldü. Tüeyni, yazılarında Şam yönetimini ağır bir dille eleştiriyordu…

https://p.dw.com/p/AaKJ
Suriye karşıtı gazeteci Cibran Tüeyni, aynı zamanda milletvekiliydi
Suriye karşıtı gazeteci Cibran Tüeyni, aynı zamanda milletvekiliydiFotoğraf: AP

Lübnan’da, Suriye karşıtı isimlerin hedef alındığı saldırılara bir yenisi daha eklendi. Lübnan’ın başkenti Beyrut’in doğusunda düzenlenen bombalı saldırıda, Suriye karşıtı gazeteci – milletvekili Cibran Tüeyni öldürüldü. Bomba yüklü bir araçla Hıristiyanlar’ın yoğun olarak yaşadığı bir bölgede düzenlendiği belirtilen saldırıda, Tüeyni dışında üç kişinin daha hayatını kaybettiği ve 10 kişinin de yaralandığı bildirildi. Güvenlik yetkilileri, saldırıda doğrudan Tüeyni’nin hedef alındığını kaydetti.

Lübnan’da yayınlanan „An Nahar“ adlı gazetenin genel yayın yönetmenliğini yapan gazeteci Cibran Tüeyni, yaz aylarında yapılan genel seçimlerde, geçtiğimiz Şubat ayında öldürülen eski başbakanlardan Refik Hariri’nin oğlu Saad Hariri’nin partisinden milletvekili olarak seçilmişti. Suriye karşıtı tutumuyla bilinen Tüeyni, yazılarında ve açıklamalarında sık sık Şam’a yönelik ağır eleştirilerde bulunuyordu.

Suriye saldırıyı kınadı

Suikastin ardından gözler Suriye’ye çevrilse de, Şam yönetiminden suikasti kınayan bir açıklama geldi. Suriye resmi haber ajansı SANA’ya açıklama yapan bir hükümet sözcüsü, saldırının Lübnan’ın istikrarını bozmaya yönelik olduğunu söyledi. Suikastin, Hariri raporunun BM’ye sunulduğu gün gerçekleştirildiğine dikkat çeken sözcü, olayın Suriye’yi suçlama amacı taşıdığını savundu. Suriye Enfonmasyon Bakanı Mehdi Dahlallah ise Lübnan’da var olan kaos ortamında, uluslararası etkilerin de sorumlu olduğunu ifade etti.

Lübnanlı politikacılar ise saldırıyı sert bir dille kınadılar. Sorumluların yargılanması ve seri saldırıların son bulması için uluslararası bir mahkeme kurulmasını isteyen Lübnanlı politikacılar, Suriye’nin açıklamalarını inandırıcı olmadığı kanısında. Saldırının arkasında Suriye’nin olduğundan şüphe etmeyenlerden biri olan Dürzi politikacı Velid Cumbulat, görüşünü şöyle dile getirdi:

“Bir Rus televizyonunda Suriye Devlet Başkanı Esad’ın açıklamalarını dinledim. Esad, orada BM’nin Hariri suikasti nedeniyle ülkesine karşı uyguladığı yaptırımların, Ortadoğu’daki istikrarı tehlikeye attığını söylüyordu. Ama bu sabah Şam’dan yeni bir mektup aldık, teşekkürler… Ama biz, ne pahasına olursa olsun, gerçekleri ortaya çıkarmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.“

Hariri raporunu BM’ye sundu

Tüeyni’ye düzenlenen suikast, zamanlama açısından da oldukça dikkat çekici. Hariri suikastini BM adına soruşturan Alman savcı Detlev Mehlis bugün, olayla ilgili son raporunu BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a sundu. Hariri suikastinden Suriye’yi sorumlu tuttuğu ilk raporunun ardından soruşturma süresi uzatılan Mehlis’in yeni raporunda yer alan bilgiler ise henüz açıklanmadı.

Mehlis, önceki ay sunduğu raporunda, Şubat ayında düzenlenen Hariri suikastine Suriyeli ve Lübnanlı istihbarat servislerinin karıştığı ima etmiş ve bu yüzden Şam yönetiminin tepkisini çekmişti. Şam yönetimi, Mehlis’in raporunda yer verdiği iddiaları kabul etmemişti. BM Güvenlik Konseyi üyelerinin, bugün içeriği merakla beklenen soruşturma raporunu inceledikten sonra Salı günü de Mehlis'i dinlemeleri bekleniyor.

İlk kurban Hariri’ydi

Lübnan’da Suriye karşıtlarına yönelik başlayan suikastler serisinin ilk kurbanı, eski başbakanlardan Refik Hariri olmuştu. Geçtiğimiz Şubat ayında Hariri’nin ölümünün ardından gözler Lübnan ve Şam yönetimine çevrilmişti. Lübnan’da Suriye karşıtlarının sokağa dökülmesine neden olan bu olay, uluslararası toplumun baskısıyla Suriye’yi Lübnan’daki birliklerini çekmek zorunda bıraktı.

Ancak Hariri suikastine gelen tepkiler, Suriye karşıtı isimlere yönelik saldırıları engellemedi. Lübnan’da Hariri’nin ölümünün ardından, 2 Haziran’da Suriye karşıtı gazeteci Samir Kassir düzenlenen suikaste kurban giderken, Lübnan LBC televizyonunda gazetecilik yapan May Chidyac ise 25 Eylül’de yine bomba yüklü bir araçla düzenlenen saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulabilmişti.