1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Libya'da kıyım sürüyor

19 Nisan 2011

Libya hükümet kuvvetleri halka misket bombası atmakla suçlanıyor. NATO'nun bu ülkeye asker çıkarmasıyla ilgili tartışmalar sürüyor.

https://p.dw.com/p/10vXo
Fotoğraf: dapd
Libyen Streubomben Munition
Fotoğraf: AP/Human Rights Watch

Libya’daki iç savaş bütün şiddetiyle devam ediyor. NATO savaş uçaklarının nokta bombardımanlarla desteklediği asilerin kalelerinden Mısrata Kaddafi kuvvetlerinin kuşatması altında. Asilerin elindeki son büyük batı Libya kenti olan Misrata günlerdir havan ve roket mermilerine hedef oluyor. Libya hükümet sözcüsü Musa İbrahim, çarpışmalarda misket bombası kullandıkları şeklindeki haberleri yalanladı ve hava saldırılarıyla asileri desteklediği gerekçesiyle NATO’yu kınadı.

Petrol tesislerinin bulunduğu Brega kentinin asilerin kontrolü altında olduğu bildiriliyor. Brega’nın batısındaki 100 bin nüfuslu Ecdebiye şimdi tam bir hayalet şehri andırıyor.

Libya’daki muharip asilere dağıtılan kurşun geçirmez yeleklerle uydu telefonların İngiltere ve Katar’dan gönderilmiş olabileceği belirtiliyor.

Asilerin kalelerinden Mısrata’nın şehir merkezine kadar ilerleyen hükümet kuvvetlerinin ağır silahlarla ve keskin nişancılarla kenttekilere göz açtırmadığı bildiriliyor. Kuşatma sırasında misket bombası kullanıldığı şeklindeki haberleri yalanlayan Libya hükümet sözcüsü İbrahim bu gibi haberlerin kasıtlı çıkarıldığını söyledi.

'Kaddafi'nin askerleri savaş suçu işliyor'

Libyen Armee Pressekonferenz Karte
Fotoğraf: dapd

Batılı istihbarat servisleri, Mısrata’daki sivillere misket bombası atıldığına dair haberlerin fotoğraflarla belgelendiğini bildiriyor. Amerikalı bir muhabir başkent Trablusgarp’ın 200 kilometre kadar doğusundaki çarpışma bölgesinde patlamış misket bombalarının kapsüllerini bulmuştu. Misrata’daki bir hekim de, tedavi ettiği bazı yaraların sadece misket bombaları tarafından açılmış olabileceğini söyledi. Diğer hekimlerle birlikte misket bombası yarası almış bir dizi hastayı tedavi ettiklerini belirten hekim bir Fransız kameramanın da misket bombası yarası aldığını ve kliniğe getirilen yaralıların çoğunun göğüs, karın ve gözlerine misket bombası isabet etmiş çocuklar olduğunu sözlerine ekledi.

‘Human Rights Watch adlı insan hakları örgütünün iddiası doğruysa, Libya hükümet kuvvetleri savaş suçu işlemiş sayılır’ diyen Amnesty İnternational yetkilisi Monika Lüke, Deutschlandfunk radyosuna verdiği demeçte, 2009 yılına kadar Kaddafi yönetimine silah satan Avrupa Birliği ülkelerini de eleştirdi. Lüke, 'Batı 2004 – 2009 yılları arasında Libya’ya bol miktarda silah sattı. Almanya sadece 2009’da 53 milyon euroluk silah sevk etti. Böyle bir şey bir daha olmamalı. Avrupa Birliği yetkilerini kullanıp buna meydan vermemeli. Aynı zamanda batılı devletler savaş suçu iddialarını da aydınlatıp, sorumlulardan hesap sorulmasını sağlamalı. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin soruşturma ve tutuklatma girişimleri desteklenmeli', dedi.

NATO taktik değiştirecek mi?

NATO operasyonlarının şimdiye kadar sonuç vermemesi ve zaman zaman isyancılar tarafından da eleştirilmesi de Libya gündemini meşgul eden konular arasında. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in, ‘oyun bitmiş, Kaddafi ve rejiminin süresi dolmuştur. Kaddafi iktidarı devretmelidir’, şeklindeki sözlerinin askeri müdahale sinyali verip vermediği sorusunu Münih Güvenlik Konferansı baş organizatörü diplomat Wolfgang Ischinger şöyle yanıtladı: 'NATO genel sekreterinin bu sözleri hem 28 NATO üyesinin hem de Avrupa Birliği ve Libya temas grubunun tavrını yansıtmaktadır. Libya temas grubunun Doha bildirisi de zaten Kaddafi’nin gitmesi gerektiğini vurguluyor.'

Wolfgang Ischinger, Deutschlandfunk radyosundaki mülakatında, NATO’nun özgürlük ve insan hakları adına yaptığı müdahalelerin ittifakı dünya jandarması olmaya zorlayıp zorlamadığı şeklindeki soruya da şu cevabı verdi: 'Geçen yılın kasım ayında hazırlanan ve bütün üyeleri tarafından desteklenen yeni NATO konseptinde böyle bir şey öngörülmüyor. NATO dünyanın bekçiliğini yapamaz. BM Güvenlik Konseyi’nin sivilleri koruma sorumluluğundan kaynaklanan kararı müdahaleye harekat boyutu kazandırmıştır.'

Deutsche Welle Türkçe


Ajanslar/A. Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa